Zarar eden PTT'de postacılara eziyet ediliyor: "Aynı işi yapıp yarı maaş alıyoruz, işimizi bitirebilmek için yemek yemiyoruz"

PTT posta çalışanları ağır çalışma koşullarını anlattı. Ürek, gün içinde işini bitirebilmek için yemek bile yiyemediğini ifade ederken, İletişim-İş Sendikasının yöneticisi Türkmen, işçilere yasal olmayan yollarla fazladan iş verildiğini söyledi.

Zarar eden PTT'de postacılara eziyet ediliyor: "Aynı işi yapıp yarı maaş alıyoruz, işimizi bitirebilmek için yemek yemiyoruz"

Varlık Fonu’na devredilmesinin ardından sürekli zarar eden Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü’nde (PTT), hakkındaki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının ardından Genel Müdür Kenan Bozgeyik görevden alınıp yerine Hakan Gülten getirilmişti. Gülten ise PTT’de önce daire başkanlığına atanmış, 2019’da Genel Müdür Yardımcısı iken sadece 1,5 ay sonra Genel Müdür görevine getirilmişti.

900 MİLYONLUK ZARAR

Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın Türkiye Varlık Fonu’ndaki başkanvekilliği görevi boyunca ise PTT son iki yılda 900 milyon liralık zarara uğramıştı. Albayrak, PTT’nin Varlık Fonu’na (TVF) devredildikten sonra neden 900 milyon lira zarara uğradığıyla ilgili hiçbir açıklama yapmamış, ‘Varlık Fonu’na devredilen PTT zarar etti’ haberlerine ise sansür getirilmişti.

“PTT POSTA ÇALIŞANLARINA VERİLEN ANGARYA İŞLERE SON VERİLMELİ”

Gerçek Gündem’e konuşan DİSK’e bağlı İletişim-İş Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer Ürek, İletişim-İş’in postane içerisinde örgütlü olduğunu belirterek, sendika ve çalışanlar olarak taşeron işçilerin kadrolu yapılması gerektiğini söyledi. Ürek, kendisinin ve arkadaşlarının giderek artan iş yükü ve personel yetersizliğinden dolayı ağır çalışma koşulları altında çalıştıklarını ifade etti. Öncelikli taleplerinin kadroya geçmek olduğunu vurgulayan Ürek, postane içerisindeki ağır çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep etti. İletişim-İş sendikasının genel merkez yöneticisi Erhan Türkmen ise, yasal olmadığı halde tebligatlarla taşeron işçilere ek işler yaptırıldığını söyledi. Türkmen, “PTT posta çalışanlarına verilen angarya işlere son verilmeli ve taşeron işçiler kadrolu hale getirilmeli” dedi.

“BİZ KADROLU ÇALIŞAN BİR PERSONELE GÖRE YARI YARIYA MAAŞ ALIYORUZ”

Öncelikli taleplerinin taşeron işçilerin hepsinin kadroya alınması olduğunu belirten İletişim-İş Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer Ürek, kadrolu çalışanlardan daha fazla çalıştıklarını ve onların maaşlarının yarısı kadar maaş aldıklarını söyledi. Ürek, PTT olarak Varlık Fonu’na bağlı oldukları için kadro talebini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan istediklerini söyledi:

“Biz taşeronuz, kadrolu değiliz. Biz kadrolu çalışan bir personele göre yarı yarıya maaş alıyoruz. Ama onların 2-3 katı kadar da iş yapıyoruz ve iş yükümüz çok fazla. Öncelikli talebimiz kadroya geçmek, Cumhurbaşkanından kadro talebimiz var. Bunu Cumhurbaşkanından talep ediyoruz çünkü biz PTT olarak Varlık Fonu’na bağlı olduğumuz için Recep Tayyip Erdoğan da Varlık Fonu’nun şu anki başkanı.”

