Metin Külünk'ten milliyetçi çıkış! AKP'lilerin hedefi haline geldi, Ümit Özdağ sahip çıktı

AKP'li Metin Külünk, sığınmacıların evlerine gönderilmesi ve AB ile imzalanan Geri Kabul Anlaşması'nın iptal edilmesi için bir dizi paylaşım yaptı. Külünk, AKP'liler tarafından linç edilirken, Ümit Özdağ ise destek verdi.

Metin Külünk'ten milliyetçi çıkış! AKP'lilerin hedefi haline geldi, Ümit Özdağ sahip çıktı

Resmi rakamlara göre, 4 milyon 643 bin 986 düzenli göçmenin yaşadığı Türkiye'de, kaçak yollarla gelen mültecilerde nüfusa dahil edildiğinde göçmen sayınının en fazla olduğu ülkelerden biri konumunda.

Avrupa'ya yeni bir hayat kurmaya gitmek isteyen göçmenlerin transit geçiş noktası Türkiye, son 10 yılda ciddi bir göçmen akını altında.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve AKP'ye yakınlığıyla bilinen Metin Külünk, konuyla ilgili bir dizi tweet attı.

Metin Külünk, sığınmacılarla ilgili attığı bir tweeti sebebiyle, AKP'liler tarafından linç ediliyor.

2011-2018 yıllarında AKP'de vekillik yapan Külünk, sığınmacıların varlığının Türkiye'yi risk altına aldığını belirtti.

Külünk'ün sığınmacılarla ilgili açıklaması şöyle:

"Düzensiz göçler bize bir silah olarak dönmek üzere. Dikkat etmek zorundayız. Osmanlı İmparatorluğunun tasfiye edilme sürecinde etnisitenin ve ırkçılık hareketlerinin önemli bir payı vardır. Etnik milliyetçi ama uluslararası ilişkilerde Londra’ya bağlı yapı ve aktörler bugünkü Ortadoğu haritasının çiziminde başrol oyuncusu olmuşlardı. Enerji kaynakları küçük bir grubun eline geçmiş, halklar yoksullaştırılmış ve devletlerde sadece halkları kontrol etmek için bir araca dönüştürülmüştü. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise vatandaşlık kavramı üzerinden bu topraklardaki herkesi eşitlemiş ve millet-devlet odaklı olarak kalkınma projelerine öncülük etmişti. Peki, Türkiye’nin dışındaki Osmanlı’dan kopan coğrafyada ne oldu? Cevap basit. Irak’a bakın, Suriye’ye bakın, Suudi Arabistan’a bakın, Körfeze bakın, Ürdün’e bakın Libya’ya bakın, Mısır’a bakın: Geri kalmışlığı içselleştirmiş, bilimsel aklı tüketmiş ve fırsatçılığı da kazanç gören harici ve selefi bir akıl. Sonuç: İngiliz ve Amerikan hattının elinde oyuncak olmuş trilyonlarca dolar petrol geliri. Amerikan ve İngiliz bankalarında devletleri yönetenlerin küresel finans elitleri ile girdikleri kirli ortaklıklar.

'BİZİ TASFİYE ETMEK İSTİYORLAR'

Halklar sefil, egemenler zengin, küresel güçler memnun. Bölgede oyunu bozan ve batılı egemenleri rahatsız eden tek ülke Türkiye Cumhuriyetidir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti İmam-ı Azam Ebu Hanife çizgisinde ve de Semarkant/Buhara hattındaki itikadi anlayış, yani Maturidi çizgisi ile Ortadoğu’dan ayrılmış ve Hanif Türk Ekolü ile yoluna devam etmiştir. Unutulmasın! 1915’te Çanakkale’de direnmesek ve 1917’de Bolşevik devrimi olmasa idi Anadolu’yu bize mezar etmişlerdi. Şimdi de hedefleri aynı ve bunu ANADOLU’muzu düzensiz göçler ile zayıflatmak, Ortadoğululaştırmak, sosyal dokumuzu bozmak ve haritadan silmek istiyorlar. Küresel elitler, İngiliz ve Amerika’da vücut bulmuş akıllarıyla Anadolu topraklarını ve kültürünü harici bir İslam anlayışına teslim ederek bizim Hanif Türk Ekolünü tasfiye etmek istiyorlar. Ardından da sosyolojik olarak toplumun demografik yapısını bozarak bu topraklardaki Milat’tan önceye dayanan varlığımızı tüketerek arkasından da Almanya’yı tasfiye etmenin yolunu açmak istiyorlar. Almanya’nın bunu ne kadar anlayıp anlamadığı başka bir tartışma konusudur.

'ANADOLU TOPRAKLARINI İŞGAL FİKRİ HİÇBİR ZAMAN ORTADAN KALKMAMIŞTIR'

Ancak bizi ilgilendiren tarafı çok net ve hızlı bir şekilde harici ve vehhabi akla dur demektir. O halde biz, Arap kardeşlerimizin her birinin kendi ülkelerinde özgürce devletlerinin çatısı altında yaşamasından ve birlikte güçlü olmalarından büyük onur duyuyoruz. Aynı şekilde, Pakistanlı kardeşlerimizin kendi ülkelerinde güçlü olmalarından onur duyuyoruz. Birlikte küresel ölçekte güçlü olacağız ancak bu kardeşlerimizin Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığını riske edecek göç politikalarıyla Anadolu’ya sıkıştırılmasına da müsaade edemeyiz. Yine unutulmasın! 1918’den 1923’e kadar İstanbul fiilen işgal altındaydı. Ve emperyalizmin Anadolu topraklarını işgal fikri hiçbir zaman ortadan kalkmamıştır."

Külünk ayrıca, AB ile imzalanan "Geri Kabul Anlaşmasının" iptal edilmesi için de bir çağrıda bulundu.

Metin Külünk, "Sosyolojik depremin önemli fay hatlarından birisi de Suriye’li göçmenlerin neredeyse yerleşik düzene geçişi ve sosyal dokumuzu parçalama sürecine girişidir. Türkiye Avrupa’nın Göçmen Parkı değildir. Geri Kabul Anlaşması iptal edilmelidir. Suriye’li kardeşlerimizin Avrupa’ya geçişlerini engelleyecek her adımdan vazgeçmeliyiz" dedi.

ÖZDAĞ'DAN DESTEK

Göçmen karşıtlığıyla bilinen ve siyasi söylemlerinin neredeyse tamamı bunun üzerine kurulu olan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, göçmenler üzerine yaptığı paylaşımlarda sebebiyle linçe uğrayan Külünk'e destek çıktı.

Külünk'ün paylaşımını alıntılayan Özdağ, "AKP trollerinin şimdi Metin Külünk’e ırkçı, faşist, MOSSAD ajanı diye saldırmasını bekliyoruz. Bir gün herkes Zafer Partisi gibi düşünecek derken şaka yapmıyorduk. Sayın Metin Külünk ile siyasi duruşlarımız hep farklı oldu. Ancak vatanımız olmaz ise siyasi görüşümüzün anlamı olmaz. Tebrikler sayın Külünk" ifadesini kullandı.

Özdağ ayrıca, "Metin Külünk, Zafer Partisi’nin kurulduğu günden buyana yaptığı uyarıları tekrarlamış. Metin Külünk gibi düşünen bütün AKP'li vatanseverleri ülkemizin birliği ve dirliği için bu seçimlerde zafer partisine oy vermeye davet ediyorum" paylaşımını yaptı.

Kaynak: Gerçek Gündem

Etiketler
Metin Külünk Ümit Özdağ sığınmacı Mülteci krizi Avrupa Birliği