Kılıçdaroğlu AKP kalesine golü attı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Yeniçağ'ı ziyaretinde medyanın dünü ve bugünü ile siyasetçi-gazeteci ilişkileri konusunda hoş bir sohbet yaptık. Beraberinde 40 yıllık kardeşim Tuncay Özkan da olunca birlikte izlediğimiz 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ı, mesleki anılarımızı anlatarak andık.

Kılıçdaroğlu Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdür Yardımcılığı dönemindeki bir anısını anlatarak sözünü bugüne bağladı:

"Gece yarısı saat 02.00'de Başbakan Özal, Gelirler Genel Müdürü Altan Tufan, Genel Müdür Yardımcıları olarak beni ve Tacettin Yinanç'ı başbakanlık konutuna toplantıya çağırdı. Özal'ın danışmanı merhum Adnan Kahveci ile toplantıdayız. Başbakan bizlere sordu:

- 'Tarım stopajından ne kadar vergi topluyorsunuz?'
Ortalıkla birkaç dakika sessizlik oldu, saat 03.00 olmuş, ne bilelim ne kadar topluyoruz.

Genel Müdür Yardımcımız Tacettin Yinanç Bey bir rakam söyledi hepimiz çok rahatladık. Tamam dedik bu saatte kim aksini söyleyecek?
Diğer konulara geçtik aradan bir süre geçti, Özal dedi ki;

- 'Tacettin Bey verdiğiniz rakamlar doğru değil…'
Herkes yine sus pus oldu.

Özal saymaya başladı, Toprak Mahsulleri Ofisi; şu kadar buğday aldı, şu kadar arpa aldı, şu kadar fındık üretimi oldu, şu kadar pamuk üretimi oldu diye anlattı ve yanlarına fiyatlarını koyup o gün yüzde 7 olan tarım stopaj vergisini de çarpıp, bölüp hesap edip dedi ki;

- 'Verdiğiniz rakam ile ilgisi yok Tacettin Bey…'
Altan Bey dedi ki;

- 'Sayın Başbakanım biz bu soru için hazırlıklı gelmedik. Yarın toparlayıp size verelim rakamı…'

Oradan anlıyorsunuz ki Devlet Planlama Teşkilatı'nda yılları geçmiş Turgut Bey devletin rakamlarına nasıl da vakıf.
Yani devlet yönetimindeki ciddiyeti görüyorsunuz.

Bilgisayar ve bugün olan iletişim o günlerde yok tabii. Biz ertesi gün bütün vergi dairelerine faks çekip soracak ve bu bilgiye ulaşacağız. Götürüp başbakana vereceğiz.
Bugüne gelecek olursak, Erdoğan 128 milyar dolar için çelişkili cevaplar veriyor.
'128 milyar dolar nerede?' sorusunu ek sorularla yeniden sormaya devam edeceğiz.

- Hangi bankaya,
- Hangi talimatla
- Kime,
- Hangi kur üzerinden bu 128 milyar dolar rezervini sattın?"

***

Yeniçağ Gazetesi İcra Kurulu başkanı Ahmet Yabuloğlu CHP lideri Kılıçdaroğlu'na sordu:
- Sayın Cumhurbaşkanı'nın "ticaret yapan" Ticaret Bakanı'nı görevden almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?..

Kılıçdaroğlu esprili şekilde şöyle yanıt verdi;
- "Bu durum beni biraz şaşırttı ama rakam büyük olsaydı Erdoğan onu kesin büyükelçi yapabilirdi.

- Ama rakam küçük olduğu için konsolos da yapabilir."

***

Pandemi döneminde; BP, Türkiye'ye 1 milyon, Shell ise 5 milyon lira tutarında akaryakıtı Sağlık Bakanlığı emrine ücretsiz verdi.

Amazon, Türkiye'ye 3,5 milyon lira bağış yaptı.
İstanbul Rum Patrikliği, 300 bin, İstanbul Süryani Kadim Ortodoks Metropolitliği ve Vakfı 100 bin Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan ve patriklik rahipleri, 100 bin lira yardım yaptılar.

Yerli ve millî olduğunu iddia eden AKP ile MHP koalisyonunun Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ise eşinin şirketinden Ticaret Bakanlığı'na 507 bin 880 lira bedelle dezenfektan satın aldı.
Ticaret Bakanı, "Ticaret yaptım" d i y e m e z…
AKP'li Ticaret Bakanı'nın bu ticaretinin hukuki boyutunu duayen avukat Şahin Mengi şöyle değerlendirdi:

- Bakanın bu satışa bilerek ve isteyerek göz yumması Türk Ceza Kanununun 257. maddesinde tarif edilen, 'Görevi Kötüye Kullanma' suçunu oluşturur."
Erdoğan'ın Bakan Ruhsar Pekcan'ı görevden alması yetmez. Yüce Divan'da da yargılanması gerekir.