Yandaş Star yazarı LGBTİ+ vatandaşları hedef aldı: 'LGBT azgınlığı ve saldırganlığı'

İktidarın sesi Star gazetesi yazarı Fadime Özkan bugünkü köşesinde, LGBTİ+’ları hedef aldı.

Yandaş Star yazarı LGBTİ+ vatandaşları hedef aldı: 'LGBT azgınlığı ve saldırganlığı'

Yandaş gazete Sabah'ın yazarı Fadime Özkan, bugünkü köşe yazısında LGBTİ+ bireyleri hedef gösterdi.

Yazısına, "LGBT azgınlığı ve saldırganlığı." diye başlayan Özkan, "LGBT lobisi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kendi mahremini herkese göstermek, kabul ettirmek, yaygınlaştırmak ve normalleştirmek için saldırgan bir tavır sergiliyor." diye yazdı.

"SÖYLEME CESAMETİNE SAHİP DEĞİLLER"

Ülkedeki gündemden oldukça uzak olduğu değerlendirmesi rahatlıkla yapılabilecek Özkan, LGBTİ+ bireylerin sesinin çıkmadığı yorumunu yapabildi.

Özkan, "İtiraz edenleri batıda 'homofobik' diye adlandırılıyorlar. Henüz burada bunu söyleyebilecek cesamete sahip değiller." dedi.

Özkan'ın kin ve nefret dolu yazısı şu şekilde:

Ankara Barosu’nun Diyanet İşleri Başkanı üzerinden İslam’a saldırmasıyla başlayan tartışma şu iki konuda harekete geçilmesi gerektiğini ortaya çıkardı.

İlki dünkü yazımda vurguladığım, LGBT azgınlığı ve saldırganlığı.

LGBT lobisi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kendi mahremini herkese göstermek, kabul ettirmek, yaygınlaştırmak ve normalleştirmek için saldırgan bir tavır sergiliyor. İtiraz edenleri batıda “homofobik” diye adlandırılıyorlar. Henüz burada bunu söyleyebilecek cesamete sahip değiller. O yüzden de Ankara Barosu’nun açıklamasında olduğu gibi hem kendilerini gizlemek hem toplumdan destek görebilmek için metne “kadın düşmanı”, “çocuk tecavüzü” gibi laflar sıkıştırmak zorunda kalıyorlar.

Ama arkalarında onları destekleyen, itekleyen, köpürten küresel bir ağ olduğunu, bu ağın bu sapkınlığı bir tür kültürel işgale çevirmeye çalıştığını da görmek zorundayız.

İçine doğulan bir durumdan ya da bireysel bir tercihten söz etmiyoruz artık. İş o aşamayı çoktan geçti. Baksanıza LGBT lobisi kendisine CHP gibi yeni savunucular bulabiliyor artık.

O nedenle bu konu “kimlik sorunu”, “bireysel hak”, “tanınma talebi” vesaire başlıklarla gündeme gelse de, zorlanan şeyin cinsiyetin biyolojik olduğu gerçeği olduğunu görelim.

Ve bu azgın lobinin çocuklarımızın tertemiz zihinlerine, bedenlerine her gün biraz daha yaklaşmakta olduğunu lütfen aklımızdan çıkarmayalım.