Ev sahiplerinin kirli oyunu: 1987'de inşa edilen bina için '2000'den sonra yapıldı' dendi

Deprem nedeniyle çürük dairelerine kiracı bulamayan bazı ev sahiplerinin sahtekarlığa başvurduğu ortaya çıktı.

Ev sahiplerinin kirli oyunu: 1987'de inşa edilen bina için '2000'den sonra yapıldı' dendi

Deprem nedeniyle çürük dairelerine kiracı bulamayan bazı ev sahiplerinin sahtekarlığa başvurduğu ortaya çıktı.

Tıp fakültesi öğrencisi Meryem Akçay, '2000’den sonra inşa edildi' diye güvenle taşındığı evle ilgili gerçeği, AFAD ekibi incelemeye gelince öğrendi. Buna göre bina 1987 yılında inşa edildi, deprem sigorta tarihi de doğru yazılmadı.

Yeni Şafak'tan Aybike Eroğlu'nun haberine göre, büyük İstanbul depremi korkusu, kiracıları daha dikkatli olmaya sevk ederken, ev sahipleri de kirli bir oyuna başvurdu.

Evlerini daha genç gösterip 'güvenli konut algısı' oluşturmak isteyen ev sahiplerinin deprem sigortası yaptırırken de aynı oyunu sürdürdüğü ortaya çıktı. Bu durumun son mağduru ise Maltepe Altayçeşme Adalı Sokak’ta bulunan bir evi kiralayan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Meryem Akça oldu.

İnternette yer alan ev ilanlarını tarayan Akça, 2000 senesinden önce yapılan tüm binaları eleyerek yaşadığı evi kiraladı. Genç ve deprem sigortalı bir evde yaşadığı için kendini oldukça güvende hisseden genç kadın, kapıcının “Ekipler gelecek binaya sağlamlık kontrolü yapacaklar” demesiyle tedirgin oldu.

AFAD ekiplerinin yaptığı inceleme sonucu, binanın 2000 yılında değil, 1987 yılında yapıldığı, deprem sigortasının tarihinin ise doğru yazılmadığı ortaya çıktı. İnternete verilen kiralık daire ilanında binanın 2000 yılından sonra inşa edildiği bilgisi yer alırken, doğru olmayan bilgilerin yer aldığı DASK raporu ise Akça’ya emlakçı tarafından gösterildi.

Skandal bununla da sınırlı kalmadı. AFAD ekiplerince yapılan incelemelerde daire sakinlerinin izni istenerek bina iskeletinden çeşitli numuneler alındı. Perde denilen bu bölümden alınan parçalarda deniz kabuklarıyla karşılaşan Akça, “O andan itibaren beynimizde şimşekler çaktıran gerçeklerle yüzleşmeye başladık. Ekibin çıkardığı numune deniz kumundan yapılan bir beton parçasıydı. İçinde deniz kabukları da dahil ne ararsanız var. İşin kötü yanı bunlar binayı taşıyan ana bölümde yer alıyor” dedi.

Binanın iskeleti ve farklı bölümlerden numune alan AFAD ekipleri alınan her parçanın ellerinde ufalandığını söylediler.

Gerçeği komşusu anlattı

Altınçeşme Sokak’ta bulunan evi 2000-2006 arasında yapıldığına dair deprem sigortası güvencesiyle tuttuklarını anlatan Akça, şunları söyledi:

“Apartman sakinlerinin organize etmesiyle kentsel dönüşüm ekibi binayı muayene etti. Komşular yıllardır yaşadıkları evin ne durumda olduğunu biliyorlardı tabii ama biz o zaman bile tedbir amaçlı yapıldığını zannettik. AFAD ekipleri bina iskeleti ve farklı bölümlerden numune aldılar, alınan her parça adeta elimizde ufalandı. Bu sırada üst kat komşumuza, bu bina 2000-2006 arası yapılmış, böyle bir şeyin nasıl olur diye sordum.

Gerçeği o zaman öğrendim. Komşumuz, 'Yok yahu bu binanın planı belediyeden mührünü 1987’de aldı' diyerek bana planı gösterdi. Belgeye göre inşaata 1984’te başlanmış ancak imar belgesi 1987’de alınmış. Duyduklarımıza inanamadık. En son yaşanan depremde salon kirişimizde çatlak olmuştu, binanın yaşını ve sigortayı düşünerek önemsememiştik. Bina genç diye düşünmüştük, işin aslının böyle olacağını hiç düşünemezdik.

Biz daha bina yaşının şokunu atlatamamışken, komşumuz bodrumdaki derin çatlakları gösterdi. Kolonlardan bazılarının beton kısmı dökülmüş, içindeki demir açıktan görünüyor ve demiri elinizle dokunarak ufalayabiliyorsunuz. Ekipten biri binadaki işlerini tamamlayınca çıkmadan son kez bizim dairedeki numune aldıkları yerin fotoğrafını çekti. O esnada ekiplere, '6 şiddetinde bir depremde ayakta kalır mıydı?' diye sordum, cevap hayırdı. Ekipler binanın yüzde 95 çürük çıkacağı tahmininde bulunarak apartmandan ayrıldı.”

'Memleketime döndüm'

Evin çürük olduğunu öğrendikten sonra bir gece dahi evde kalamayacağını aktaran Akça, “Okulumuz pandemi nedeniyle online eğitim veriyordu. Bu olaydan sonra İstanbul’da kalamazdım, elime ne geçtiyse toparlayıp memleketim Isparta’ya döndüm” diye konuştu.

'Sahtekarlık yapılmış olabilir'

Bina inşaatlarında böyle oyunlar dönerse daha çok can yitirileceğini hatırlatan Akça şöyle devam etti:

“Acısı taze olan İzmir depreminde enkaz altında kalanlardan en çok ev sahiplerinin evlerinin çürük olduğunu bilerek bunu kendilerinden sakladıkları kiracılara üzülmüştüm. İstanbullu kiracılar, belki sizin de sağlam diye evini tuttuğunuz ev sahibiniz binasını genç ve sağlam göstererek sahtekarlık yapmış olabilir.”

Kişilerin beyanı esas alınır

Ödül Sigorta Aracılık Hizmetleri’nden Recep Yüce ise konuya ilişkin olarak “Deprem sigortası yaptırırken, pafta, parsel numarası sistemde kayıtlı olduğu için otomatik olarak ortaya çıkar. Ancak binanın adres kodları, yapılış tarihi gibi bilgiler düzenlenirken sigorta yaptıracak kişilerin beyanı dikkate alınır” dedi.

Yüce, “Bazen yapılış tarihini bilmedikleri için bazen de daha düşük sigorta primi ödemek için bina yaşını az söyleyebilirler. Sigortacılar binalarda kişilerin beyanlarını esas alarak poliçe düzenler” şeklinde konuştu.

Etiketler
Kiracı