Kadın Katilleri Her Yerde! 4 Ayrı Kadın, 4 Ayrı Korkunç Ölüm: İşte Cani Erkekler Hakkında İstenen Cezalar
Kadın cinayetlerinin ve şiddetin ardı arkası kesilmiyor. Mersin, Burdur ve İzmir'de 3 kadın canice katledildi, 1 kadın ise şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Pınar, Özlem, Duygu ve İpek'in ölümüne neden olan cani erkekler hakkında istenen cezalar belli oldu.
Türkiye'nin kanayan yarası kadın cinayetlerinin sonu gelmiyor. Mersin'de 33 yaşındaki Ziya Ecer isimli erkek, geçen yıl 3 Ağustos'ta 3 çocuğunun annesi Pınar Bayrak'ı (26) döverek katletti. Ecer ile evdeki delilleri kararttıkları iddia edilen arkadaşları A.E., N.B. (22), Ö.B. (25) ve R.B. (28) gözaltına alındı. Emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Ecer tutuklandı, diğerleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Mersin Cumhuriyet Savcılığı tarafından sanıklar hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede, tutuklu sanık Ziya Ecer'in 'Kadına karşı kasten öldürme' suçundan, tutuksuz sanıkların ise 'Suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme' suçundan yargılanması talep edildi. İddianame, Mersin 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın duruşması, bugün Mersin 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEP EDİLDİ
Duruşmada Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını sundu. Mütalaada tutuklu sanık Ziya Ecer'in 'Kadına karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Tutuksuz sanıklar A.E., N.B. ve Ö.B. için 'Suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme' suçundan ceza talep edilirken diğer tutuksuz sanık R.B.'nin ise beraati istendi.
'GAYET SAKİN, OLUMLU BİR İNSANIM'
Mütalaaya karşı söz verilen sanık Ecer, "Ben normalde gayet sakin, olumlu bir insanım. Hiçbir insan bu durumda olmak istemez. Koğuşta başımı yastığa koyunca eşim, çocuklarım aklıma geliyor. Ben kötü bir insan değilim. Eşimi öldürmek gibi bir niyetim yoktu" dedi.
Sanık avukatlarının mütalaaya karşı süre istemesi üzerine duruşma ertelendi.

AV TÜFEĞİYLE VURARAK KATLETTİ
Burdur'da 8 Şubat 2024'te 28 yaşındaki Özlem Şımarık, 46 yaşındaki eski eşi Tarık Yılmaz isimli erkek tarafından av tüfeğiyle ateş edilerek katledildi. Tarık Yılmaz ve kendisine yardım ettiği iddia edilen Adem Sağır, Şaban Aksoy, Erdal Açıkgöz, Mehmet Çelik, Kazım Özseçen, Mustafa Sinan, Gökay S. ve Meryem S. tutuklandı. Mustafa Sinan, Kazım Özseçen, Meryem S. ve Gökay S. daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Burdur 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde Tarık Yılmaz hakkında 'Boşandığı eşi tasarlayarak kasten öldürme', diğer 8 sanık hakkında ise 'Boşandığı eşi tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme', 'Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı.
KARAR DURUŞMASI YAPILDI
Davanın karar duruşması bugün görüldü. Mahkemede son sözü sorulan Tarık Yılmaz, "Takdir mahkemenin" dedi. Diğer sanıklar ise beraat ve tahliye talebinde bulundu. Kısa ara veren mahkeme heyeti, Tarık Yılmaz'a 'Boşandığı eşi tasarlayarak kasten öldürme' suçundan indirimsiz ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verildiğini açıkladı. Tutuklu sanıklar Adem Sağır, Erdal Açıkgöz, Şaban Aksoy, Mehmet Çelik ile tutuksuz sanıklar Mustafa Sinan ve Kazım Özseçen ise 'Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan 2'şer yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılırken, tutuklu 4 sanığın tahliyesine karar verildi. Tutuksuz sanıklar Gökay S. ve Meryem S. ise beraat etti.