“EN BÜYÜK SORUNUMUZ ÇALIŞMA KOŞULLARI”

En büyük sorunlarının çalışma koşulları ve çalışma saatlerinin uzunluğu olduğunu belirten Ürek, önceden her bir postacının dağıtması gereken posta sayısının 50 iken, şimdi bu sayının 100’ çıkarıldığını söyledi. Ürek, ağır koşullar altında çalışmak zorunda bırakıldıklarını anlattı:

“Çalışma koşulları, çalışma saatleri ve personel yetersizliği en büyük sorunlarımız. Herkese 100 tane kayıtlı posta dağıtılması kotası koydular. Bir günde 100 tane postayı dağıtmak bir dağıtıcı için çok zor. Bu sayı önceden 50-60 civarındaydı. Yeterince personel de yok, iş yükümüz daha da ağırlaştı.”

“BÜTÜN GÜN YEMEK YİYEMİYORUM, DİNLENME VE YEMEK YEME İMKANI BULAMIYORUM”

İşini bitirebilmek için sabahtan akşama kadar yemek bile yiyemediğini söyleyen Ürek, gün içinde yemek yeme ve dinlenme imkânı bulamadığını ifade etti. Günlük 100 posta kotasını doldurabilmek için yemek hakkından feragat ettiğini söyleyen Ürek, diğer arkadaşlarının da kendisi gibi gün içinde aynı koşullar altında çalıştıklarını anlattı:

“İşimizi saat 5’e kadar bitirebilmek için yemek saatimizi bile kullanamıyoruz. Ben gün içinde yemek yiyemiyorum. Dinlenme ve yemek yeme imkânı bulamıyorum çünkü eğer yemek yiyip dinlenirsem işimi gün içinde bitiremiyorum. Yemek hakkını kullanan da işini gün sonuna kadar yetiştiremiyor.”

“İŞİ BİTİREBİLMEK İÇİN YEMEK SAATİNİZDEN FERAGAT ETMENİZ GEREKİYOR”

“100 kayıtlı postanın teslim edilmesi zorunlu kılınıyor. Bizim 100 postayı gün içinde teslim etmemiz gerekiyor. Bir postacı için 100 kayıtlı postayı teslim etmek ve insanlardan tek tek imza almak çok zor. Olağanüstü bir çaba gerektiriyor. İşinizi yetiştirebilmek için yemek saatinizden de feragat etmeniz gerekiyor” diye konuşan Ürek, yemek yiyen arkadaşlarının bile sadece 10 veya 20 dakika zaman ayırabildiğini söyledi:

“Ben kendi adıma konuşayım, gün içinde hiç yemek yiyemiyorum, bu yaştan sonra gereksiz görüyorum. Ama bizde çalışan çok fazla genç de var, gençlerden bazıları da benim gibi yemek yiyemiyor gün içinde.”

“MESAİ YAPSAK BİLE VERGİ KESİNTİLERİNDEN DOLAYI MAAŞIMIZ AZALIYOR”

Mesai yaptıklarında bile vergi kesintilerinden dolayı maaşlarının azaldığını ve geçinemediklerini belirten Ürek, vergi oranının çok yüksek olduğunu söyledi:

“Mesai yapsak bile vergi kesintilerinden dolayı maaşımız çok fazla azalıyor. Vergi kesintileri maaşımızı etkiliyor. Mesela şu an asgari ücretin artırılması söz konusu, maaşımız artsa bile vergilerle maaşımız azalıyor. Çok büyük oranda vergi kesintisi oluyor ve maaşımız kuşa dönüyor.”

“Mesela pazar günü mesaiye gelmemizi istiyorlar. Çoğu insan gelmek istemiyor çünkü mesaiye gelsek bile hakkımız olanı alamıyoruz” diye konuşan Ürek, mesaiden bile vergi aldıklarını ve verilen paranın da hiçbir anlamının kalmadığını söyledi.

“YAPMAMAMIZ GEREKEN İŞLERİ DE BİZE YAPTIRIYORLAR”

Ürek, kargo bölümünde çalışan işçilerin işlerinin de kendileri tarafından yapıldığını belirterek, kargo bölümündeki birçok elemanın mobbing ve baskılardan dolayı istifa ettiğini söyledi:

“Normalde kargolar araçla dağıtılması gerekirken bu işi de bize yaptırıyorlar. Çünkü kargo bölümünde eleman kalmadı, herkes baskılardan ve mobbinglerden dolayı istifa etti. Bu bizim de işimizi ciddi anlamda etkiliyor. İnsanlar da posta ulaşımında çok şikâyetçiler ve bize de rahatsızlıklarını söylüyorlar.”

