78 Kişiye Mezar Olmuştu... Kartalkaya Yangın Faciası Davasında Otel Sahibine Tepki: 'KATİL'

Abone ol

Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı yangın faciasına ilişkin davada, 19’u tutuklu 32 sanığın yargılanmasına bugün devam edildi. İkinci duruşmanın ilk günü sona erdi. Duruşmanın yarın devam etmesine karar verildi.

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta, 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin, 19'u tutuklu 32 sanığın yargılanmasına bugün devam edildi. Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davanın 2’nci celsesinde davaya birleşen iddianameyle dahil olan 4 müşteki için sanıklar savunmalarını yaptı. Mahkeme heyeti, duruşmaya yarına kadar ara verdi.

İlk duruşması 7 Temmuz'da özel olarak oluşturulan Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu'nda başlayan davada, 10 gün boyunca sanık savunmaları alındı, yangında hayatını kaybedenlerin yakınları, yaralananlar ile taraf avukatları beyanda bulundu.

Duruşmaların ardından mahkeme heyetinin 17 Temmuz'da açıkladığı ara kararda, tutuksuz sanık itfaiye eri İrfan Acar'ın tutuklanmasına, mutfak personeli tutuklu sanık Faysal Yaver'in yurt dışına çıkış yasağı getirilerek adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verilerek, duruşma ertelenmişti.

19’u tutuklu 32 sanığın yargılanması bugün devam edildi.

DURUŞMAYA YARINA KADAR ARA VERİLDİ

Bolu’da 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davanın 2’nci celsesinde davaya birleşen iddianameyle dahil olan 4 müşteki için sanıklar savunmalarını yaptı. Mahkeme heyeti, duruşmaya yarına kadar ara verdi.

'İTFAİYE ERİ OTEL MÜDÜRÜNDEN TALİMAT ALDIĞINI BEYAN ETTİ'

Bolu'da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel davasının 2’inci duruşması görülmeye devam ederken, faciada ailesinden 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, gazetecilere açıklama yaptı. Gültekin, Turizm Bakanlığı'na dikkat çekerek, “Bu yargılamada, bugünkü duruşmada 3 önemli husus ortaya çıktı. Birincisi, otel sahibi Halit Bey’in Turizm Bakan Yardımcısıyla olan yakınlığı ortaya çıktı. Yakınlıktan kastım, inkâr edilemez bir şekilde aynı birliklerde görev yapmaları ve bunun denetimle ilgili bağlantılarının ortaya çıkmasıdır. Bu bizim için çok önemli. Şu açıdan önemli Çünkü biz bu meselede yargı önüne gelmeyen sorumluların da yargılanmasını ısrarla talep ediyoruz. Bildiğiniz gibi Turizm Bakanlığı'ndan üç personelle ilgili izin verilmişti. Diğer müracaatlar Danıştay’da devam ediyor. Bugünkü yargılama, bu hadiseden karar vermeyi biraz daha kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum. Bu açıdan bu bağlantı bizim için önemli dedi.

‘İTFAİYE ERİ, MÜDÜRÜNÜN TALİMATLARI DOĞRULTUSUNDA HAREKET ETTİĞİNİ BEYAN ETTİ’

Tutuklu yargılanan itfaiye eri İrfan Acar'ın talimatla hareket ettiğini işaret eden Gültekin, “İkinci önemli mesele ise Bolu Belediyesi’nde görevli itfaiye eriyle ilgili. Bu denetimi yapan ve eksiklikleri tespit eden itfaiye eri, çok açık ve net bir şekilde tüm olayların başından itibaren Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürü'nün talimatları doğrultusunda hareket ettiğini, onun bilgisi doğrultusunda işlemi yaptığını, eksiklikleri kendisine bildirdiğini ve onun talimatları doğrultusunda belgeyi geri çektiğini açıkça beyan etti diye konuştu.

