O yasayı FETÖ kimden istemiş açıklıyorum

Önce 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, gece yarısı meclis genel kurulunda önerge vererek askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına olanak veren AKP'liler için, "Bu bir kere anayasaya aykırı. Bu kanun teklifini kim hazırladı tamamen FETÖ ile ilgili bu araştırılsın" dedi.

Sonra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yeniçağ yemeğinde dönemin Adalet Bakanı için dedi ki;

"Sadullah Ergin'e sormak lazım,

- Bu önergeyi hazırlama talimatını size kim verdi?

Önce 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, gece yarısı meclis genel kurulunda önerge vererek askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına olanak veren AKP'liler için, "Bu bir kere anayasaya aykırı. Bu kanun teklifini kim hazırladı tamamen FETÖ ile ilgili bu araştırılsın" dedi.

Sonra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yeniçağ yemeğinde dönemin Adalet Bakanı için dedi ki;

"Sadullah Ergin'e sormak lazım,

- Bu önergeyi hazırlama talimatını size kim verdi?

- Erdoğan mı verdi? Başka bir yerden mi aldınız?"

Sadullah Ergin de yazılı açıklamasında dedi ki;

"Tüm bu çalışmalar iktidar partisinin, hükûmetin, meclis grubunun ortak iradesini yansıtan çalışmalardır. Bireysel inisiyatifle yapılabilecek şeyler değildir."

Ergin'in açıklamasındaki "ortak irade" ifadesini yazımda şöyle tanımlamıştım:

- AKP (Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan)

- AKP hükümeti (Başbakan Recep Tayyip Erdoğan)

- AKP meclis grubu (Grup Başkanı Recep Tayyip Erdoğan)

- 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül

Kılıçdaroğlu kimi suçladı?

Ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis grup toplantısında 20 soru, 20 yanıt halinde FETÖ'nün siyasi ayağı ile ilgili delillerini açıklayarak noktayı şöyle koydu:

"Devleti FETÖ'ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır…"

Değerli okurlarım bu anımsatmalardan sonra konumuza dönelim ama önemli bir haberi de sizlere sunayım.

Bir hatırlatma

2016/3776 Soruşturma numaralı, 2016/1751 Esas numaralı ve 2016/255 İddianame numaralı olan ve 2016/241 esas sayılı dosya ile birleştirme talebi olan dava Kilis Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Deneyimli gazeteci kardeşim Veli Toprak'ın 7 Ocak 2020 tarihinde Sözcü Gazetesinde "AKP'li avukatlar savundu FETÖ'cüler beraat etti" başlık ile yer alan bu dava ile ilgili 9 sütuna manşet haberi özetle şöyle:

Haberi özetleyeyim:

"Kilis'te, 35 kişi hakkında FETÖ üyeliğinden dava açıldı. Sanıklar arasında FETÖ ile görüşen, FETÖ'cü derneğin yöneticiliğini yapanlar vardı. AKP il başkanı ve AKP'li belediye başkanının avukat olarak yer aldığı davada sanıklar beraat etti."

Hakkında beraat kararı çıkan isimler arasında Pensilvanya'ya giden TUSKON'a bağlı Kilis İşadamları Derneği (KİAD) Başkanı Mehmet Vakıf Şarkbay da vardı.

Fethullah Gülen ile görüşenlerin de bulunduğu sanıkların avukatlığını AKP'li Kilis Belediye Başkanı Abdi Bulut ile AKP Kilis İl Başkanı Murat Karataş üstlendi.

Halen AKP Kilis Belediye Başkanı olan Avukat Abdi Bulut, başkanlık görevine seçilene kadar sanıkların avukatlığını yaptı, karar duruşması öncesi vekâleti yeğeni Avukat Abdullah Bulut'a bıraktı.

Yeğen de sanıktı

Beraat eden sanıklardan biri de halen Kilis Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Tohumcu'nun yeğeni olan Abdulbaki Tohumcu'nun avukatlığını da Belediye Başkanı Abdi Bulut'un yeğeni Abdullah Bulut ve AKP Kilis İl Başkanı Murat Karataş üstlendi."

Bu dosyadan kim çıktı?

Kilisli hukukçu bir okurum bu davanın dosyasını bana gönderdi. Dosyayı incelediğimde önce şu bilgiyi de vurgulayayım:

"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen 2014/75025-50403 sayılı soruşturmalar ve bağlantılı olarak Türkiye genelinde bu soruşturma kapsamında Tanık / Müşteki / Bilgi Alması yapılan şahısların ifade beyanları incelendiğinde…"

Ve bu dosyadaki bir FETÖ tanığının resmi ifadesinin ilgili bölümünü sunayım:

"Örgütün kendisinin yaptığı veya örgüte yönelik yapılan/yapılacak olan operasyonlar ile ilgili belli bir harekât tarzı vardı.

2006-2007'li yıllarda Türkiye gündemini meşgul eden ve TBMM'den çıkması ihtimal dahilinde olan Terörle Mücadele Kanunları için örgüt, çıkacak olan bu kanunu ihtimal dahilinde gelecekte kendi aleyhlerine olmaması için Türkiye avukatlar imamı (A.) öncülüğünde çalışmalar yaptıklarını biliyorum.

Bu konuda özellikle geçmişte Fethullah Gülen'in bir dönem avukatlığını da yapmış olan A. ve bu şahsa ait o dönem Avukatlık bürosunda birlikte çalıştıkları,

Avukat R. vb. hukukçular bir mutfak çalışması yapıp, bu çalışmayı AK Parti'nin hukukçu milletvekillerine,

Özellikle de kendisinin bakan olmadan önce Pensilvanya'da Fethullah Gülen'i ziyarete giden Hatay Milletvekili Eski Ak Parti Grup Başkan Vekili, Eski Adalet Bakanı ...'e (Sadullah Ergin - OU) bu çalışmalar dikte edilerek bu kanunların çıkmasında öncülük edilmiştir.

Bu gibi kanunlar TBMM'de kabul edilmeden evvel örgüte ait gazete ve televizyonlar özellikle de haber programlarında değişik haberler yaptırılarak yapmış oldukları çalışmalara zemin hazırlamışlardır.

Bu konularda örgütün diğer medya organlarındaki elemanları da aynı çalışmaları göstermişlerdir."

Görüldüğü gibi, İlker Başbuğ ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun o geceye ilişkin sorguladıkları FETÖ/Siyasetçi bağı çok net şekilde Kilis Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyada yer alıyor.

Demem o ki;

FETÖ'nün "O gece yarısı baskın" önergeyi kime "dikte ettirdiği" bu dava Ankara ve Kilis'teki dava dosyalarında ve iddianamelerinde çok net şekilde yer alıyor…