Altılı Masa kadın hareketi ile buluştu; ilk soru “Neden kadın siyasi temsilci yok” oldu

'Altılı Masa' Kadın Hareketi ile Buluşuyor” adlı çevrimiçi ortamda gerçekleşen toplantıda katılımcılar siyasette kadının yok sayılmasını eleştirdi. Siyasiler ise kadınların siyasete ilgisizliğinden yakındı.

Altılı Masa kadın hareketi ile buluştu; ilk soru “Neden kadın siyasi temsilci yok” oldu

GERÇEK GÜNDEM - FİLİZ GAZİ /

'Altılı Masa' Kadın Hareketi ile Buluşuyor” adlı çevrimiçi ortamda gerçekleşen toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, Gelecek Partisi Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya katıldı. Etkinliğin moderatörlüğünü Gülseren Onanç yürüttü.

Dinleyiciler tarafından toplantıya gelen ilk eleştiri altılı masanın içeriğini oluşturan genel başkan yardımcılarının hepsinin erkek olması oldu.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde siyaset bilimi alanında çalışan Serpil Sancar’ın hazırladığı rapor doğrultusunda katılımcılara şu sorular soruldu:

1- Kadınları parti içinde kalıcı ve etkili biçimde var edebilmek için hangi örgütsel/kurumsal dönüşümler gerçekleştirmeyi düşünüyorsunuz?

2. Kadınların siyasette ‘eksik temsil’ sorununu çözmek için neler yapmayı planlıyorsunuz?

3. Kadın haklarının korunması ve kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ile ilgili ‘Altılı Masa’nın görüş birliğine vardığı ortak ilkeler nelerdir?

4. Kadınların ‘Altılı Masa’ ittifakı ve çıkaracağı cumhurbaşkanı adayını desteklemesi yönünde önerileriniz nelerdir?

‘300’ÜN ÜZERİNDE KADIN ÖRGÜTLERİ İLE KONUŞTUK’

İlk olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek söz aldı. Erkek, Türkiye’de kadın haklarının çok ciddi tehlike altında olduğunu belirterek, “O yüzden kuvvetler ayrılığının olduğu, demokratik hukuk devletinin tesis edildiği, hak ve özgürlüklerin güvence altında olduğu güçlendirilmiş parlamenter sistem diyoruz” dedi.

Erkek, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Altı partinin birlikte çalıştığı mutabakat metninde temel hak ve özgürlükler başlığı altında bazı ilkeler ortaya koyduk. Bu süreçte 300’ün üzerinde kadın örgütünün görüşleri alınarak bir kanun teklifi hazırladık ve bu tasarıyı meclise sunduk. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi adı altında yaratılan keyfilik, hukuksuzluk niye yanlış? Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilindi. Meclisin onayladığı bir yasa varken bu olamazdı. Bunlar sistemle bağlantılı sorunlar. Doğru bir sistemi inşa edersek sorunlarımız biraz daha azalır diye düşünüyoruz.”

Erkek, tasarıda ilkokul 1. sınıftan itibaren insan hakları ve kadın- erkek eşitliği dersi olması gerektiğini yazdıklarını belirterek “İnanıyorum ki ilk seçimde çok önemli bir değişim yaşayacak Türkiye” dedi.

‘KADINLAR SİYASETE KATILMA KONUSUNDA TEREDDÜT YAŞIYORLAR’

Demokrat Parti Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, sözlerine başlamadan altı kişinin de erkek olması eleştirilerine yanıt verdi:

“İçinden geçtiğimiz ucube sistemi sona erdirmek konusunda altı genel başkan bir mutabakata vardığında her parti bir genel başkanını görevlendirdi ama gözüken o ki bu altı görevlendirme tesadüfen netice verdi. Devam eden komisyonlarda bayan arkadaşlarımız görev yapıyorlar. Çok haklısınız.”

Şahinalp, konuşmasının bu kısmında toplantıya katılan dinleyiciler tarafından “bayan” dediği için “Bülent Bey, bayan yok kadın var” ve “Galiba konuşmacılara ilk olarak bayan değil kadın demelerini ikaz etmek gerekiyor” şeklinde eleştirildi.
Şahinalp, mutabakat metninde kız çocuklarının eğitim hakkı üzerinde bilhassa durduklarını ifade ederek “Ancak bir sorunumuz var: Kadınlar siyasete katılma konusunda tereddüt ediyorlar” dedi.

