'Anlamak mümkün değil!' Akkuyu Nükleer Santrali'nin Türkiye'ye bedeli ne olacak?

Gazeteci ve enerji analisti Özgür Gürbüz, Mersin'de yapımı süren Akkuyu Nükleer Santrali'ni Gerçek Gündem'e değerlendirdi. Gürbüz, enerjide küresel gelişmelere dikkat çekti.

'Anlamak mümkün değil!' Akkuyu Nükleer Santrali'nin Türkiye'ye bedeli ne olacak?

GERÇEK GÜNDEM - MERVE ÇOBAN/ Enerji verimliliği, nükleer santral kazaları ve maliyet tartışmaları sürerken Mersin'de Akkuyu Nükleer Santrali'nin yapımı hakkında çalışmalar sürüyor.

Gazeteci ve enerji analisti Özgür Gürbüz; enerji verimliliği ve nükleer tesisler hakkında gelişmeler ile Türkiye'de siyasi iktidarın izlediği politikaları Gerçek Gündem'e değerlendirdi.

'Anlamak mümkün değil!' Akkuyu Nükleer Santrali'nin Türkiye'ye bedeli ne olacak? - Resim : 1

Özgür Gürbüz, Akkuyu Nükleer Santrali için verilen alım garantisinin yüksekliğine dikkat çekti.

"TÜRKİYE'NİN NÜKLEERE GİRMESİNİN NEDENİNİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL"

Türkiye'de siyasi iktidarın nükleer santral ısrarının altında neler yatıyor?

Nedenlerini çok da bilmek mümkün değil. Japonya ile Türkiye'nin politikaları çok aynı değil. Japonya'da çok sayıda nükleer reaktör vardı. Fukişima büyük nükleer kazasından sonra şu anda 9 reaktör çalışıyor. Tam anlamıyla nükleerden çıkma kararı almış değiller ancak sayı eskisiyle kıyaslanamayacak kadar az.

Bu arada da elektrik ihtiyacını karşılamak için hem rüzgara hem güneşe hem de enerji verimliliğine çok ciddi yatırım yaptılar. Nükleerden ağzı yanan başka yollara gidiyor. Almanya büyük bir kaza yaşamadan bunu yaptı. İspanya, Belçika, İsviçre, İtalya zaten çıkmıştı. Bunların çıkış kararı var. Avusturya, İrlanda, Yunanistan hiç bulaşmadı.

Dünyada Çin mesela tek ciddi ülke diyebilirim, nükleer santral yapıyor. Ama onda da biraz dikkatli baktığınızda nükleerden üretilen elektriğin payı yüzde 5'in altındayken rüzgar ve güneşten üretilen elektriğin payı yüzde 10'a ulaştı. Görünmek istenmeyen taraf şu: Çin'de çok ciddi bir enerji açlığı var. Çünkü dünyanın üretim merkezi oldu.

O yüzden bütün enerji kaynaklarını kullanmaya çalışıyor; buna rağmen tercihini sadece nükleerden yapmış değil. Tam tersine rüzgar ve güneşte daha hızlı ilerliyor. Nükleerde örnek gösterilen ülke Çin bile aslında nükleeri birinci tercih yapmıyor. Bunu neden söylüyorum? Bütün dünya nükleerden çıkıyor, herkes nükleer yapıyor dediğimizde; ikisi de yanlış. Ülkeler kendi politikalarını izliyor.

Türkiye'nin nükleere girmesinin nedenini anlamak mümkün değil. Yıllarca Türkiye'de nükleer santral ucuz enerji diye pazarlandı. Bunun ucuz olmadığını Rusya ile yapılan anlaşma bize gösterdi. Zaten şimdi AKP dahil kimse bu enerji iddiasını kullanmıyor bile. Neden verdikleri alım garantisine kilowatt saat başına 12,35 sent vereceklerini taahhüt ettiler nükleer için. Bugün piyasada elektriğin fiyatı 4 sent civarında. Yine hükümetin kendi yaptığı güneş enerji ihaleleri 2 buçuk 3 sent, rüzgarda 3-3 buçuk sent civarında.

Nükleer nereden bakarsanız güneşten rüzgardan 4 kat, piyasadan da 3 kat pahalı. Bunu ekonomi ile açıklamak mümkün değil. Sadece çok büyük bir hata olarak açıklanabilir. Hükümetin yaptıkları, köprülere, otoyollara baktığınızda benzer tercihler yaptığını görüyorsunuz. İşi ucuza yapmak yerine birilerine alım garantisi verip yapmayı tercih ediyorlar. O yüzden buna mantıklı neden söylemekte zorlanıyorum. Sadece hükümetin diğer yaptığı işlere çok benzediğini söyleyebilirim. Ülkenin zarar edeceği, belli şirketlerin kazanacağı bir proje.

