'AKP'nin iştahını 30 milyar TL kabartıyor'

CHP 26. Dönem İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, AKP'nin İş Bankası'nı hedef almasının ardındaki ekonomik ve siyasi hedefleri açıkladı.

HABERTÜRK'te yayınlanan TEKE TEK programında Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayan Yarkadaş, "AKP'nin iştahını 30 milyar TL'lik malvarlığı kabartıyor" dedi.

Yarkadaş şöyle konuştu:

"Tayyip Erdoğan’ın özellikle her seçim öncesi İş Bankası’na yönelik sözleri; İş Bankası’nın ekonomik açıdan değerini aşağıya çekiyor. Bugün bile İş Bankası’nın hisseleri ne yazık ki aşağılara doğru gitmeye başladı.

Peki bunu niye yapıyorlar? AKP aslında son 17 yıldır bir şeyi keşfetti: Eğer toplumda bir kutuplaştırma yaratırsam kendime yakın seçmeni konsolide ederim; evet karşı tarafı da konsolide ederim ama çoğunluk benden yana olduğu için karlı çıkarım.

Çünkü AKP, ne yazık ki gerilim, kutuplaştırma ve ayrıştırma siyasetiyle yoluna devam ediyor. Her ne kadar reddetseler de gerçek bu.

Tayyip Erdoğan’ın İş Bankası çıkışı, tabii ki siyaseten bir kutuplaştırmaya, kutuplaştırma üzerinden de oy devşirmeye hizmet ediyor; ama icebergin arka yüzündeyse artık ekonominin gelip tıkandığı nokta var.

Çünkü herkes bilir ki; İş Bankası sadece bir banka değildir. Hem iş, hem yatırım bankasıdır ve Türkiye’nin sanayileşmesinin önünü açan en önemli kuruluşlardan biridir. Ve aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasıdır. Şimdi AKP, İş Bankası üzerinden, aslında cumhuriyetin ekonomi modeliyle hesaplaşmak istiyor."

"CUMHURİYETİN EKONOMİ MODELİ"

CHP'li Yarkadaş sözlerine şu örnekle devam etti:

"Cumhuriyetin ortaya koyduğu bir değer var, bir banka modeli var. Hatta bu banka modeli Türkiye’ye ilginçtir ‘’kumbara’’ alışkanlığını bile getirmiştir. Çocukken küçük kumbaralarımız vardı. Özellikle yurttaşların evlerinde altın toplaması ya da parayı ellerinde tutması yerine, kumbara modeliyle hem çocuklara tasaarufu öğretmek, hem o paraları bankanın merkezine getirmek için bir formül uygulanmıştı.

İş Bankası’nı neden istiyorlar? İş Bankası’nın ben bugün değerine baktım. Değeri 30 milyarın üstünde. Dünyanın en büyük 75. bankası. İştirakleriyle birlikte Türk ekonomisini aslında ayakta tutan bir banka. İştirakleriyle birlikte İş Bankası, belli ki AKP’nin iştahını kabartıyor.

Çünkü bu 30 milyarlık değeri önce Hazine'ye, oradan da Varlık Fonu’na bunu aktararak; Varlık Fonu'na 30 milyarlık bir değer katmak istiyorlar. Böylece Katar’dan alınması muhtemel borçlar içinde de bir güvence sağlamayı düşünüyorlar."

"CHP TEK KURUŞ PARA ALMIYOR"

Yarkadaş, CHP'nin bankadan herhangi bir kar payı almadığını da belirterek şöyle konuştu:

"Cumhuriyet Halk Partisi’nin bankadan aldığı bir para yok. Partinin, Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyeti üzerine %28’lik hissenin üzerinde denetim hakkı var.

Şöyle bir algı yaratılıyor: Sanki Cumhuriyet Halk Partisi, her yıl sonu İş Bankası’dan gelen karı alıyor, kasasına koyuyor.

Bu geçmişte de tartışıldı; Cumhuriyet Halk Partisi’nin denetlemekle yükümlü olduğu %28’lik hisseyle, ‘'Acaba öğrencileri okutabilir miyiz, burs verebilir miyiz?’ diye araştırıldı. Ancak İş Bankası özel bir hükümle kurulduğu için bunun mümkün olmadığı ve o kar payının sadece Türk Tarih Kurumu ile Türk Dil Kurumu’na gönderilmesi yönünde görüş birliğine varıldı. Mahkemeden de bu yönde bir karar çıktı.

Zaten şu anda Türk Tarih Kurumu, da Türk Dil Kurumu da Atatürk’ün mirasını sahiplenmeyen kurumlar. Türk Dil Kurumu’nun ve Türk Tarih Kurumu’nun, Atatürk araştırmalarına ayırdığı bütçelere baktım... 2018 yılında yok denilecek kadar az bir para harcanmış...

Mustafa Kemal’in iki kurumu, iki mirası Atatürk’le ilgili araştırma yapmıyor; cumhuriyet değerlerinin topluma anlatılması için çaba bile göstermiyor.

Burada esas mesele şu: Tayyip Erdoğan seçim öncesi bir kutuplaştırma yaratmaya çalışıyor. İş Bankası’nın 30 milyarlık varlığı, Hazine üzerinden Varlık Fonu’na aktarılmak ve yeni borçlanmaların da önü açılmak isteniyor."

"ÇÖKME HAREKATI"

Ekonomi çarkının durma noktasına geldiğini belirten Yarkadaş, bu yüzden İş Bankası'na 'çökülmek' istendiğini söyledi. Yarkadaş şunları dile getirdi:

"Durumu basit bir şekilde ifade edeyim: ’Artık tulumbada su kalmadı.' Tulumbada su kalmadığı için üretim yok, sanayi yok, ihracat zayıf... İşsizlik de kalıcı bir hale geliyor.

Ee ne yapacaklar o halde, 'hadi koşa koşa gidelim hazır cumhuriyetin yarattığı bir değer var, gidip İş Bankası’na çökelim.'

Yaşanan, kelimenin tam anlamıyla budur. Bu çökme operasyonu değil midir? Eğer siz İş Bankası’na böyle bir operasyon yaparsanız, Türkiye’de sermayenin güvencesinden ve hukuk devletinden bahsedemezsiniz.

Yurtdışından şöyle bir bakın: Bugün bu ülkenin Cumhurbaşkanı kalkıyor, ‘Efendim biz bu bankada ki Cumhuriyet Halk Partisi’ne bırakılan %28’lik hisseyi hazineye devredeceğiz’ diyor.

Bu banka özel bir hükümle kurulmuş. Nasıl Kurulduğu ortada. Bunu değiştirilebilmesi mümkün değil. Atatürk’ün bir mirası var. Siz neye dayanarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin denetlediği; bakın 'para aldığı demiyorum' denetlediği bankaya el koymaya çalışırsınız!

Editör arkadaşlarımız baksınlar. Kamu bankaları son 4 yılda hazineye ne kadar kar aktardılar... Ziraat Bankası ve Halk Bankası ne kadar zarar etti. Biri 2.3 milyar, bir diğeri 1.3 milyar. Son 4 yıldır da hazineye tek kuruş kar yok. Görev zararlarını bizim vergilerimizden karşılıyorlar. O bankalar da yandaş medyaya para aktarıyor.

Bırakın bari Kar eden İş Bankası doğru düzgün yürüsün. Şimdi İş Bankası’nı da alıp batıracaksınız."