Çevre mühendislerinden deniz salyası raporu: Bakanlığın sessizliği endişe verici

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi son zamanlarda Marmara Denizi’nde yoğunlukla görülen deniz salyasına ilişkin bir rapor yayınladı.

Çevre mühendislerinden deniz salyası raporu: Bakanlığın sessizliği endişe verici

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi son günlerde Marmara Denizi’nde görülen deniz salyasına ilişkin bir rapor yayınladı.

Yayınlanan raporda deniz salyası olarak da adlandırılan müsilajın ortaya çıkma nedenleri ortaya konulurken, söz konusu sorunun çözüm önerilerine de yer verildi.

Raporda müsilajın ortaya çıkma nedenleri şöyle sıralandı:

“Marmara Denizi`nde yaşamakta olduğumuz Müsilaj sorunu gibi deniz, göl, baraj vb. alanlarda yaşanan ötrofikasyon, alg patlaması vb. sorunlarının iki kök sebebi olduğu söylenmiştir. Bunlardan birisi organik yükün artması diğeri de sıcaklığın canlıların üremesi için en elverişli seviyeye ulaşmasıdır.”

Raporda ÇMO İstanbul şubesi bugünkü sorunun doğal döngünün dışındaki problemlerine işaret ediyor. Bununla beraber Marmara Denizi’ndeki kirlilik/organik yükü yanlış atıksu arıtma politikalarından ötürü ciddi şekilde artmış durumda olduğuna dikkat çekiliyor.

Mevsimsel ve doğal olan müsilaj sorununun çok daha uzun süre ve büyük yoğunlukta yaşanmasının sebebinin yukarıda belirtilen iki kök sebepteki değişiklik olduğu vurgulanıyor.

İKLİM KRİZİ TETİKLİYOR

Bunlarla beraber rapordaki diğer bir vurgu ise küresel iklim krizinin müsilajlar üzerindeki etkisidir. Küresel iklim krizinden ötürü Marmara Denizi’nin su sıcaklığında da müsilaj için optimum koşulları uzatacak nitelikte olumsuz bir artış olduğu vurgulanıyor.’’

''ARITMA SİSTEMLERİNE GEÇİLMELİ''

ÇMO İstanbul şubesi yayınladığı raporda müsilaj artışının önlenmesi için çözüm önerisi sundu:

“Hem müsilaj sorunun tekrarlanmaması hem de Marmara Denizi’ndeki büyük kirliliği kontrol altına almak adına ön artıma sistemleri yerine ileri biyolojik atıksu arıtma sistemlerine geçiş sağlanmalıdır

Ergene havzasının vakit kaybedilmeksizin atıksu yönetimi planlaması yapılmalı, her türlü denetim, kontrol ve deşarj parametreleri şeffaf ve ulaşılabilir olmalıdır

Son derecede hassas bir dengesi olan Marmara Denizi’nin korunabilmesi için iklim değişikliği ile mücadelenin olmazsa olmaz olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Küresel iklim krizine karşı da ‘iklim krizine karşı acil eylem planı’nın yayınlanarak plana katı bir şekilde uyulması gerekmektedir.”

''BAKANLIĞIN SESSİZLİĞİ ENDİŞE VERİCİ''

ÇMO İstanbul şubesi raporda Çevre ve Şehircilik bakanlığının konu ile ilgili sessizliğinin endişe verici olduğunu da belirtirken; bakanlığın sürecin ve çözümün bir parçası olması gerektiği vurgulandı.

Rapor, “ÇMO İstanbul Şubesi olarak, odamız ve meslektaşlarımızla beraber tüm mesleki birikimimizi sürecin doğru planlanıp yönetilmesi, en uygun arıtma sistemlerinin kurulup işletilerek çözümün hayata geçirilmesi için kullanmaya hazırız.” ifadeleri ile son erdi.

Etiketler
Müsilaj Marmara Denizi