Yorgan gitti, kavga bitti: Türkiye-Suudi Arabistan ilişkileri neden bozulmuştu, nasıl düzeldi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir buçuk yıl süren normalleşme çabalarının ardından bugün Riyad'a gidiyor. Arap Baharı'nın ardından bozulan ilişkilerde yeni sayfa açılırken arka planda ise sümen altı edilen Kaşıkçı cinayeti ve derinleşen ekonomik kriz var...

Yorgan gitti, kavga bitti: Türkiye-Suudi Arabistan ilişkileri neden bozulmuştu, nasıl düzeldi?

GERÇEK GÜNDEM - BARIŞ KAYGUSUZ

Mısır, Katar, Müslüman Kardeşler, Cemal Kaşıkçı ve ekonomik boykot...

Türkiye ile Suudi Arabistan arasında neredeyse 10 yıldır gergin bir seyir izleyen ilişkilerin şifresi bu başlıklarda gizliydi. Ancak bölgede değişen konjonktür ve Ankara'nın bölgesel rakipleriyle ilişkileri düzeltme arayışına girmesi bu başlıkların bir kenara konmasıyla sonuçlandı.

İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri'yle yeniden tesis edilen ilişkiler ve Mısır'la normalleşme sinyallerinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Suudi Arabistan'a düzenleyeceği resmi ziyaretle birlikte Riyad'la açılmak istenen yeni sayfanın ilk adımını atıyor.

Peki Erdoğan'ın ziyaretiyle birlikte normalleşme adımlarının en üst seviyeye ulaştığı Suudi Arabistan'la ilişkiler nasıl bozulmuş ve kopma noktasına gelmişti?

ARAP BAHARI VE MISIR'DA YAŞANAN DARBE

Aslında AKP iktidarının ilk yılları Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilere momentum kazandırmış, Ankara-Riyad hattı üst seviye diplomatik temaslar ve giderek büyüyen yatırımlarla anılır olmuştu.

Türk mallarının Suudi Arabistan'a ihracatı 2000 yılında 397 milyon dolar seviyesindeyken, 2012 yılında bu rakam 3.6 milyar dolara kadar yükselmiş, 11 Eylül'ün ardından Batı'da hoş karşılanmayan Suudi yatırımcıların istikameti Türkiye olmuştu.

Kral Abdullah 2006 ve 2007'de peş peşe iki yıl Türkiye'ye gelerek 10 yıl sonra Ankara'ya gelen ilk Suudi lider olurken, Erdoğan ise 2009 ile 2011 arasından Suudi Arabistan'ı tam 4 kez ziyaret etti.

Tüm bunları Arap Baharı takip etti...

Ankara'nın Orta Doğu politikasındaki en ciddi kırılmalardan birini yaratan Arap Baharı, Suudi Arabistan'la ilişkilerin de dönüm noktalarından biri olmuştu.

Türkiye'nin birçok ülkede Müslüman Kardeşler'e verdiği destek ve siyasi iktidarın Müslüman Kardeşler hareketiyle kurduğu bağlar, Körfez monarşilerinde tehdit olarak algılanmış ve iki ülkenin bölgede yaşanan çok sayıda toplumsal ve siyasi gelişmede farklı kamplarda yer almasının fitili ateşlenmişti.

Bardağı taşıran damla ise Mısır'da yaşanan askeri darbe oldu. Temmuz 2013'te Tahrir Meydanı'ndan yaşanan kanlı darbe ve Suudi Arabistan'ın darbenin başındaki Abdülfettah es-Sisi'yi desteklemesi darbe ile iktidardan indirilen Müslüman Kardeşler'i destekleyen Ankara tarafından şiddetle kınandı.

Mısır'da yaşananlar Ankara-Riyad ilişkilerinin ciddi şekilde yara almasına neden oldu.

KATAR KRİZİ: KÖRFEZ'DE TEPİŞEN FİLLER

Türkiye ile Suudi Arabistan arasında zaten gergin olan ilişkiler Körfez'de yaşanan Katar kriziyle birlikte yeni bir dip noktaya doğru ilerledi.

Başını Suudi Arabistan'ın çektiği bir dizi Körfez ülkesi bir sabah Doha ile tüm diplomatik ilişkilerini kesme kararı aldı ve Katar'a yönelik siyasi bir abluka başladı.