'SEDAT GÜLENER, TANJU ÖZCAN'IN AKRABASI' İDDİASI

Gültekin, davada tutuklu yargılanan Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener'in daha önce belediye personeli olmadığını belirterek, “Bugünün sürpriz olayı şu Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ile ilgili yapılan sorgulama sonucunda, sorduğumuz sorular neticesinde, Sedat Gülener’in daha önce, Tanju Özcan belediye başkanı olmadan önce Bolu Belediyesi’ne bağlı olmayan, özel olarak çalışan 20 kişilik bir otobüs grubunda otobüslerin başındaki kişi olduğu ortaya çıktı. Yani belediye personeli değil, özel bir firma çalışanıymış. Tanju Özcan’ın belediye başkanı olmasıyla birlikte liyakat ve tahsilinin çok ötesinde bir yükseliş göstererek, aralarında itfaiye müdürlüğü de dahil olmak üzere beş müdürlüğün kendisine bağlandığı ve belediye başkan yardımcısı haline geldiği ortaya çıktı.ö açıklamasını yaptı.

'HER ŞEYİ YALAN ÜZERİNE KURMUŞLAR'

Faciada kızı Burcu Filiz Güngör, damadı Kıvanç Güngör ve iki torununu kaybeden Şaban Filiz, bakanlık yetkililerinin sorumluluğuna ilişkin şunları söyledi:

"Sorumlu onlar zaten. Üst merciler sorumlu. Yani burada alt taraflar bizim muhatabımız değil. Bir de otel sahipleri her şeyi yalan dolan üzerine kurmuş. Bunlar ne yapmak istiyorlar? Bir insan bu kadar vicdansız, yalancı olamaz. O Halit denen adam çok değişik bir adam. '6 tane şirketim var' diyor. Ben tek bir şirketi yönetiyorum, zorlukları var. Kağıt üzerinde olan insanlar nasıl resmiyette sorumlu olamaz. Başkan gerçekten adaletli bir yargılama yapmaya çalışıyor. Ama o baştakilerin, bakanlıkların kesinlikle bu konuda hesap vermeleri lazım."

Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Otel Yangınını Araştırma Komisyonu için TBMM'de bulunduklarını hatırlatan Filiz, Komisyon Başkanı ve AKP Erzurum Milletvekili Selami Altınok'a TBMM'de, "Başkan, Allah'ın seversen bu oteli kim korumuş bu kadar" dediğini belirtti. Filiz, şöyle konuştu:

"Başkan, 'Bunu bilemiyorum' dedi. Sonra ara oldu. 'Allah'ını seversen bundan Turizm Bakanlığı sorumlu değil mi? dedim. 'Vallahi onu bilmiyorum' dedi. Üç ay sonra Selami Altınok, 'Hastanede bir şey olunca Sağlık Bakanlığı, okulda olunca Milli Eğitim Bakanlığı, otel olunca kim, Turizm Bakanlığı girer devreye' dedi. 'Galiba bu iş bizim üzerimize kalacak...' Yani 3 ay sonra bunu söyledi. Gerçekten bu çok üzüyor bizi... Bizim o Meclis'te ne işimiz var? Demek adalet yerini bulmuyor. Yani biz gidiyoruz Meclis'te, ben anlamam ki biz hukukçu değiliz ama düşmüşüz. Ben 4 tane evladımı kaybettim. Artık bundan sonra yaşamak bizim için hiçbir şey."

'ANLAM VEREMİYORUZ'

Yangında oğlu Ömür Kotan’ı kaybeden Zeynep Kotan, savcılık tarafından hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı şöyle değerlendirdi:

"Daha önceden olası kastla suçlanan sanıkların bazılarının cezaları bilinçli taksire çevrilmiş durumda. Buna bir anlam da veremiyoruz. Neye dayanarak böyle bir indirim olacak. Daha değerlendirilmeyen deliller var, dosyaya girenler var, daha girmeyenler var. Onlar değerlendirildikten sonra daha farklı bir tablo çıkacaktır diye düşünüyoruz.

Burada hep beraber canlarımız için olmayı çok önemsiyoruz. Sağ olsunlar hem Bolu halkından hem kendi çevremizden hem bizi hiç tanımayan insanlardan, tüm Türkiye'den destek için burada olanlar var. Onlara da çok teşekkür ediyoruz. Bunlar bize çok iyi geliyor.