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi adı altında nasıl bir Türkiye hayal ettiğimiz yazmaya çalıştık. Dikkat ettiğimiz kadınların toplumsal hayata katılımının düşük olduğu hususu oldu. Bu konuyu teşvik edici şekilde hususları kaleme almaya çalıştık. Her şeyin başı eğitimden başlıyor. Dolayısıyla kız çocuklarının eğitim hakkı üzerinde durmaya çalıştık. Bir de şöyle bir sıkıntımız var: Kadınlar özellikle siyasi hayata atılma konusunda tereddüt ediyorlar. Bence bütün arkadaşlarım aynı sorunla karşılaşıyorlar.”

Dinleyiciler Şahinalp’ın bu yorumuna ise “Kadınlar isteksiz değil, erkekler öyle görmek istiyorlar” diye yanıt verdi.

KADIN- ERKEK EŞİTLİĞİ DEVLET POLİTİKASI OLMALI

DEVA Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, mutabakat metnine “Çoğulcu demokratik sistemin olmazsa olmazı kadının güçlendirilmesi ile başladık” diyerek tüm karar mekanizmalarında kadın-erkek eşitliğini sağlamanın bir devlet politikası olması gerektiğinin altını çizdi.

Yeneroğlu, “DEVA Partisi yeni bir parti. Hakkaniyetli olalım. Sonuçta şu anda iktidar partisi, mecliste kadın konusunda en fazla temsile sahip. Maalesef bunu da belirtmek zorundayız. Bu da durumun ne kadar vahim olduğunu ortaya koyuyor. Biz ne yapıyoruz? Karar mekanizmalarımızda yüzde 35 cinsiyet kotamız var” dedi.
Yeneroğlu da kadınları siyasete çekme konusunda ciddi sıkıntı yaşadıklarını söyledi.

‘HELE SİZ BİR BAŞLAYIN BAKALIM’ DENİYOR

Gelecek Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, “Bazen katılımcılar veya bizi izleyenler bunlar mı kadın haklarını savunacak?” gibi bir söylemde bulunduklarını dile getirerek kadın örgütlerinin kendilerine “hele siz bir başlayın bakalım’ dediklerini ifade etti:

“Kadının hayat hakkını savunmak konusunda bir kararlılık var. Kadının yaşam hakkının nasıl korunacağı konusunda çok detaylı bir program ortaya koyduk. Erkek çocuğunun eğitimde ne hakkı varsa, aynısının kız çocuklarının eğitiminde sağlanması noktasında bir mutabakatımız var. Mesleğini elde etmiş olsa dahi kadın, kendi cinsleri konusunda rekabet ettiği gibi erkekler arasında da rekabeti var. Bütün bunları ortadan kaldıracak tedbirleri savunuyoruz. Bakın, bizler bir parti kurduk. 2,5 yıl oldu. Kadın dernekleri ile görüştük. Hadi buyurun, birlikte bunları yapalım dediğimizde de ‘hele siz başlayın bakalım’ diye nasihatlar alıyorduk. Kadın il başkanı sayımız 8’e kadar yükselmişti. İsterim ki 40 tane olsun, 50 tane olsun.”

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem de, kadın haklarına saldırmanın, cumhuriyetin kurucu değerlerine saldırmak olduğunu söyledi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE DAİR ÇEKİNCELER

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, kendileri ile ilgili değerlendirmelerde şu bilginin göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizdi:
“1969’dan bu yana dünya görüşü olarak bize yakın kadınların ne tür engellemelere tabi tutulduğunu Türkiye’yi yakından izleyenler net bir şekilde görmüştür. Bizi bu olgu üzerinden değerlendirmeleri lazım. Türkiye’de dini inancı sebebiyle kadınların üniversitelerde, kamuda ve siyasette kurucu öğe olup olmamasının tartışıldığı veya hukuken engellenme çalışıldığı bir süreci yaşadık. Dolayısıyla milli görüş hareketi kadının siyasette yer almasında çok ciddi mücadele veren bir geleneğe sahip.”

Kaya, İstanbul Sözleşmesine ilişkin çekinceli ifadelerde bulundu:

“Aile, toplumun önemli bir unsuru. Hak ve yükümlülükler belirlenirken mutlaka özgürlük ve güvenlik, özgürlük ve kamu ahlakı noktasında dengeli bir paylaşımın yapılması gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olanlar ve olmayanlar şeklinde bir ayrımla yol alamayız.”

Toplantıda, altılı masanın LGBT(+) birey hakları konusunda nasıl tutum alacağı sorusu ise hiçbir parti temsilcisi tarafından yanıtlanmadı.

Etiketler
Altılı masa