Kılıçdaroğlu: Bakanlık suç işledi

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Dün yapılması beklenen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Genel Kurulu, CHP PM Üyesi Yavuz Karan’ın, cenaze töreni nedeniyle iptal edilmişti.

Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısı'na vefat eden CHP PM üyesi Yavuz Karan'ı anarak başladı.

Bugün yapılan grup toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Saygıdeğer milletvekilleri bugün sıradışı bir grup toplantısı yapıyoruz. PM üyemiz sayın Yavuz Karan hayatını kaybetti. Onu sonsuzluğa uğurladık.

Deniz Selin Üstündağ Avrupa şampiyonu oldu. Kendisini yürekten kutluyoruz.

Bütün demokrasilerde medya önemli bir güçtür. Gelişmiş demokrasilerde 4. güç olarak algılanır. Medyanın temel özelliği gücü sürekli halk adına sorgulamaktır. Gücü elinde tutanlar daha sağlıklı karar almak zorunda kalırlar. Bizde bir yaygın medyamız var. Bir de yerel medya var. Yerel medya adeta sahipsiz. Bu medyanın büyük beklentileri var. 3 yıldır Basın İlan Kurumu ilanlarına zam yapılmadı. Geçinemiyorlar. Binlerce kişi çalışıyor yerel medyada, gazetelerde ve televizyonlarda. Ayakta kalmak için olağanüstü çaba harcıyorlar.

Biz yerel medyanın da yaygın medyanın da güçlü olmasını isteriz. Bağımsız olmasını, özgürce yazmasını ve eleştirmesini isteriz. Demokrasiye sahip çıkmak gibi medyaya da sahip çıkmak zorundayız. Baskılara hep birlikte sahip çıkmak zorundayız. İktidarın yaptığı her şeyi alkışlayan bir medya grubunun en çok demokrasiye zarar verdiğini de kimsenin unutmaması gerekir. Demokrasi hepimiz için geçerli bir kuraldır. Düşüncelerimizi özgürce ifade edeceksek, haklarımızı rahatça yargıda arayabileceksek bunun özü demokrasiden geçiyor.

MESAM'A KAYYUM ATANMASI

Demokraside iktidarı yönetenler hukuka uygun davranmak zorundadırlar. MESAM diye bir örgüt var, bir tüzüğü var. Yasal dayanağı var ve kurulur. Sanatı ve sanatçıyı desteklemeyen hiçbir iktidar yoktur dünyada. Darbe dönemleri hariç sanat ve sanatçıya her ortamda önem verilmiştir. Yüceltmek her toplumun ortak amaçlarından birisidir. Sanatçı özgür olmalı, özgürce düşüncesini dile getirmeli. Sanatın 7 dalını da desteklememiz gerekir. Elbette sanatçının da hakları vardır. Mart ayında olağan kogresini yapacaktı. Kongresini yapmadan Kültür Bakanlığı MESAM'a kayyum atadı. Kurala uyarsanız atayabilirsiniz. Verilen görev ve yükümlülüklerin yerine getirilmediği ya da tarifelerin esaslera göre düzenlenmediği durumlarda ben önce bir uyarı yazısını yazarım diyor bakanlık. Ve 30 gün beklerim. Kural yerine gelmemişse 2. bir yazı ile tekrar uyarırım. Yine 30 gün beklerim, kural yerine gelmemişse kayyum atarım diyor. MESAM yönetim kurulu görevden alındı. Telefon ettim, size uyarı yazısı geldi mi? Hiçbir yazı gitmemiş. Yani, kanunu takmıyor. Kültür Bakanlığı yasaya uymazsa ne olacak? Bütün bunlar sanatı ve sanatçıyı korumak içindir fakat hiçbir uyarı yapılmadan MESAM yönetim kurulu bir yazı ile değiştiriliyor. Sordum, dava açacak mısınız diye tabii ki dediler. Bugün dava açacaklar. Kültür Bakanı'na sormak isterim. Sen sanatı ve sanatçıyı korumakla görevlisin. Yasanın dışına çıkmazsın. Kültür Bakanlığı açıkça suç işlemiştir.

7 Şubat 2018 itibarıyla hapishanelerde 235 bin 888 tutuklu var. Tutuklulardan 69 bin 301'i öğrenci. Kimisi açık öğretim ortaokul, kimisi açıköğretim lise ve fakültelerinde. Son derece güzel bir uygulama. Mahkum veya tutuklu ama kendisini eğiterek hayata tutunmaya çalıştı. Güzel bir iş yapılıyor. Bu tutukluların sınav ve kayıt ücretlerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yürütüyor. Bu kuralı getirenlere de teşekkür ederiz. Ama açıköğretimde okuyan 6 bin 665 kişinin sınav harçları hala yatmadı. Ben Bakan'dan rica ediyorum, eski uygulamayı sürdürün.