Sürekli aynı yalanları dinliyor olmak ve tavırlar çok rahatsız edici, gerçekten çok rahatsız edici. Yani çok zorlanıyoruz aynı şeyleri dinlerken. Aslında çok net bazı şeyler. Hem bilirkişi raporuyla da ortaya konmuş çok net veriler var ama kimse sorumluluk almamaya, 'sorumluluk bende değil' demeye kararlı. Ama yüce mahkemeye güveniyoruz ve farkındalardır bu durumun ve ona göre de adil kararlar vereceklerine inanıyoruz."

'HOLLYWOOD YERİNE BOLUWOOD...'

Faciada kızı Lalin ve eşi Ceren Yaman Doğan'ı kaybeden Rıfat Doğan, "Yangından yaralı kurtulan bir aile davaya dahil oldu. İddianameler birleşti. Sanık ve sanık avukatları tekrar savunmalarını yapıyorlar. Mağdur avukatları da sorularını soruyorlar. Aynı vicdansızlıkla, aynı kibirlerindeler. Hollywood senaryosu yazmaya çalışırken Boluwood senaryosu olmuş. O yüzden her yerden patlak veriyor. Gerçeklerin de gün yüzüne çıkmak gibi kötü bir huyu var. Biz mahkeme heyetine güveniyoruz. Tüm sorumluların hak ettikleri cezaları alacağına inanıyoruz" dedi.

'BUNLARIN YATACAK YERİ YOK'

Ceren Yaman Doğan'ın kuzeni Hatice Yamaner, "Bolu'nun evlatları ve dışarıdan bizim misafirimizdi. Biz kaybettik. Sahip çıkmaya çalışıyoruz. Suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Panik butonu yok, alarm yok hiçbir şey yok. Savunmaya çalışıyorlar kendilerini bunların yatacak yeri yok. Ezberlediklerini içeride anlatmaya çalıştılar. Bunların yaşamaya hakkı yok" ifadelerini kullandı.

OTEL SAHİBİNE 'KATİL' TEPKİSİ

Grand Kartal Otel'in sahibi Halit Ergül'ün eşi ve otelin yönetim kurulu üyesi Emine Murtezaoğlu Ergül, savunmasında önceki savunmalarına katıldığını söyledi.

Otelin sahibi Halit Ergül ise savunmasına "Vahim olayda önceki beyanlarımı tekrar ederim. Olayın olacağını bilsem kendim, eşim ve çocuklarımı otelde yatırmam, kendim kapatırdım. Ben yanıldım. Yanılma nedenim de oteli denetleyen Turizm Bakanlığı’nın raporu ve enerji şirketinin yeterli denetim yapmaması" diye başlayınca mağdur avukatları 'Katil' diyerek bağırdı. Ergül, yangının büyüme nedeninin LNG olduğunu söylerken, otelde kendisinin, eşinin, çocuklarının ile misafirlerinin kaldığını yineledi. Ergül'ün avukatının savunma yaptığı sırada da mağdur yakınları, tepki gösterdi.

'AVUKATLARA TEHDİT' İDDİASI

Tutuklu sanık Ergül, avukat Gültekin'in kentte bulunan avukatları tehdit ettiğini ve avukatının bu duruşmaya gelemediğini öne sürdü.

OTEL SAHİBİNİN KÜLTÜR BAKANLIĞI İLE İLİŞKİSİ

Yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin: Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı ve TGA Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Alparslan'ı tanıyor musunuz?

Halit Ergül: TGA’dan tanırım. Ben de yönetim kurulu üyesiyim.

Avukat Yüksel Gültekin: ETS (Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a ait şirket) ile çalışıyor musunuz? Otel müşterilerinin yaklaşık yüzde 40’ını ETS mi gönderiyor? ETS’den kiminle görüşüyorsunuz?

Halit Ergül: Görüşmeleri müdürler yapar, ben görüşmem.

