Tartışmanın Başrolünde… İsrail'in Bitmek Bilmeyen ‘Siloam’ Stratejisi Boşa Düştü: Uzmanlardan Netanyahu’ya ‘Taş’ Gibi Cevap

Abone ol

M.Ö. 8. yüzyıla ait Siloam Yazıtı, Kudüs’ün antik tarihine ışık tutarken İsrail’in siyasi argümanına dönüştü. Netanyahu, yazıtı Türkiye'den isteme anısını tekrar gündeme getirince, tarihçi ve uzman sert tepki gösterdi. “Bu ne cüret” diyen tarihçi İlber Ortaylı’dan, “Hukuki meşruiyeti yok” diyen hukukçulara kadar birçok isim yazıtın Osmanlı mirası olduğunu ve Türkiye’de kalması gerektiğini belirtti.

M.Ö. 8. yüzyıla tarihlenen ve Kudüs’te Kral Hizkiya döneminde inşa edilen antik su tünelinin tamamlanışını belgeleyen Siloam Yazıtı, dünya üzerindeki en eski İbranice yazılı belgelerden biri olarak kabul ediliyor. Altı satırlık bu yazıt, iki ayrı kazı ekibinin kayadan birbirlerine doğru ilerleyerek sonunda birleştiği noktada tünelin nasıl tamamlandığını anlatıyor.

1880 yılında Kudüs’te bir genç tarafından Ayn-ı Silvan Tüneli içinde keşfedilen taş kitabe, kısa süre sonra dönemin Osmanlı başkenti olan İstanbul’a getirilerek Müze-i Hümayun koleksiyonuna alındı. Bugün ise İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde korunuyor. Bu tarihi eser, aradan geçen yaklaşık 150 yıla rağmen İsrail’in radarından hiç çıkmadı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun son açıklamasıyla birlikte, yazıt yeniden uluslararası gündeme taşındı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu

NETANYAHU: YAZIT KUDÜS’ÜN YAHUDİLERE AİT OLDUĞUNUN KANITI

Gazze’de katliamı sürdüren Netanyahu, Türkiye’den kendisine gelen peş peşe tepkinin ardından geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada, 1998 yılında Türkiye’nin dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile gerçekleştirdiği bir görüşmeye atıfta bulunarak, yazıtı Türkiye’den nasıl istediğini anlattı. “Yazıtı bize verin, karşılığında müzelerimizdeki tüm Osmanlı eserlerini alın” dediğini söyleyen Netanyahu, Mesut Yılmaz’dan “Bu eserin fiyatı yok” cevabını aldığını ifade etti. Netanyahu, o dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan ve daha sonra Cumhurbaşkanı olacak Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu karar üzerinde etkili olduğunu ima etti.

İsrail’in bu yazıtı, “Kudüs’ün Yahudilere ait olduğunun tarihsel kanıtı” olarak görüp, ulusal sembol haline getirme çabası sürüyor. Ancak Türk akademisyenler ve uzmanlardan bu iddialara sert tepkiler geldi.

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı

İLBER ORTAYLI: KİMSEYE KİTABE VERMEYİZ, BU NE CÜRET

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Netanyahu’nun açıklamalarını şöyle değerlendirdi: “Kimseye kitabe vermeyiz. Kimse de kimseye vermez zaten. İstediğini almaya alışmış belli ki… Kayser Wilhelm (Alman İmparatoru) istiyordu böyle şeyleri. Ama o zamanlar geçti. Bu ne cüret… Ayrıca o kitabeyi neyin ispatı olarak kullanacakmış? O zaman Romalılar da kalksın gelsin ‘İki bin sene önce buralar benimdi’ deyip her yeri istesin. Antik eserleri duruyor. Biz de ‘Burası Osmanlı mülküydü, işte burada kitabesi’ diyerek toplayalım her yeri o zaman. Ne hukuki ne tarihi bir meşruiyeti vardır bunların. Zaten adam cahil, Avrupalı da değil, düz Amerikan Yahudilerinden. Eğitimini aldığı branştan başka bir şey bilmediği de aşikâr. Türkiye kendinden çalınanları yıllardır sağdan-soldan topluyor. Kendindekini hiç vermez.”

TAŞPINAR: İSRAİL’E TARİH KURGULUYORLAR

Dinler tarihçisi Prof. Dr. İsmail Taşpınar ise, arkeolojik bulguların politik amaçlarla kutsal metinlere dayandırılmasını eleştirerek, İsrail’in tarihsel meşruiyet inşasında bu tür yazıtları araçsallaştırdığına dikkat çekti: Prof. Dr. Taşpınar, şunları söyledi: “Arkeolojik bulguları kutsal metinlere bağlama gayreti aslında eskiden beri İsrail’e bir tarih kurgulama girişimidir. Teopolitik tavırlarına da bir zemin hazırlıyorlar. Bu tür iddialara temkinli yaklaşılmalı.”

