Muharrem İnce ve Davutoğlu görüştü; ortak açıklama yaptılar, pasta kestiler

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile baş başa yaptığı görüşme ardından basın toplantısı düzenledi.

Muharrem İnce ve Davutoğlu görüştü; ortak açıklama yaptılar, pasta kestiler

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin hayat pahalılığına karşı hazırladığı 100 maddelik çözüm önerisinden oluşan Tarımsal Üretim Su ve Gıda Güvenliği Raporu hakkında görüşmek üzere Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu ziyaret etti.

Gelecek Partisi Genel Merkezi'nde gerçekleşen görüşmenin sonunda iki lider ortak basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklamasının sonunda 1. yıl dönümünü Davutoğlu, İnce'ye doğum günü pastası sürprizi yaptı. Memleket Partisi'nin 1. Yıl dönümü nedeniyle kesilen pastanın mumunu Genel Başkan Muharrem İnce üfledi.

“BÜTÜN SİYASİ PARTİLERLE GÖRÜŞEREK ANLATMAK İSTİYORUM”

Basın açıklamasında hayat pahalılığı ile İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğini değerlendiren Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce şöyle konuştu:

“18 siyasi partinin genel başkanına mektup yazdım. Türkiye'de bitkisel ve hayvansal üretimle ilgili büyük bir sıkıntı olduğunu, beslenmeyle ilgili büyük bir sıkıntı olduğunu ifade ettim. Kim randevu verirse gidip derdimizi anlatmak istiyoruz dedik. Sağ olsun genel başkan davet ettiler. Biz 100 madde üzerinden tarımı, suyu, eti, sütü, yumurtayı, peyniri, ahırı, merayı, serayı, bu konuda bildiklerimizi, düşündüklerimizi içeren raporumuzu Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu'na sunduk. Kim randevu verirse, hiç kimseyi ayırt etmeden bütün siyasi partilerle görüşerek bunu anlatmak istiyorum.

“DİLİMLE KARPUZ AVUÇLA ERİK BARDAKLA SÜT DÖNEMİ”

Mutfakta yangın var. Üniversite kantinlerine 30 yıldır giden bir siyaset insanı olarak söylüyorum. Gençler kitap alamıyoruz, sinema, tiyatroya gidemiyoruz derlerdi. İlk kez gençlerden beslenemiyoruz sözünü duydum. İlk kez! Problem derindir. Dilimle karpuz, avuçla erik, bardakla süt dönemine geldik. Böyle bir dönemde beslenmeyi önemsememiz gerektiğini düşünüyoruz. Tarımsal üretimde ÜFE son bir ayda yüzde 17,76 artmış. Yıllık yüzde 119. Eğer ÜFE tarımda yüzde 119 ise bu TÜİK verileriyse, hiç güvenilmeyen TÜİK bunu söylediyse bu daha fazla demektir. Ortada ciddi bir yangın var demektir. Bu maliyetlerle çiftçi üretemez, tüketici de tüketemez.

“SEN ZAM YAPARSAN ERDOĞAN'IN KOLTUĞU SALLANIR”

Erdoğan diyor ki “doğalgaza, mazota, elektriğe ben zam yaparım ama sen ete, süte, domatese zam yapmayacaksın. Ben zam yapacağım ama sen yaparsan benim koltuğum sallanır. Dolayısıyla sen benim zamlarımla idare et.” Bu politika sürdürülemez. Eğer FED başkanı faizi artırmalıyız enflasyon çok arttı diyorsa. FED Başkanı bilmiyor. Almanya, Japonya, Çin, Fransa, İngiltere bilmiyor. Bir tek Erdoğan biliyor. Bir iktisat kuramını Erdoğan'dan başka kimse bilmiyor. Bir tek doğruyu o biliyor. Dünyada gıda enflasyonunun ortalaması yüzde 30. Türkiye'de yüzde 90. Eğer dünyada 30, Türkiye'de 90 ise bunun arasındaki fark yüzde 60 Erdoğan'a aittir. 30'u kabul ediyorum. Dünyada da problem var. Dünya ortalaması 30 ise 90'dan 30'u çıkarın geriye kalır 60, 60'ı Erdoğan'a yazarım.