Avukat Yüksel Gültekin: Turizm İl Müdürlüğünden, otelde kalanlardan ücret alınmaması yönünde bir talimatınız oldu mu?

Halit Ergül: Hatırlamıyorum.

Avukat Yüksel Gültekin: Önceden denetime gelindiğinden haberiniz oldu mu?

Halit Ergül: Hayır.

AKP'Lİ VEKİL AÇIKLADI, KOMİSYON RAPORU HAZIR

Grand Kartal Otel davasını takip eden, TBMM Kartalkaya Otel Yangını Araştırma Komisyonu Üyesi AKP Kahramanmaraş Milletvekili Tuba Köksal, duruşma salonu dışında gazetecilere açıklama yaptı. Köksal, "İkinci duruşma başladı. Bolu’da 78 canımızın hayatını kaybettiği, 130 kişinin yaralandığı bir facianın sonucunda bu mahkemeler görülüyor. Her seferinde o acılar yeniden yaşanıyor. Bugün savunmalar alınıyor. Tutuklu olan hükümlülerin burada bazen aileleri incitecek şekilde konuştuklarına da şahit oluyoruz" dedi.

‘SÜREÇLERİN TAKİPÇİSİ OLDUK’

Köksal, sürecin takipçisi olduklarını belirterek, "Komisyon üyesi olarak ben de bugün burada bulunuyorum. Ailelerin yanında olduğumuzu göstermek, bu davaların sonuna kadar takipçisi olduğumuzu ve her süreci adım adım izlediğimizi ortaya koymak için buradayız. Biliyorsunuz, Meclis’te de bir araştırma komisyonu kuruldu ve biz de bu komisyonun çalışmalarında yer aldık. Henüz sonuç raporu yayınlanmadı, ancak her komisyon toplantısında bu konuları ayrıntılı bir şekilde inceledik. Süreçlerin takipçisi olduk" ifadelerini kullandı.

‘NET TARİHİ BİLDİRİRİZ’

Köksal, komisyon raporunun hazırlandığını belirterek, "Umarız bu süreç, sorumluların ve suçluların hak ettikleri cezaları aldığı bir şekilde sonuçlanır. Bizler de bunun için süreci yakından takip ediyoruz. Sizlere de teşekkür ediyorum. Hem kamuoyunu bilgilendirme adına burada bulunduğunuz hem de davanın takipçisi olduğunuz için. Çünkü ailelerin buna gerçekten çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Komisyonumuzla bir araya geldiğimizde kesin ve net tarihi bildiririz. Henüz bu konuda toplanıp kesin bir karar almadık, ancak rapor hazırlanıyor" diye konuştu.

AİLELER: UTANMIYOR MUSUN?

Tutuklu sanıklardan otelin yönetim kurulu üyesi ve tutuklu otel sahiplerinin kızları Ceyda Hacıbekiroğlu, yangından 3 gün sonra kurulan “İş güvenlik acil yapılacak durumlar” WhatsApp grubunda otel çalışanlarına talimatlar verdiğinin ortaya çıktığı haberler hakkında savunma yaptı.

Hacıbekiroğlu, “Olaydan sonra babam tutuklanınca bana haber gönderdi. İş başa düştü ne yapılması gerekiyorsa yapılsın denildi. Depremden sonra nasıl binaların sağlamlığı kontrol ettiriliyorsa bizde de yangından sonra da kontrol yapıldı. Babam da olmadığı için bir WhatApp grubu kurdum ve mecburen gruba katılmış oldum. Diğer otelle ilgili yapılması gereken ne varsa yapılsın dedim. Grand Kartal otel ile ilgili benim hiçbir sorumluluğum yoktur bu yüzden tahliyemi istiyorum” şeklinde savunma yaptı.

Ardından müştekiler, Hacıbekiroğlu'na, “Utanmıyor musun, hala nasıl sorumluluğum yok diyorsun” diyerek tepki gösterdi.