Siloam Yazıtı

BOZKURT: HUKUKİ BİR MEŞRUİYETİ YOK

Uluslararası hukuk uzmanı Prof. Dr. Enver Bozkurt ise yazıt üzerinden hak iddia etmenin uluslararası hukukta karşılığı olmadığını vurguladı. Prof. Dr. Bozkurt, “Kudüs’ten birçok medeniyet geçti. Her medeniyetten ayrı izler var. Bir milletin bir yerde belli bir dönem yaşaması, egemen olması hukuken ilelebet orasının onlara ait olduğunu göstermez. Bu onların dini inancı, itikadı olabilir ama bu da bizi ya da başka kimseyi bağlamaz. Bu kitabe İsrail’in iddialarına bir hukuki meşruiyet katmaz” ifadelerini kullandı.

BURCUOĞLU: NUH’UN GEMİSİ GİBİ ARGÜMAN

Emekli büyükelçi Tahsin Burcuoğlu ise Netanyahu’nun söylemlerini şu sözlerle değerlendirdi: “Tam olarak ne olduğu belli olan bir kitabe de değil. Ben böyle bir iddiayı veya argümanı da ciddiye almam. Geçerliliği yok. Zaten Filistinleri öldürerek bitirmeye çalışıyor. Nuh’un Gemisi’ne benzer bir argüman. Bir propaganda aracından başka bir şey değil.”

YAHYA COŞKUN: YAZITI BİZZAT BENDEN DE İSTEDİLER

Kültür Bakanlığı’nda eski bürokrat olan Enver Bozkurt da geçmişte İsrailli yetkililerin kendisinden doğrudan yazıtı istediğini, “O dönemde İsrailli yetkililer aynı taşı bizzat benden de istedi. Ben de kendilerine yazıtın İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ne kayıt belgesini gösterdim. Kayıt tarihi 1883. Osmanlı toprağı olan Kudüs’ten Osmanlı başkentine gelmiş ve İsrail diye bir devlet kurulmadan müzemize kaydedilmiş bir yazıtı ne hakla isteyebildiklerini sordum. O yazıt hâlâ bizde. Ebediyyen de müzemizde korunacak” sözleriyle anlattı.

Siloam Yazıtı

NEZİH BAŞGELEN: KUDÜS O ZAMAN OSMANLI TOPRAĞIYDI

Arkeolog Nezih Başgelen de yazıtın Osmanlı tarafından yasal yollarla İstanbul’a getirildiğini hatırlattı. Başgelen, “1880 yılında Kudüs’te 16 yaşında meraklı bir genç tarafından Ayn-ı Silvan kaynağının suyunu şehre aktaran antik kaya tünelinin içinde, kaya yüzeyine yazılmış olarak bulunan Siloe/Siloam/Ayn-ı Silvan kitabesi, bu tarihi tünelin yapımı ile ilgili altı satırlık bir eserdir. Çok geçmeden yazıt güven içinde sergilenmesi için İstanbul’a Müze-i Hümayun’a getirtilmiştir. Bilindiği gibi Kudüs, Kanuni döneminden 1917’ye kadar Osmanlı Devleti’nin bir parçasıdır” şeklinde konuştu.

Siloam Yazıtı, İstanbul Arkeloloji Müzesi'nde bulunuyor

İSRAİL’DEN ART ARDA YAZITI ALMA GİRİŞİMİ…

İsrail’in yazıtı alma çabaları yalnızca diplomatik değil, zaman zaman ilginç tekliflere de sahne oldu. 2017 yılında İsrail Kültür Bakanı Miri Regev, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e yazıt karşılığında hayvanat bahçesine iki fil bağışlamayı teklif etti.

2007’de Şimon Peres, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den yazıtı İsrail’in kuruluşunun 60. yılı vesilesiyle geçici olarak istemiş, ancak Gazze krizi sonrası süreç askıya alınmıştı. En son 2022’de yazıtın İsrail’e verileceği öne sürülmüş ancak Ankara’daki diplomatik kaynaklar bunu yalanlayarak eserin Osmanlı döneminde yasal olarak İstanbul’a kazandırıldığını, Türkiye’nin himayesinde kalacağını vurgulamıştı.

KYK Kız Yurdundaki Kan Donduran Görüntülere Soruşturma Güncel Nilperi Şahinkaya-Burak Deniz Davasında Karar Güncel İstanbul’un Göbeğinde Korkutan Görüntü! Bakan Bir Daha Bakamıyor Güncel Babadan Sonra Şimdi de Anneye Tokat! Güncel