Körfez ülkelerinin talepleri içerisinde Katar'da Türk askeri üssünün kapatılması, İran'la köprülerin atılması ve ülkedeki Müslüman Kardeşler üyelerinin sınır dışı edilmesi gibi talepler de vardı.

Ankara, Körfez'de yaşanan bu krize doğrudan müdahil oldu ve Katar'a uygulanan ambargoyu delecek birçok adım atarak Doha yönetimiyle ilişkileri geliştirme yoluna gitti.

KAŞIKÇI CİNAYETİ SON DARBE OLDU

ABD'de başkanlık koltuğunda Donald Trump'ın oturduğu 2018 yılı Türkiye-Suudi Arabistan ilişkileri için kırılma noktalarından biriydi.

Riyad'ın yeni prensi Muhammed bin Selman, Suudi Krallığı içerisindeki rakiplerini çeşitli soruşturmalarla saf dışı bırakmış, Batı medyasına ise 'modernleşme' ve 'yeni Suudi Arabistan' mesajları vermeye başlamıştı.

Arkasında Trump yönetiminin güçlü desteğini de alan Veliaht Prens MbS, o günlerde Orta Doğu'yu şekillendirecek liderlerden biri olarak görülüyordu ancak İstanbul'da işlenen Cemal Kaşıkçı cinayeti bu durumu değiştirdi.

Bir grup Suudi devlet görevlisinin İstanbul'da bir gazeteciyi konsolosluk binasında öldürmesi tüm dünyanın tepkisini çekerken, en sert tepki cinayete ev sahipliği yapan Türkiye'den geldi.

Ankara, cinayetin tüm detaylarını uluslarararası basında günlerce süren bir medya kampanyasıyla dünyaya duyururken, konuyla ilgili konuşmalarında sert bir ton tutturan Erdoğan, uluslararası alanda yalnızlaşan Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Kral Selman'ı birbirinden ayrı tutma çabasını gizlemiyordu.

Ankara, Cemal Kaşıkçı cinayeti üzerinden Suudi Arabistan'ı köşeye sıkıştırmaya çalışırken, Suudi Arabistan ise buna Türk ürünlerine yönelik başlattığı boykotla yanıt verdi.

NORMALLEŞME NASIL BAŞLADI?

Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki normalleşme adımlarının ilki Mayıs 2021'de Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun Riyad'a düzenlediği ziyaretle birlikte atıldı.

Türkiye'de bozulan ekonomi ve hem Orta Doğu hem Avrupa'yla bozuk olan ilişkilerin artan maaliyeti 2021 yılı başında Ankara'yı birçok ülkeyle normalleşme adımları atmaya zorladı.

İsrail ve BAE ile atılan adımlar sonuç verirken, Cemal Kaşıkçı dosyası Suudi Arabistan'la ilişkilerdeki temel problemlerden biri olmayı sürdürdü. Ankara bu engeli 'yargı eliyle' çözme yoluna gitti ve dosyayı Suudi Arabistan'a iade etti.

Geçtiğimiz yılın son dönemlerinde Doha'ya bir ziyaret düzenleyen Erdoğan'ın, aynı anda burada bulunan Muhammed bin Selman'la görüşmek istediği ancak MbS'nin Kaşıkçı dosyasını görüşme için şart koştuğu konuşulmuştu. Erdoğan kısa bir süre sonra Şubat'ta Riyad'a gideceğini açıklamış ancak bu ziyaret de gerçekleşmemişti.

Söylentileri doğrular şekilde, Kaşıkçı dosyanın iade edilmesinin ardından Erdoğan'a Riyad kapıları ardına kadar açıldı. 2018'de Buenos Aires'teki G20 zirvesinde Erdoğan ve Muhammed bin Selman birbirlerini görmezden gelmeyi seçmişti.

Bugün ise Türkiye'de derinleşen ekonomik kriz, sümen altı edilen Kaşıkçı dosyası ve Suudi Arabistan'ın Washington'la bozulan ilişkileri iki lideri el sıkışıp gülümseyerek kameralara poz vermeye zorlayacak.

Etiketler
Suudi Arabistan Muş Ekonomik kriz Kavga