“NEBATİ YANLIŞ ORGAN SEÇİMİNDE BULUNUYOR”

Almanya'da yıllık 7,3 biz de TÜİK'e göre 70. Onlarda yıllık 7, bizde aylık 7. Sayın Nebati diyor ki enflasyonu yüreğimizle halledeceğiz. Dövizi gözleriyle açıklıyordu, enflasyonu yüreğiyle açıklıyor. İlla bir organla açıklayacak. Anatomi dersi sanki. Eğer ekonomiyi anatomi üzerinden illa bir organla açıklayacaksınız ben beyin üzerinden yapmasını tavsiye ederim. Fizik anlatan birisi olarak söylüyorum. Bu matematikle, beyinle olur. Yanlış organ seçiminde bulunuyor diye kendisini uyarmak zorundayım. Bu organ seçiminde düzeltme yapmasını tavsiye ediyorum. Biz gram altınla başladık bu serüvene. Uzun yıllar politika yapmış biri olarak, politikacıların hep bir çeyrek altın durur cebinde, arabasında bir düğün çıkar diye. Şu anda çeyrek altını nereye takacaksın ancak kardeşinin çocuklarına takarsın. Gram altın çıkardılar, yarım gram da çıktı. Yarım dolar da çıkacak her halde yakında.

“HAYAT PAHALILIĞINA KARŞI DİYORUZ Kİ”

Biz diyoruz ki tarımı, tarıma dayalı sanayiyi, tarım turizmini bir stratejik sektör olarak görmeliyiz. DPT'yi yeniden aktif hale getirmeliyiz. Acil bir tarım envanteri çıkarmalıyız. Elimizde ne var ne yok bunu bilmiyoruz. O sayılan hayvanlar hepsi palavradan ibarettir. Küpe sayıyorlar, ortalıkta öyle bir hayvan yok. 2001 yılına ait hayvan sayısını artırıyorlar. Ne işe yarayacaksa. Geçmişe dönük hayvan üretimini ithalatın önünü açmak için artıyorlar. Tam bir Ali Cengiz oyunu. GSMH'nin yüzde 1'ini mutlaka bu işe ayırmalı, meraları ve su kanununu mutlaka gözden geçirmeliyiz. Buzağı ölümleri eti pahalı yememize neden oluyor. Her 5 buzağıdan biri ölüyor. 80-90 liralık bir iğnesi var bunu yapamayan bir devlet aciz bir devlettir. Tarımda çalışan kadınların sigortalarını mutlaka yapmalı. Tarımda çalışacak ailenin çocuğunun internetini devlet vermezse o aileyi köye götüremezsiniz. Arazi toplulaştırmasını yapmazsak 10-15 yıl sonra önümüzde bir açlık, kıtlık var demektir. GAP ve KOP'a mutlaka öncelik vermeliyiz. 5 yıllık ürün planlamasını mutlaka gündeme sokmalıyız. 500 milyona bakabilecek olan bu ülke, sadece Türkiye'ye bir Balıkesir, bir Çanakkale, bir Antalya bakar. Bunu planlamayan bir ülkede çocuklarımızın açlıkla sınavı var demektir.

“70 CENTE MUHTAÇ OLDUĞUNDA BİLE TÜRKİYE VATANDAŞLIK SATMADI”

Türkiye şu anda İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya girişiyle ilgili bir pazarlık sürecinde. Ben devletimin elini zayıflatmak istemem. Güçlü olmasını isterim. 1980'den sonra Kenan Evren'in Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına dönüşünde nasıl hatalar yaptığını biliyorum. Nasıl ucuza verdiğini. Eğer bugün Dışişleri Bakanlığı, ülkeyi yönetenler, PYD'ye verilen silahların geri alınmasını konuşuyorlarsa hükümetin arkasındayım. Mısır ve İsrail'deki doğal gaz Türkiye üzerinden geçsin, bunun pazarlığını yapıyorlarsa hükümetin arkasındayım. Eğer, KKTC'ye Rum kesimi gibi oradaki gaz kaynaklarından eşit pay alsın diyorlarsa hükümetin arkasındayım. Ama önümüzdeki süreçte seçim var, kasa tamtakır, Merkez Bankası boş bize üç beş kuruş para lazım şu seçimi düzgün atlatalım diye, eğer para üzerinden bir pazarlık yapılıyorsa o zaman arkasında değilim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 70 Cent'e muhtaç olduğu günlerde bile vatandaşlık satmadı. Ama bugün 250 bin dolara vatandaşlık satıyor.”

Etiketler
Muharrem İnce Gelecek Partisi Ahmet Davutoğlu Memleket Partisi