“DAVANIN KAZANILMASINA RAĞMEN TAŞERON İŞÇİLERE YASAL OLMAYAN İŞLER YAPTIRILIYOR”

Gerçek Gündem’e konuşan İletişim-İş sendikasının genel merkez yöneticisi Erman Türkmen, taşeron işçilerin PTT’de çok ağır koşullar altında çalıştıklarını söyledi. Türkmen, en büyük problemlerden birinin taşeron işçilere mahkeme kararları ve tebligatlarla fazladan iş verilmesi olduğunu ifade etti:

“Yasal olarak hiçbir hakları olmamasına rağmen çalışan arkadaşlarımıza tebligat dağıtıyorlar. Tüm bunlar da çalışanlara iş yükü olarak geri dönüyor. Biz bu konuyu kamu sektöründeki sendikalarla da görüştük. Davalar açıldı, davanın kazanılmasına rağmen tüm bunlar arkadaşlarımıza yaptırılmaya devam ediliyor. Yani tebligatlarla ve yasal olmayan yollarla işler taşeronlara yaptırılıyor “

“PROMOSYON HAKLARI YOK”

Taşeron işçilerin hiçbir ek ücret veya promosyon almadığını belirten Türkmen, her kamu çalışanının olduğu gibi taşeron işçilerin de promosyon hakkından yararlanmaları gerektiğini söyledi:

“Kamuda çalışan herkesin promosyon hakkı var, ancak taşeron işçilerin promosyon hakkı yok. Maaş aldıkları bankalardan herhangi bir ek ücret ya da promosyon almıyorlar. Bu da en büyük sorunlardan bir tanesi şu anda. “

İşçilerin her gün dağıtması gereken belli bir posta sayısının olduğunu ve bu dağıtımı yürüyerek yapmak zorunda olduklarını söyleyen Türkmen, “İşçilerin her gün dağıtması gereken belli bir posta sayısı var ve bunu dağıtmak zorundalar. Postaları çok geniş lokasyonda dağıtmak zorunda kalıyorlar. Kilolarca yükle yürüyerek posta dağıtmak zorundalar ve çok yoruluyorlar. Ortalama 30- 40 kilometre bir alanda çalışmak zorunda kalıyorlar” dedi.

“SENDİKALI OLDUKLARI İÇİN KEYFİ SÜRGÜNLER VE İŞTEN ÇIKARMALAR OLUYOR”

Türkmen, PTT posta çalışanlarına verilen angarya işlere son verilmesi gerektiğini belirterek, taşeron işçilerin kadrolu hale getirilip kadrolularla aynı sosyal haklardan faydalanmaları gerektiğini söyledi. Taşeron işçilerinin iş güvenliğinin de sağlanması gerektiğini söyleyen Türkmen sözlerini şöyle sürdürdü:

“Taşeron işçilere kadrolularla aynı sosyal haklar ve maaşlar verilmeli. İşçilerin iş güvenliği de sağlanmalı. Çünkü arkadaşlarımız çeşitli nedenlerle sürgün edilip işlerine son veriliyor. Sendikalı oldukları için veya işteki herhangi bir sorundan dolayı keyfi sürgünler oluyor veya işlerine son veriliyor. “

“ÖRGÜTLENMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Türkmen, İletişim-İş’in hem PTT’de hem de çağrı merkezlerinde örgütlenmeye çalışan bir sendika olduğunu söyledi:

“Hem konfederasyon hem de sendika olarak diğer konfederasyonun ilgilendirdiği alanlarda olmaya çalışıyoruz. Çağrı merkezleri de PTT’nin taşeron işçileri de dâhil olmak üzere her yerde örgütlemeye devam edeceğiz."

Kaynak: Gerçek Gündem

Etiketler
PTT Varlık Fonu Sendika Zarar