'Bangladeş ayarında bir ülkeye döndük' diyen Prof. UIusoy, asgari ücrette nefes aldıracak rakamı açıkladı

ENAG kurucusu ve Gerçek Gündem yazarı Prof. Veysel Ulusoy, bugün itibariyle Türkiye’nin en büyük sorununun enflasyona karşı yenik düşen ücretlerde acil bir iyileşme yapılması olduğunu söyledi.

GERÇEK GÜNDEM -

Türkiye’de dizginlenemeyen enflasyonun neden olduğu hayat pahalılığı milyonlarca insanın yaşam standardında düşüşe neden oldu. Yılbaşında yapılan zamlar yılın henüz yarısı tamamlanmadan eridi. ENAG kurucusu ve Gerçek Gündem yazarı Prof. Veysel Ulusoy, bugün itibariyle Türkiye’nin en büyük sorununun enflasyona karşı yenik düşen ücretlerde acil bir iyileşme yapılması olduğunu söyledi.

YouTube üzerinden yayın yapan Gerçek Gündem TV’de yayınlanan Ekonomi Notları programında konuşan Profesör Ulusoy, yılbaşından bu yana 4 bin 253 lira olan asgari ücretin TÜİK’in yüzde 73 ve ENAG’ın ise yüzde 160 ölçtüğü enflasyon dikkate alındığında en az 10 bin lira olması gerektiğini ifade etti.

Gerçek Gündem yazarı, ‘‘Asgari ücrete zam yapınca hükümet ilk ağızdan söyledi. ‘Yılbaşını bekleyeceğiz’ dedi. O zaman da yüzde 150 civarında bir zam gelecektir, başka çaresi yok. Gelelim ücret seviyesine. Bana göre asgari ücret şu anda en az 10.000 TL olması gerekiyor. 10.000 TL dediğimiz kavram 700 ya da 800 dolar. Hatta bugün itibariyle 620 dolar civarında. Bir ülkenin zenginliği nispi ya da oransal alım gücüne bağlıdır. Dediğim gibi bizi ayağa kaldıracak, nefes aldıracak asgari ücretle şu an 10.000 TL. Ama bir ay sonrasını söylemiyorum şu an’’ dedi.

‘‘BANGLADEŞ, PAKİSTAN AYARINDA BİR ÜLKEYE DÖNDÜK’’

Profesör Veysel Ulusoy, yüksek ücret artışlarının kimilerinin ısrarla iddia ettiği gibi enflasyonda ciddi bir artışa neden olmayacağını dile getirdi.

ENAG kurucusu, ‘‘Bugün Ortalama bir memur 20-25.000 lira, uzman memur uzman avukat ve uzman doktor 30 küsur bin. Doçent 40 bin, profesör 50 bin, liyakatine göre. Dahası da eniştenin seviyesine ya da liyakatına kalmış bir şey ödenemez üzerine. Peki bu ücret artışları enflasyonu arttırır mı? Test edelim, maaşlarımız beş altı aydan beri sabit değil mi? Asgari ücretler beş, altı aydan beri sabit değil mi? Enflasyon artmadı mı? Enflasyon şu anda üç haneli. Bunu Türkiye biliyor. Ücret artışları ertelenmiş talebi de hızlandıracağı için rafları boşaltır. Ücret geçici bir şok verir ama üretimi arttırır. İşgücü kapsamında Bangladeş, Pakistan ayarında bir ülkeye döndük. Bunu değiştirmek gerek’’ dedi.

‘‘FAİZ KELİMESİ TAMAMEN DİNİ, SİYASİ VE SEÇİM ARACI OLARAK KULLANILIYOR’’

Türkiye 2022 yılının ilk beş ayında faiz oranını değiştirmedi. Bir sonraki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı 26 Haziran’da yapılacak ama bu toplantıdan 20 gün önce kabine toplantısı sonrası konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, faiz arttırılmasının gündemlerinde olmadığını söyledikten sonra asıl amaçlarının faizleri düşürmek olduğunu yineledi.

Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları hakkında değerlendirme yapan Profesör Ulusoy, ‘‘Kimsenin faiz konusunda yorum yaptığı yok. Çünkü faizin Türkiye’de bir gösterge olmadığını, faizin tamamen siyasetin bir oyuncağı olduğunu ve zaten verdiği zararın toplum tarafından içselleştirildiği bir durum yaşıyoruz. Bundan daha feci bir zarar görmeyeceğiz, düşürse de yükselse de. Hatta ben size bir şey söyleyeyim yüzde 14’ü yüzde 28 yapsa bile, döviz kurunda o kadar bir düşme beklenmemeli. Reel faiz çok eksilerde olduğu için bir önemi olmayacaktır. Sayın Nebati’nin dediği gibi ‘zaten göreceğimiz en büyük zararı gördük orada’. Hatırlar mısınız? ‘Zaten TL düşeceği kadar düştü bundan sonra düşmez’ gibi şeyler söylemişti. Faiz kelimesi tamamen dini, siyasi ve seçim aracı olarak kullanılıyor. Hele hele durup dururken söylemesi bana spekülasyon olarak geliyor.. Biliyorsun spekülasyon suç değildir ama manipülasyon suçtur’’ dedi.

‘‘BUGÜN SEÇİM OLSA YENİ HÜKÜMET GELSE BİLE ÜÇ, DÖRT YILA İHTİYAÇ VAR’’

Türkiye’nin çıkışı için seçimin şart olduğunu söyleyen ENAG kurucusu, ancak seçimi muhalefetin kazanması halinde bile normalleşme için en az üç dört yıllık istikrarlı bir dönme ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Profesör Ulusoy, ‘‘Hikaye bitti. Şu anda seçimi yaptınız yeni hükümet gelse bile üç, dört yıla ihtiyacı var. Yüzde 5-6 büyümek, ithal ikamesini yeniden dizayn etmek, Merkez Bankası rezervlerinin kamu bankalarıyla beraber analiz edip oradaki yıpranmış yapıyı incelemek ve onun üzerine gitmek düzenlemek, yeniden kurumsallaşmak, TÜİK’i, Merkez Bankası’nı Sayıştay’ı ve benzeri kurumları tekrar eski otoritesini kavuşturmak en az üç, dört yıl alacaktır’’ dedi.

PROF. ULUSOY DEZENFORMASYON DÜZENLEMESİ YASALAŞIRSA BUGÜNKÜ YÖNETİCİLERİN RİSKLİ DURUMA DÜŞECEĞİ GÖRÜŞÜNDE

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kanunlaşmak istenen ve kamuoyunda ‘‘Dezenformasyon Yasası’’ olarak bilinen düzenleme ilgili de değerlendirmelerde bulunan Profesör Veysel Ulusoy, bu kanun tasarısının yasalaşması halinde bugünkü devlet kurumu yöneticilerinin de yarın yargılanma ihtimallerine dikkat çekiyor.

Gerçek Gündem yazarı, ‘‘Bu yasa ayrı ayrı iki yasa olarak bize lanse edildi. İlki sosyal medya yasası bir buçuk yıldan beri çalışılıyor. Adına ‘ENAG’ denmedi ama özellikle o bir yıldan üç yıla hapis cezası öngören düzenleme ENAG’ın enflasyon bilgilerinin durdurulması kapsamında gündeme geldi. Bloomberg International bunu haber yaptığı için kanunlaşmadan buzdolabına koymak zorunda kaldılar. Bu sefer sosyal medya yasasıyla ENAG yasasını birleştirdiler. Fakat ilginç olan bir şey var burada. Biraz bıyık altından bilerek yorumlayacağım bunu. Çok ürpertici bir kavram gibi gözükse de karar vericilerin çok iyi düşünmesi gerekiyor. Tamam ENAG’ı susturabilirler ya da Gerçek Gündem’i verdiği bir haberden dolayı yargılayabilirler, diyelim. Çünkü kararı kendileri veriyor. Yasayı çıkartan karar verir. Sen yalan haber sunuyorsun deyip hepsini kapatabilirler. Ama ‘kurum’ dediğine göre düzenlemede, devlet kurumu da dahildir buna. Örneğin TÜİK örneğin Merkez Bankası. Örneğin kamu bankaları. Yanıltıcı bilgi onlar için de geçerli. Bilgi biliyorsunuz hiçbir zaman kaybolmaz. Yarın başka bir yönetim tarzı Türkiye’ye geldiğinde oradaki yanıltıcı bilgiyi alıp sorgulayabilirler o anki yöneticileri. Sözün özü çok dikkatli olunması gerekiyor’’ dedi.

Etiketler
ENAG Asgari Ücret Enflasyon Türkiye