"O AİLENİN SONUNA KADAR YANINDA OLACAĞIZ"

Anayasaya göre Türkiye, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Eğer hukuk devletini yok ederseniz, baskıcı bir dikta yönetimini getirirsiniz. Türkiye şu anda bir hukuk devleti değildir. Neden değildir? 15 Temmuz darbe girişiminden sonra BM'ye bir yazı gösterildi. İkisi çok önemli. Tutulanlara insanca davranmayacağım diyor. Adil biçimde yargılamayacağım diyor. Darbe girişiminden sonra pek çok insan mağdur edildi. Bütün mağdurların sesi olmaya özen gösterdik. Gökhan Açıkkollu, bir öğretmen, 15 Temmuz'dan sonra tutuklanıyor. Gözaltı sırasında hayatını kaybediyor. Gözlatına ilaçların verilmediği bize gelen bilgiler yönündeydi. Hasta ise insülini vereceksiniz, nitekim bu adam öldü. Şimdi bu vatandaşın işkence sonucu öldüğü ortaya çıktı. Eşi Mümine Açıkkollu ile arkadaşlarımız konuştular. Hainler mezarlığına gömülecekse vereceğiz demişler. Diyanet fetva veriyor, hainlerin namazı kılınmaz diyor. Mezarlığa defnedemedik, bahçemize defnetmek zorunda kaldık diyorlar. Bu bir dram değil midir? İşkence sonucu hayatını kaybediyor. Hainlerin tazminat davası açma hakkı var. Biz de o ailenin sonuna kadar yanında olacağız. Yargılanmadığı için suçlu mu değil mi belli değil. Bir tek Allah'ın kulu çıkıp bu ülkede "adalet vardır" diyemez?

"YARGI YOK YARGI"

Uluslararası bir toplantıda konuşuyor Adalet Bakanı. Türkiye'de yargı bağımsız ve tarafsızdır HSK bunun sigortasıdır diyor. Erdoğan, Yargıtay'ın 150. yılı sempozyumunda bir konuşma yapıyor. "Eğer bir ülkede halk bunalmış ve ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir" diyor. Günaydın Recep Bey, günaydın. Nihayet öğrenebildin. Yargı yok yargı. Adalet yok adalet.

"SAVCIYA, 'KÜLTABLASINI GETİRİR MİSİNİZ, KÜLÜ DÖKECEĞİM' DİYOR"

Eğer bir ülkede yargı gücünü siyasi otoriteden alıyorsa orada adelet yoktur. Milyonlarca kişi ellerini semaya açmış adalet diye bekliyor. Bunun farkına yeni yeni vardı beyefendi. Yargıç tek adam rejiminin oluğu yerde vicdanı ile karar veremez hale geldi. Sarayın bazı avukatları saray adına hakimlere savcılara talimat veriyorlar. "Kültablasını getirir misiniz, sigaramın külünü dökeceğim" diyorlar. Açıkça talimat veriyor.

SALİH MÜSLİM ELEŞTİRİSİ

Mardin Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Yargıtay'ın kararı var. YPG terör örgütüdür diye. Karar çıktıktan sonra siz Salih Müslim'i Ankara'ya davet ediyor, oturup konuşuyorsunuz. Yemek ısmarladılar gönderdiler şimdi Avrupa'dan istiyorlar. Düne kadar zaten sizdeydi demezler mi? Üstelik sizde mahkeme kararı var, bizde yok demez mi? Ardamarı olmayan hükümetin Türkiye'yi getirdiği nokta budur.

Sanki CHP iktidarda o faizden şikayet ediyor. 15 yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz. Faiz sömürüden ibaret. Günaydın Recep Bey. Her sefer söyledim. Vatandaşın kahvede söylediği söz faizci Tayyip. Faizci Tayyip. 149 milyar doları sanayiciye mi, çiftçiye mi, emekliye mi, memura mı verdiniz? Yurt dışındaki bir grup tefeciye veriyorsunz. Vatandaş tefeci Tayyip demekte haksız mı? Kime ödedin bu parayı? Bir grup tefeciye ödedin. O nedenle sana tefeci Tayyip diyorlar. Şikayetçi olmayacaksın arkadaşım. Çözüm bulacaksın çözüm. Faiz sorununu çözemezler, çünkü yakayı tefeciye kaptırmışlar. Faizi düşür, doları, parayı getirmem diyor. Yakayı tefeciye kaptırmış vaziyette.

Etiketler
Mesam Kemal Kılıçdaroğlu Bakanlık