1970’ten Bu Yana Bitmeyen Dava: Keşfi 4 Gün Sürdü… 50 Parsel, Yüzlerce Varis
Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde 4 bin dönümlük araziye ilişkin 1970’te başlayan ve 55 yıldır süren miras davası, yüzlerce varis ve 50'den fazla parseli kapsıyor. Yargıtay’ın 1989’da birleştirdiği dosyada keşif 4 gün sürdü. SİT kararı ve çok sayıda taraf süreci daha da karmaşık hâle getirirken, 5 milyar doları bulan değerle davadan karar çıkmadı.
Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde, Arapsuyu, Uncalı ve Öğretmenevleri mahallelerini büyük oranda kapsayan; Altınkum ve Siteler’in de bazı kısımlarını içine alan yaklaşık 4 bin dönümlük alan üzerindeki dava, şu an 5 milyar doları bulan değeriyle dikkat çekiyor. Yüzlerce mirasçı ve yaklaşık 50 farklı parsele ilişkin açılan davalar, 1989 yılında Yargıtay tarafından birleştirilerek tek dosya hâline getirildi. Aradan geçen 55 yılda birçok hakim, avukat ve mirasçı dosyaya dahil oldu.
1970’TEN BU YANA DEVAM EDİYOR
Söz konusu parsellerden birinin mirasçısı olan ve aynı zamanda ailesi adına davayı takip eden Avukat Ali Karaca, süreci anlattı. Karaca, Konyaaltı Belediyesi'nin olduğu sahil yolundan başlayıp Arapsuyu Mahallesi'nin belli bir bölgesinden geçip, Uncalı Mahallesi'ne kadar giden, 1970 yılından bu yana devam eden bir dava olduğunu söyledi.

DAVANIN KÖKLERİ 1947 YILINA UZANIYOR
Karaca’ya göre bu büyük dava dosyasından önce, küçük ölçekli ilk davalar 1947 yılında açılmış. Ancak asıl süreç, 1970’te Orman İdaresi tarafından yapılan kadastro çalışmalarında orman tahdit sınırlarının belirlenmesiyle başladı. “Bu tahdit sınır noktaları içerisinde kalan tüm taşınmazlarda tek tek görülen davalar Yargıtay tarafından birleştirildi. Burada yaklaşık 50 kadastro parselinden bahsetmekteyiz. Yaklaşık yüz ölçümü de 3 bin 500-4 bin dönüme tekabül etmekte. Konyaaltı Belediyesi'nin bulunduğu arka taraftan Uncalı'nın ve Arapsuyu'nun yarısını kapatacak büyüklükte bir dava" dedi.
MAHKEME KEŞFİ 4 GÜN SÜRDÜ
1989’da davaların birleştirilmesinin ardından süreç Antalya Kadastro Mahkemesi’nde yürütülüyor. Bunun kolay olmadığını ifade eden Karaca, “Antalya Kadastro Mahkemesi büyük gayretle çözmeye çalışıyor. Fakat bunun çözümünde birtakım sıkıntılar çıkıyor. Çünkü 50 adet kadastro parselinden bahsedilmekte. Bunlara ilişkin tarafların iddiaları var. Yıllardan beri sürdüğü için yeni mirasçıları doğuyor. Mahkeme, taraf teşkili sağlamakta bile çoğu zaman zorluk yaşıyor. Geçen yaz mahkeme tarafından keşif yapıldı. Bu keşif yaklaşık 4 gün sürdü. Mahkeme hızla neticelendirmeye çalışıyor. Fakat çok sayıda mirasçı, davalı olduğundan ve çok parsel bulunduğundan kısa sürede sonuçlanmasını beklemiyoruz. Tabi ki mahkeme bittikten sonra üst kanun yolları da var. Neticeye çok yakın zamanda kavuşacağını düşünmüyoruz” şeklinde konuştu.

Davanın taraf sayısının fazlalığı ve alanın büyüklüğü nedeniyle sürecin kısa vadede sonuçlanması beklenmiyor. Karaca, "Mahkeme hızla neticelendirmeye çalışıyor. Fakat çok sayıda mirasçı, davalı olduğundan ve çok parsel bulunduğundan kısa sürede sonuçlanmasını beklemiyoruz. Tabi ki mahkeme bittikten sonra üst kanun yolları da var. Neticeye çok yakın zamanda kavuşacağını düşünmüyoruz" ifadelerini kullandı.
SİT KARARI SÜRECİ DAHA DA KARMAŞIKLAŞTIRDI
Avukat Karaca, davaya konu alanın bir kısmının SİT alanı ilan edildiğini belirtti. Karaca, şöyle konuştu: “Karaca, “Buraların ilk sahipleri bizim büyük büyük dedelerimiz. Buralarda öncesinde Kadastro Mahkemesi'nin Yargıtay tarafından birleştirilmeden önceki sonuca bağlanmış davalardaki taşınmazlar da var. Bu taşınmazlar üzerinde siteler ve yapılar kurulmuş. Ama kalan diğer büyük alanlar tamamen ekilip dikilmediği için yıllar içerisinde ağaçlarla bürünmüş, makilik ve çam ağaçlarıyla dolu. Yaklaşık iki sene önce bu alanlara ilişkin Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından bir çalışma yapıldı ve SİT kararı mevcut. Yani vatandaşlar tapularını elde edemedikleri gibi taşınmazlar üzerinde bir SİT kararı da bulunması nedeniyle dosya tamamen bir kargaşa içerisinde.”

‘BU ALANIN PAHA BİÇİLEMEZ BİR DEĞERİ VAR’
Davanın takipçiliğini 20 yıldır üstlenen Karaca, sürecin karmaşıklığını ve bölgenin değerini anlattı. ‘Maddi karşılığı çok yüksek” diyen Karaca, “Turizm ve kentleşmenin çok yoğun olduğu bir alan içerisindeki çok büyük bir boşluk. Bir paha biçilebileceğini düşünmüyorum bu konuda” diye konuştu.
CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİYLE TESCİL EDİLDİ
Öte yandan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, davaya konu olan ormanlık alanların büyük bölümü, 3 Haziran 2025 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile "Antalya İli, Konyaaltı İlçesi, Uncalı Ormanlık Alan Doğal Sit Alanı" kapsamında "Doğal Sit - Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak tescil edildi.
Kaynak: DHA