Eski Bakan Hüseyin Çelik'ten Rojin Kabaiş Çıkışı: 'Bu Hepimizin Davasıdır"
Eski Bakan ve AKP milletvekili Hüseyin Çelik, RojiN Kabaiş'in ölümünün aydınlatılması için sosyal medyadan bir çağrı yaptı. Çelik açıklamasında, "Bu dava yalnızca Rojin’in değil, hepimizin davasıdır. Bu acıyı doğru anlayıp doğru yönetebilirsek, yarın benzer trajedilerin önüne geçebiliriz. Bu sebeple çağrım nettir: Korkmayalım. Konuşalım. Soruşturalım" ifadelerini kullandı.
Van'da 27 Eylül 2024'ten itibaren kendisinden haber alınamayan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in cansız bedeni, 15 Ekim 2024'te Tuşba ilçesine bağlı Mollakasım Mahallesi'nde Van Gölü kıyısında bulunmuştu.
Kabaiş’in ölümüne ilişkin 14 Kasım 2024 tarihli otopsi raporunda ölümnedeni “suda boğulma” olarak kaydedildi. Baba Nizamettin Kabaiş kızını kendisinin üniversiteye götürdüğünü ve intihar etmeyeceğini belirterek birçok noktada adalet çağrısı yapmıştı.
Yakın zamanda çıkan ek raporda ise, iki erkeğin DNA'sı Rojin Kabaiş'in göğsünde ve vajinasında bulunduğu gözler önüne geçti. Yeni rapor, Rojin’in ölümünün intihar değil cinayet olma ihtimali büyük ölçüde güçlendirdi.
ROJİN İÇİN ADALET ÇIĞLIĞI BÜYÜYOR
Eski AKP milletvekili ve eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda Rojin Kabaiş için adalet çağrısı yaptı. Çelik, “Rojin kızımın acı kaybı; siyasî hesapların, ideolojik çekişmelerin ya da günlük tartışmaların ötesinde, her şeyden daha kıymetli olan insan hayatına dair bir meseledir” ifadelerini kullandığı açıklamasında olayın tüm yönleriyle aydınlatılmasına yönelik çağrıda bulunurken, “Sosyal medyanın gölgesinde değil, bilimsel veriler, titiz incelemeler ve şeffaf raporlarla ilerlenmelidir. Türkiye, Anayasası’nda da açıkça ifade edildiği üzere bir hukuk devletiyse; o hâlde hukuk devleti kuşkuya yer bırakmayan delillerle, adil ve tarafsız süreçlerle konuşmalıdır. Toplumun ortak beklentisi, adaletin gecikmeden, eksiksiz ve herkesin gözü önünde tecelli etmesidir” dedi.
'DEVLET MİLLETİN EMANETİNİ TAŞIR'
Çelik açıklamasının devamında, devletin ‘milletin emanetini taşıdığını’ hatırlatırken, “O emanetin adı “adalet” ve “güven”dir. Bu güveni pekiştirecek olan ise söz değil, eylemdir. Kamu vicdanını rahatlatacak somut adımların vakit kaybedilmeden atılması elzemdir” ifadelerini kullandı.
Acının tekrarını önleyecek tedbirleri almanın en az ‘acıya ortak olmak’ kadar önemli olduğunun altını çizen Çelik, “Kurumlarımızın atacağı her şeffaf adım, yalnızca Rojin için değil, yarın aynı sıralarda öğrenim görecek binlerce genç kızımız için de güven duygusunu yeniden inşa edecektir” ifadelerini kullandı.
'ADALET EN TEMEL HAKTIR'
“Adalet bir ayrıcalık değil, her vatandaşın en temel hakkıdır. Adaletin tecellisi devletin vakarını, şeffaflık ise milletin güvenini ayağa kaldırır” ifadelerini kullanan Çelik, açıklamasını öyle noktaladı:
“Bu dava yalnızca Rojin’in değil, hepimizin davasıdır. Bu acıyı doğru anlayıp doğru yönetebilirsek, yarın benzer trajedilerin önüne geçebiliriz. Bu sebeple çağrım nettir: Korkmayalım. Konuşalım. Soruşturalım. Aydınlatalım. Adaleti birlikte talep edelim. Çünkü adalet, sadece mahkeme salonlarında değil, milletin vicdanının en derin katmanlarında da tecelli eder.”