Yangının simgesi olan çarşaf, duruşmanın görüldüğü alandaki bekleme çadırları ve çevredeki binaların camlarından sarkıtıldı.
'BIRAKIN TAKSİRİ...'

Hakkında denetimlerde dikkatsiz ve tedbirsiz davrandıkları gerekçesiyle taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan ceza istenen tutuklu sanık Bolu İl Özel İdaresi personeli Bünyamin Bal, “Yapılan denetimler neticesinde tarafıma sunulmuş bir resmi yazı, yaptırım içeren bir teklif sunulmamıştır. Dolayısıyla tarafıma sunulmayan ve haberim olmayan bir şeyden sorumlu tutulmam mümkün değildir. Grand Kartal Otel yangını ile ilgili illiyet bulunduracak hiçbir eylemim bulunmamaktadır. Personel alma konusunda da hiçbir yetkiye haiz değilim. Sıfır illiyet mertebesinde bir insanım ve 8 aydır da hapis yatmaktayım. Bırakın taksiri, ihmal ettiğim bir görev dahi bulunmamaktadır. Bu yüzden tahliyemi ve beraatimi istiyorum” şeklinde savunma yaptı.

Tutuklu sanık muhasebe müdürü yardımcısı Cemal Özer, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini ifade ederek, tahliyesini ve beraatini talep etti. Tutuklu sanık Özer’in avukatı savunmasında, “Mehmet Salun’a itfaiye eksiklikleri tespitlerini İsmail Karagöz’e verip vermediğini sorulmasını talep ediyorum” dedi. Bunun üzerine tutuklu sanık muhasebe müdürü yardımcısı Mehmet Salun, “Belediyenin tespit ettiği eksiklikleri ben bildirdim’ dedim. İsmail Karagöz’e verdim. Ancak bunun kanıtlanacağını düşünmediğim için mahkemede ‘vermedim’ dedim” şeklinde konuştu.

'HERKESİ KURTARMAYA ÇALIŞTIM'

Tutuksuz sanık otelin teknik görevlilerinden Bayram Ütkü de “Yangının çıkmasına ilişkin hiçbir sorumluluğum yoktur. Herkesi kurtarmaya çalıştım. Ben de yaralandım, yoğun bakımda tedavi gördüm. Üstüme atılı suçlamayı kabul etmiyorum” şeklinde savunma yaptı.

Mahkeme Başkanı’nın “Elektriği kesmene yönelik bir talimat geldi mi?” şeklindeki sorusuna Ütkü, “O gğn zaten çok kalabalıktı. AFAD ya da İtfaiye ‘elektriği kesin, müdahale edeceğiz’ dedi” yanıtını verdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, “Bu kurumlardan yanıt geldi, böyle bir talimat vermediklerini bildirdiler” dedi.

'HEPSİ Mİ GEREKSİZ?'

FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi çalışanı tutuksuz sanık Aleyna Beşinci, ek beyanı olmadığını bildirdi. FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi sanık Ali Ağaoğlu ise savunmasında, “Bizim bir sorumluluğumuz yok. Sürdürülebilir turizm sertifikası veriyoruz, yangına ilişkin bir denetim yapmıyoruz. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum” ifadelerini kullandı.

Tutuksuz sanık Ağaoğlu’nun avukatı, “Yangın değil deprem olsaydı muhtemelen müvekkilime neden örnek alıp da incelemediniz diye sorulacaktı. Müvekkilimin şirketinin yangına ilişkin bir denetleme yetkisi yok. Bu uygulama 2022 yılında Türkiye’ye gelmiş 2023 yılında da başlanmış. O yüzden bu konu hakkında çalışan, uzman birisinden görüş alınmalı. Öte yandan süratli yargılama yapayım derken maddi hakikat eksik bırakılmamalı. 85 adet delil araştırma talebini reddetmişsiniz. Hepsi mi gereksiz? Bu çok normal bir uygulama değil” ifadelerine yer verdi.

