Sakız çiğnemek orucu bozar mı?

Ramazan'ın başlamasıyla birlikte, vatandaşlar sakız çiğnemenin orucu bozan durumlar arasında yer alıp olmadığını araştırmaya başladı. Peki, sakız çiğnemek orucu bozar mı? Sakız çiğnemek orucu bozan durumlar arasında mı?

Sakız çiğnemek orucu bozar mı?

Ramazan'ın başlamasıyla birlikte, vatandaşlar sakız çiğnemenin orucu bozan durumlar arasında yer alıp olmadığını araştırmaya başladı. Peki, sakız çiğnemek orucu bozar mı? Sakız çiğnemek orucu bozan durumlar arasında mı?

Sakız çiğnemenin orucu bozup bozmayacağını merak eden vatandaşlar, bu konuda Diyanet'in açıklamalarını sorguluyor.

Ağız kokusunu engelleme amacıyla çiğnenen sakızın, orucu bozup bozmadığı merak ediliyor.

Sakız çiğnemek orucu bozar mı?

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği bilgilere göre; ağız ve burundan alınıp mideye ulaşan her şey orucu bozar. Bu itibarla, ağız kokusunu önlemek veya diş ağrısını gidermek maksadı ile ağza sıkılan sprey ve benzeri maddeler yutulur da mideye ulaşırsa orucu bozar, yutulmazsa bozmaz.

Günümüzde üretilen sakızlarda, ağızda çözülen katkı maddeleri bulunduğundan, ne kadar dikkat edilirse edilsin bunların yutulmasından kaçınmak mümkün değildir. Bu sebeple bu tür sakız çiğnemek orucu bozar (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 395, 396). Öte yandan, hangi sakızın orucu bozmayan türden olduğu bilinemeyeceğinden oruçlu iken sakız çiğnemekten sakınılmalıdır.

Orucun temel unsuru, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum bırakmak olduğu için, oruçlu iken bunlar ve bu anlama gelecek davranışlar orucu bozar. Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mûtat olan her şeyi kapsamı içine alır. Sigara, nargile gibi keyif veren tütün kökenli dumanlı maddeler ile uyuşturucular ve tiryakilik gereği alınan tüm maddeler oruç yasakları kapsamına girer (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 386-387). Her ne sebeple olursa olsun, ağızdan alınan ilaçlar da aynı hükme tabidir.

Oruçlu olduğunu unutarak yiyip içen kişi, yaşlı, hasta, zayıf ve oruç tutmaya güç yetiremeyecek durumdaysa onu gören kişi oruçlu olduğunu hatırlatmamalı, aksi durumda hatırlatmalıdır (Şürünbülâlî, Merâkı’l-felâh, 238).