'Anlamak mümkün değil!' Akkuyu Nükleer Santrali'nin Türkiye'ye bedeli ne olacak? - Resim : 3

Akkuyu Nükleer AŞ Yapı ve Üretim Organizasyon Direktörü Denis Sezemin "Tam kapsamlı inşaat çalışmaları 3 nükleer güç santrali ünitesinde devam ediyor ve orada da 12 bin kişi çalışıyor. Bunların yüzde 80'inden fazlası Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Bu yıl içerisinde 4. güç ünitesinin inşaat lisansının alınmasından sonra sahada çalışan kişi sayısı daha da artacaktır" demişti.

Akkuyu Nükleer AŞ'den yapılan açıklamada, nükleer santrallerin güvenlik sisteminin ana unsurlarından biri olan iç koruma kabuğunun 4'üncü katmanının kurulumundan sonra Akkuyu NGS'nin 1'inci güç ünitesinin reaktör binasının yüksekliğinin 8 metreden fazla artarak 36,65 metreye ulaştığı belirtilmişti.

"TÜRKİYE'NİN YAPMASINDAN ŞİKAYETÇİ DEĞİLLER AMA ERMENİSTAN'DAKİNDEN KORKUYORLAR"

Ermenistan'ın Armavir bölgesinde bulunan Metzamor Nükleer Santrali'nin bölge için yarattığı tehlikenin boyutu ne?

Çok büyük bir nükleer reaktör değil. Eski ve küçük kapasiteli bir reaktör. Bir sızıntı var mı yok mu? Bu iddiaları bazen asılsız bulduğumu söyleyebilirim. Çok ciddi bir sızıntı olsa dünyada artık çok fazla sayıda radyasyon ölçen dedektörler var, Uluslararası Enerji Ajansı var. Buralardan büyük bir kaza, büyük bir sızıntı olsa mutlaka öğreniriz. Çok saklanabilecek bir şey değil. Öte yandan bu santral eski bir reaktör. Risk ciddi oranda var. En riskli reaktörlerden bir tanesi. Bence kesinlikle kapatılması gerekir.

Ürettiği elektrik miktarı aslında çok değil. Ermenistan'dan belki önemli ama miktar aslında çok değil. Keşke iki ülke arası ilişkiler daha iyi olsa da Türkiye o elektrik miktarını Ermenistan'a sağlasa ticari bir anlaşmayla ve reaktör kapatılsa Hem Türkiye hem Ermenistan hem Gürcistan; bölgedeki bir çok ülke rahat etse. Benim dileğim o olur.

Parantez açayım: Bu reaktörün yenilenme çalışmaları da sürüyor bir yandan. Bunu yapan firma da Akkuy' da nükleer santrali yapan firma. Eğer siz Ermenistan'daki nükleer santrale güvenmiyorsanız yenilenme çalışmalarını yapan Rosatom'a nasıl güveniyorsunuz? Bunu sormak lazım. Öyle ki Türkiye'de Akkuyu'ya hiçbir şey söylemeyen insanların Metzamor'dan çok korktuğunu görüyorum. Kanser vakaları artmışsa bunu nükleere bağlamak çok doğru olmayabilir. Şu ana kadar benim elime, bu kadar yıldır uğraşıyorum, oradan böyle bir veri gelmedi. Öyle bir veri olsa ilk yazanlardan biri ben olmak isterdim uyarmak için insanları.

Kaza olmamış olabilir ama bu hiç olmayacağı anlamına gelmiyor zaten. Japonya'da, Amerika'da, Sovyetler'de de oldu. Bunlar dünyanın nükleer teknoloji anlamında en ileri, bırakın nükleer teknolojiyi endüstriyel anlamda en gelişmiş ülkeleri. Soyvetler Birliği de döneminde, kaza olduğunda öyleydi. Uzaya giden 2 ülkeden biriydi. Bu şunu gösteriyor: Nükleer tehlikeyi ve kazayı engelleyemiyorsunuz. İnsanın böyle bir becerisi yok. O yüzden böyle bir risk var. Santralin eski olması, reaktörün Çernobil'deki reaktöre benzemesi. Bunlar tabii bu riski artırıyor. Söylemek istediğim şu: Birçok kişiyle karşılaşıyorum: Türkiye'nin Akkuyu'ya Nükleer Santral yapmasından şikayetçi değiller ama Ermenistan'dakinin tehlikeli olduğunu düşünüyorlar o da bana çok komik geliyor.

'Anlamak mümkün değil!' Akkuyu Nükleer Santrali'nin Türkiye'ye bedeli ne olacak? - Resim : 4

1977 yılında Soyvetler Birliği döneminde inşaa edilen, bugün Ermenistan sınırlarında yer alan ve Türkiye’nin 16 km uzaklığında bulunan Metsamor Nükleer Santrali, kullanım ömrünün dolması ve Çernobil'dek nükleer santral ile aynı reaktörün bulunması nedeniyle tartışma yaratmıştı. Ermenistan'da 1988 yılında meydana gelen deprem nedeniyle santral zarar görmüştü.

Etiketler
Mersin Akkuyu Nükleer Santrali Türkiye