Ayvalık'ta çevre katliamı: Tonlarca atık dereye ve plaja aktı
Ayvalık’ta faaliyet gösteren Doğuş Prina Fabrikası’nın atık havuzu yıkıldı. Tonlarca atık çevreye yayıldı. Kara su Nikita Deresi’ne aktı, Sarımsaklı Plajı’ndan denize ve İzmir-Çanakkale Karayolu’na kadar ulaştı.
Ayvalık’ta faaliyet gösteren Doğuş Prina Fabrikası’nın atık havuzu yıkıldı. Tonlarca atık çevreye yayıldı. Kara su Nikita Deresi’ne aktı, Sarımsaklı Plajı’ndan denize ve İzmir-Çanakkale Karayolu’na kadar ulaştı.
Sözcü'den Gökmen Ulu'nun haberine göre; yaptıkları eylemlerle aylardır uyarıda bulunan ve hukuk mücadelesi veren Ayvalık Halkı felaketin göz göre göre geldiğini belirtti. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin kamuoyundan halkın doğa ve yaşam hakkı direnişine destek istedi.
Türkiye'nin tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü ilçesi Ayvalık yeni bir çevre katliamına uğradı. Dün akşam saatlerinde, Doğuş Prina Fabrikası'nın açık alandaki kara su atık havuzunun duvarları yıkıldı, tonlarca tehlikeli madde çevreye yayıldı. Balçıklı sıvı şeklindeki zehirli atık Barbun Çiftliği mevkiinden, İzmir-Çanakkale Karayolu'na kadar yayıldı. Polis ve belediye ekipleri karayolu ve fabrika çevresinde emniyet tedbirleri aldı.
Fabrika bahçesini tamamen kaplayan tonlarca atık Nikita Deresi'ne aktı. Kara su Sarımsaklı Plajı'na doğru ilerledi. Belediye vidanjörleri yayılan atık maddeyi ortadan kaldırmak için çalışma yürütürken, fabrika bahçesine girmeye çalışan kamyonlar atığa saplanarak hareket kabiliyetini yitirdi.
Kepçelerle müdahale etmeye çalışan iş makineleri lastiklerinin yarıya kadar atık maddenin altında kaldığı görüldü. Ayvalık İlçe Jandarma Komutanlığı ve Ayvalık Belediyesi ekipleri bölgede tutanak tuttu. Cezai işlemler başlatıldı. Balıkesir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne ve Ayvalık Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.
BU KAÇINCI FELAKET
Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin Sözcü'ye yaptığı açıklamada, “Geçen Mayıs ayında ve iki ay önce de benzer felaket yaşanmıştı. Atık Nikita Deresi'ne akmış, denizi de kirletmişti. Para cezası kesilmişti. Ne yazık ki düzelme olmadı. Bu defa daha büyük boyutta felaketle karşı karşıyayız” dedi.
FABRİKA DÜNYANIN PİSLİĞİNİ BURADA TOPLUYOR
Zeytin, zeytinyağı ve prina fabrikalarının sürdürülebilir kalkınma ilkesi ile çalışması gerektiğini belirten Ergin, “Biz zeytin diyarında yaşıyoruz, Ayvalıklılar olarak zeytin ve prina kokusuna alışığız. Amma velakin bu fabrika artık bir sanayi haline dönüştü. Sadece Ayvalık'ta üretilen zeytinlerin prinasını işlemekle yetinmiyor, Türkiye'nin her yerinin ve hatta Yunanistan'ın Midilli Adası'nın prinalarını bile buraya getirme cüretini gösteriyor. Kapasitenin üzerinde faaliyet halinde” diye konuştu.
TOPRAĞI, BİTKİYİ, DEREYİ, DENİZİ, HAVAYI KİRLETİYOR
Tesisin yarattığı çevre tahribatının atık havuzunun yıkılması ve taşmasıyla sınırlı olmadığını belirten Ergin, “Toprağımızı, deremizi, denizimizi, havamızı mahvediyor. Bacalarından çıkan duman havayı kirletiyor. Dayanılmaz haldeki prina kokusu yurttaşlarımızın soluk almasını güçleştiriyor, hayat kalitesini düşürüyor, sağlığını bozuyor. Vatandaşlarımız penceresini açamaz, balkona çıkamaz hale geldi. Turizmi de olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI'NA DAVA AÇILDI
Doğuş Prina Fabrikası'nın Ayvalıklılar'ın kabusu haline geldiğini vurgulayan Ergin, “Biz, bu fabrikanın yetkililerine girişimde bulunarak kirliliğe son vermelerini, yaşam hakkına saygı duymalarını istedik. Maalesef olumlu bir netice alamadık. Bunun üzerine, çevreye zarar veren fabrikaya göz yuman Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na dava açtık. Dava kapsamında söz konusu fabrikanın kapatılmasını talep ediyoruz” dedi. Balıkesir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün altı ay boyunca bölgede hava kirliliği ölçümü yaptığı öğrenildi. Bakanlık ölçüm sonuçlarını henüz açıklamadı.
FABRİKA YAŞAMI ZEHİRLİYOR
İlgili devlet kurumlarından ve Türkiye kamuoyundan destek beklediklerini dile getiren Ergin, “Ayvalık Halkı'nı haklı mücadelesinde yalnız bırakmayın” çağrısında bulundu. Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Halil Coşkun da “Çevreye yayılan bu atık onarılamayacak seviyede kirliliğe neden oluyor. Örneğin, peynir sıcakta kaldığında küflenir, zararlı bakteriler üretir ve bunu yiyen insan zehirlenir. İşte bu madde de böyledir. Halk sağlığını ve doğal yaşamı zehirliyor” dedi. Çevre katliamının göz göre göre geldiğini söyleyen Coşkun bu çevre katliamına hakkında da hukuk mücadelesi başlatacaklarını söyledi. Öte yandan, Balıkesir milletvekillerinden dün akşam yaşanan çevre felaketine ilişkin açıklama yapan olmadı.
ÇEVRECİLER DEFALARCA UYARMIŞTI
Fabrikanın atık havuzu geçtiğimiz Mayıs ayı ve Ekim ayında da taşmış ve çevreyi kirletmişti. Çevre gönüllüleri fabrika önünde protesto eylemleri yaparak yaşam hakkının korunmasını istemişti. Ancak işletme sorumlularının gerekli tedbirleri almadığı ortaya çıktı. Ayvalıklılar geçtiğimiz 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde Doğuş Prina Fabrikası'nın önünde toplanarak protestoda bulunmuştu. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve vatandaşların katıldığı eylemde Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, “Acımasız kapitalizm ve bir zümrenin kar hırsı doğamızı vahşice katlediyor, onarılmaz hasarlar veriyor” diyerek fabrikanın ruhsatının iptal edilmesini istemişti.