CHP'li Tanrıkulu: Hayvanlara yönelik suçların 'kabahat' sayılmasına son verelim

Tanrıkulu, "Türkiye’de hayvanlarla ilgili yasa bir kabahatler hukuku düzenlemesi olup kanunlar hayvana işkenceyi veya tecavüzü suç saymamakta, kabahat görmektedir. Gelin yasal düzenlemeyi yapalım ve 6 Ekim 2020 tarihinde TBMM'de görüşelim" dedi.

CHP'li Tanrıkulu: Hayvanlara yönelik suçların 'kabahat' sayılmasına son verelim

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Türkiye’de hayvanlarla ilgili yasa bir kabahatler hukuku düzenlemesi olup kanunlar hayvana işkenceyi veya tecavüzü suç saymamakta, kabahat görmektedir. Bir hayvanı kasten öldüren kişiye sadece sembolik bir idari para cezası olunca, bu kabahati sabıka kaydına işlenmemektedir." ifadelerini kullandı.

Tanrıkulu, 4 Ekim Hayvan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, hayvanlara karşı yapılan her türlü şiddet ve istismarın sadece 4 Ekim’de hatırlanmaması gerektiğini belirtti.

Hayvanlara yönelik günbegün artan, toplumda derin infial uyandıran şiddet olaylarının önlenmesi için alt sınırı en azından 2 yıldan başlayan hapis cezaları öngörülmesi gerektiğini ifade eden Tanrıkulu, AK Parti hükümetleri döneminde ilgili yasaya dair görüşmelerin sürekli ertelendiğini, somut adımların atılmadığını öne sürdü.

Hali hazırdaki cezaların son derece yetersiz olduğunu, caydırıcı olmaktan uzak kaldığını savunan Tanrıkulu, şunları kaydetti:

"Kediye tecavüz eden, köpekleri, kuşları zehirleyen, eşeğe, ata işkence ve cinsel istismarda bulunan kişiler cezasızlık anlayışı sebebiyle hayvanlara kötü muameleye devam etmektedir. Türkiye’de hayvanlarla ilgili yasa bir Kabahatler Hukuku düzenlemesi olup kanunlar hayvana işkenceyi veya tecavüzü suç saymamakta, kabahat görmektedir. Bir hayvanı kasten öldüren kişiye sadece sembolik bir idari para cezası olunca, bu kabahati sabıka kaydına işlenmemektedir. Hayvanlara zulmeden kişiye para cezasının taksitle ödeme kolaylığı tanınması ise sözün bittiği yerdir. Türkiye maalesef hayvan hakları konusunda geçer not bile alamamaktadır. Kanunun, her şeyden önce adının değiştirilmesi gerekmektedir. Çünkü, aslolan, tüm canlıların, hukuken haklarının olduğunu kabul etmektir. Hayvanların etolojik ve ekolojik ihtiyaçlarının var olmadığı bir ortamda, hayvan haklarının olamayacağı açık ve nettir.

Hayvanlara fiziksel ve psikolojik olarak ciddi zarar veren ve ölümle dahi sonuçlanabilen tecavüz fiilinin toplumsal sonuçları düşünülerek idari para cezasının caydırıcılığı sebebiyle, hayvanlara cinsel istismarda bulunanların alt sınırı 2 yıldan az olmayacak şekilde hapis cezası ile cezalandırılması gerekmektedir. Sahipsiz hayvanların tedavi, bakım ve korunma uygulamaları adı altında toplu olarak itlaf edilmelerinin, zehirlenmelerinin ve aç susuz ormanlara bırakılmalarının önüne geçilmesi ve konu ile ilgili ihmali ve sorumluluğu bulunanların belirlenip haklarında gerekli işlemlerin başlatılması şarttır. Muğlak ifadeler yerine, her türlü şiddet fiilinin ve cezaların ayrı ayrı düzenlenerek, sahipli sahipsiz ayrımı gözetmeksizin tüm hak ihlallerinin tespit edilerek bu tür ihlallerin bir daha yaşanmaması adına gerekli yasal düzenlemenin bir an önce yapılması için hükümeti göreve çağırıyorum. Gelin yasal düzenlemeyi yapalım ve 6 Ekim 2020 tarihinde TBMM'de görüşelim."

Etiketler
TBMM Tecavüz Türkiye Mamak