EK SÜRE TALEBİ

Demir’in avukatı, “Sosyal medya mahkemelerinde cayır cayır yargılanıyoruz. Benim müvekkilim yangından sorumlu tutulmuştur. Özellikle kurban seçilip ateşe atıldığı düşüncesindeyiz. Müvekkilim Gazelle Otel’de görevlidir. Bu otelle bir bağı bulunmamaktadır. Bu yüzden müvekkilime isnat edilen suçlamalar çökmüştür. Mütalaa çok hızlı açıklanmıştır. Aceleden bir mütalaa hazırlanmıştır. Mütalaaya ilişkin de ek süre istiyoruz” diyerek mahkemeden ismini verecekleri tanıkların dinlenmesinin kabul edilmesini talep etti.

'SAVCILIK BENİ KURBAN OLARAK SEÇTİ'

Birleştirilen ek dosyaya ilişkin sanıkların savunmalarına geçildi. Gazelle Otel Müdürü Ahmet Demir, “Savcılık beni kurban olarak seçmiştir. Ben Gazelle otelin genel müdürüyüm. Adalet makamı eksik bilgilerle kimseyi suçlu ilan etmemelidir. Benim yanan Grand Kartal Otel’de bir sorumluluğum olmadığı ortaya çıkmıştır” savunmasını yaptı.

ANA DOSYA İLE BİRLEŞTİRİLDİ

Mahkeme Başkanı, dört yaralı açısından hazırlanan iddianamenin ana dosya ile birleştirildiğini bildirdi.

AİLELERDEN TEPKİ

Duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile müştekiler ve avukatları katıldı. Aralarında otel sahibi Halit Ergül ve Yönetim Kurulu Üyesi Emir Aras'ın bulunduğu tutuklu sanıklar salona getirildiği sırada aileler tepki gösterdi.

DURUŞMA BAŞLADI

Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel yangını davasının 2. duruşması başladı.

DAVA BUGÜN GÖRÜLECEK

Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu'nda bugün görülecek duruşmada taraflar, cumhuriyet savcısının celse arasında mahkemeye sunduğu mütalaaya karşı beyanda bulunacak.

DAVADA NE OLMUŞTU?

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen, bilirkişi ve adli raporlar ile yangının çıkış şekli ve sürecine yer verilen 21 sayfalık mütalaada, 10 sanık hakkında iddianamedeki ceza istemlerinde değişiklik yapılmıştı.

Mütalaada, tutuklu sanıklardan otelin sahibi Halit Ergül, şirketin genel müdürü Emir Aras, Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir ve otelin muhasebe müdürü Kadir Özdemir hakkında iddianame doğrultusunda 78 kez "olası kastla öldürme" suçundan 1950'şer yıla, "olası kastla kasten yaralama" ve "olası kastla nitelikli mala zarar verme" suçlarından 178 yıl 582'şer aya kadar hapis cezası talep edilmişti. Belediye Başkan Yardımcısı Gülener ve İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun'un da aynı suçlardan 1950'şer yıl ile 176 yıl 570'şer aya kadar, itfaiye eri Acar'ın ise 1950 yıl ile 172 yıl 546 aya kadar hapsi istenmişti.

Mütalaada, haklarında "olası kastla öldürme", "olası kastla kasten yaralama" ve "olası kastla nitelikli mala zarar verme" suçlarından dava açılan şirket yönetim kurulu üyeleri Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras ile otel müdürü Zeki Yılmaz, muhasebe görevlileri Cemal Özer ve Mehmet Salun'un "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması talebinde bulunulmuştu.

Mütalaada, teknik personel Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Faysal Yaver ve Reşat Bölük, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ve Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ve İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen'in, iddianamedeki gibi "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi istenmişti.

"Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan iddianame düzenlenen İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talebinde bulunulan mütalaada, tutuksuz sanık mutfak görevlisi Enver Öztürk'ün beraati talep edilmişti.

Konya'da Korkutan Deprem Güncel Yağışlara Kısa Bir Mola Güncel Bir Sorunun Bedeli 2 Bin TL! Cezası 10 Yıla Kadar Hapis Güncel Ege Denizi'nde 4.8 Büyüklüğünde Deprem Güncel