Geri Gelmeyecek Günlerin Hüznüyle Bugün Söz Onların…
Toplumu da, ekonomiyi de hiçe sayan, önemsemeyen bir anlayış! Halkın talep ve beklentilerini görmezden gelen bir rahatlık!
Taleplerle tahminler arasında oluşan derin uçurumu yok sayan bir görüş! Bizi yönetenleri ilgilendirmeye ve etkilemeyen pek çok sorun! Kısaca düşündürücü ve ürkütücü bir tabloyla karşı karşıyayız. Sıkı ve sadık okurlarım daha sık Atatürk’ü yazmalısınız diyor. Ben de baş göz üstüne diyorum…
Destansı cumhuriyetimizin arkasında ortak paydaları yurtseverlik, vefa, vatan sevgisi ve cesaret olan sayısız hikâye, olağanüstü çaba ve gayret varken, 87 yıldır bir çift mavi gözün ışığını aile yadigarı bir mücevher gibi taşırken! Neden yazmayayım?
Kuşaklar boyu ve sonsuza kadar Atatürk’e bir okyanus kadar borcumuz varken! Ülkelerinden kovulan Alman bilim insanları genç cumhuriyeti ikinci vatan sayarak ülkemize gelip, öğrencilerini çocukları olarak bağırlarına basıp, bilgi ve deneyimlerini aktarıp, ülkemizi ve Büyük Atatürk’ü asla unutmayıp, çocuklarına Mustafa Kemal adını koyarken! Neden yazmayalım?
Ağaçlar fırtınaya dallarıyla değil kökleriyle direnirken, kökümüzü ve temelimizi sağlam atan Büyük Atatürk har dar ve zor anımızda bizi aydınlığa çıkarırken, attığımız her adımda, aldığımız her nefeste, umutsuzluğa düştüğümüz her anda başımızı dik tutmamızı sağlayan bir lidere sahipken! Neden yazılmasın?
Kısacık bir ömür için yaptıkları ve başardıkları bu kadar çokken! Kurtuluş Savaşı Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluş tarihi, “Ya bağımsızlık ya ölüm!” kurtuluş savaşının amentüsü, belalı ve çileli coğrafyada düşmanlarıyla daha sonra dost olmak karakterinin bir parçası iken! Neden yazmayalım?
Cumhuriyet sevdasını, yurt sevgisini kuş uçmaz kervan geçmez dağ başlarında yüreklere işleyen kurumlar her gün azalırken! Anadolu'yu aydınlatan eğitim ışığının sönmesine neden olan kurumlar çığ gibi artarken! Kendilerine yetmese de bize yetti dedirten olaylar sarmalında boğulurken! Neden yazmayalım?
Demem o ki; Coğrafi gerçeklik, küresel vicdan ne der bilemeyiz ama bildiğimiz çok net bir şey var. Bize çok şey katan Cumhuriyete, ödenemez borçlarımızın tek adresi Büyük Atatürk’e nasıl teşekkür edilir onu iyi bilen kuşağız. Çünkü Atatürk bize güçlü lider kimdir, fedakarlık nedir, kararlılık ve cesaret nasıl olur, tarih bilinci nasıl kazanılır gibi kavramları yaşayarak ve kanıtlayarak öğretti.
Özetle! Bu yazıyı teşekkür, tebrik, minnet ve alıntılarla tamamlamak bana düşer. Bende öyle yapıyor, aradan çekilerek sizleri o sözlerin sahipleriyle baş başa bırakıyorum.
Geri gelmeyecek günlerin hüznüyle ama umudun gerçek adresinin bilinciyle bugün söz onların.
Ne diyor Falih Rıfkı Atay; “Nerede ve ne zaman sendelersek, tutunmak için onu hemen yanımızda buluyoruz.”
Ne diyor Aydın Boysan; “Hızır gelip de bir kez daha yaşama fırsatı verseydi ben ilk yıllarımı seçerdim. Patlak ayakkabılarım, yarı aç midem, üşüten giysilerimle Cumhuriyetin ilk yıllarını. Çünkü saygın bir ülkenin onurlu vatandaşlarıydık.”
Ne diyor işsiz genç: “Gücümüz var, enerjimiz var, birikimimiz var ama işimiz yok, maddi ve manevi yükümüz çok ağır. Zamanı, hayatı ve kendimizi anlamak için umuda, hayale ve Atatürk’ün ışğına ihtiyacımız var.”
Ne diyor yurtdışına gitmek isteyen genç: “Yurtdışına gitmek için para biriktiriyorum. Tek üzüldüğüm nokta şu: Atatürk gibi bir lidere sahibiz ama ben ülkemden gitmeye çalışırken ona ihanet etmiş olur muyum?
Ne diyor iş aramaktan yorulan diplomalı işsiz; “Aldığım diplomayla, hayallerim örtüşmedi, oysa yıllarımı okul sıralarında geçirmiştim. Bilgiyse bilgi, bilinçse bilinç, eğitimse eğitim ne işe yaradı. Şu anda sadece öfke, tepki ve hayal kırıklığıyla doluyum. Ya o ya bu değil, hem o hem bu deme lüksüm artık yok. Ne mutlu O’nun döneminde yaşayanlara!”
Ne diyor sıra dışı bir cerrah belgeseline konu olan Prof Dr. Ali Akyüz: “Trabzon Of doğumluyum. Eğitim hayatım bir köy okulunda başladı, İstanbul Tıp Fakültesi Genel cerrahi Anabilim Dalında 42 yıl öğretim üyesi ve hekim olarak çalıştım. Kendi imkanlarımla İngiltere’ye gidip eğitimini alarak, endoskopik cerrahiyi ülkeme kazandırdım. Vakıf kurarak öğrencilere burs verdim. Varlığım ve yaptığım çalışmalar cumhuriyetin ürünüdür!”
Sırada ABD başkanlarının sözleri var…
ABD eski başkanlarından J. F. Kennedy diyor ki: “Atatürk’ün Türk insanına ilham veren liderliğini, ileri görüşlü anlayışını, bir asker ve lider olarak kudret ve yüksek cesaretini selamlıyorum.”
ABD eski başkanlarından Bill Clinton diyor ki: “O yılın değil, yüzyılın lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir.”
ABD eski başkanlarından Barack Obama diyor ki: “Vizyonu, kararlılığı ve cesaretiyle tüm dünyaya kuşaklar boyunca ilham vermeye devam eden Kemal Atatürk’e saygılarımı sunmak benim için onurdur.”
Zorunlu açıklama: Bugünlerde pek sıkı fıkı olduğumuz ABD’nin eski başkanlarının sözleriyle yazımı bitirmekten amacım nedir bilemedim! Donald Trump’a mevkidaşlarının sözlerini hatırlatmak olmasın…