BANYODA ASILI BULUNDU
İzmir'in Bornova ilçesinde ise 33 yaşındaki Duygu Bölükbaş, 3 Kasım 2022'de erkek arkadaşı Emre Turan ile birlikte yaşadığı evin banyosunda havlupana çarşafla asılı halde ölü bulundu. Olayla ilgili başlatılan soruşturmada Turan ile halası S.T., hem polise hem de aileye Bölükbaş'ın intihar ettiğini söyledi. İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğü Biyoloji İhtisas Dairesi'nden alınan raporda Duygu'nun tırnak örneklerinde ve tişörtünde Emre Turan'ın DNA'sının bulunduğu belirtildi.
İNTİHAR DOSYASI CİNAYETE DÖNDÜ
Bölükbaş'ın ailesi ve yakınları da verdikleri ifadelerde, Duygu Bölükbaş'ın intihara meyilli biri olmadığını belirtti. Soruşturmada site güvenlik görevlilerinin ifadesinde, Emre Turan'ın daha önce elinde bıçakla eve girmeye çalıştığı öğrenildi. Soruşturma sonunda elde edilen bilgi ve belgeler ışığında, olayın 'Kasten öldürme' suçu olduğunun değerlendirilmesi üzerine Emre Turan hakkında mart ayında gözaltı kararı çıkarıldı. Üzerine atılı suçlamaları reddeden Turan, olaydan yaklaşık 1,5 yıl sonra 22 Mart'ta tutuklandı.
'YETERLİ YÜKSEKLİK YOK'
Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede; Duygu Bölükbaş'ın çarşafla kendini asmasının mümkün olmadığı, havlupanın bulunduğu duvar ve bu duvara bitişik yaklaşık 1 metre yükseklikte ahşap banyo tezgahı olduğu düşünüldüğünde, maktulün kendini asması için yeterli yüksekliğin olmadığına vurgu yapıldı. Bölükbaş'ın kendini serbest bıraktığında ayak uçlarının, dizlerinin ve hatta kalça kısmının tezgah üstüne temas edeceği de iddianamede yer aldı. Savcı, Emre Turan için 'Kadına karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, sanığın halası S.T. içinse 'Yalan tanıklık' suçundan 4 yıla kadar hapis cezası isteminde bulundu. İddianame, İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi.
ANNESİ İSYAN ETTİ: 'DAYANACAK GÜCÜM KALMADI'
Sanıkların yargılanmalarına bugün devam edildi. İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Emre Turan ve tutuksuz sanık S.T.'nin yanı sıra Duygu Bölükbaş'ın annesi Nuriye Bölükbaş, babası Selahattin Bölükbaş, kardeşleri, ailenin avukatı Levent Kayha, sanık avukatı Muhammet Emre Tayyar ile Bekir Sıtkı Hastürk, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri katıldı.
Mahkeme başkanı Duygu Bölükbaş'ın cep telefonu incelemesine ilişkin raporun dosyaya girdiğini söyledikten sonra annesi Nuriye Bölükbaş'a söz verdi. Bölükbaş, "Psikolojik olarak da sağlık olarak da dayanacak gücüm kalmadı. Sanıkla aynı havayı solunmak çok zor. Buraya her gelişimde kızımın ölümünü tekrar tekrar yaşıyorum. Sadece kızımı değil, torunumu da kaybettim. Oğlum geçen mahkeme sonrası yoğun bakıma kaldırıldı. Aile olarak bittik. Adalet yerini bulsun. Emsal bir karar olursa belki kadın cinayetleri engellenir" dedi.
Baba Selahattin Bölükbaş ise "Size güveniyorum. En ağır cezayı alsın ve başka aileler üzülmesin" ifadelerini kullandı.
'KOVUŞTURMA GENİŞLETİLSİN TALEBİ REDDEDİLDİ'
Söz verilen tutuklu sanık Emre Turan tahliye değil, beraat istediğini belirterek, "İnsanın sevdiğini yaşatması suç mu? Rahmetliyi kullanıp kendi reklamını yapmak istiyorlar. Beraatimi talep ediyorum. Hakkımda yalan yanlış ifadeler veriyorlar, iftira atıyorlar. Tahliye değil, beraat istiyorum" dedi.
Savunmaların ardından savcı, kovuşturmanın genişletilmesi yönünde mütalaa sundu. Bu talebin reddine hükmeden heyet, esas hakkında mütalaanın hazırlanması için süre verilmesine ve Emre Turan'ın tutukluluk durumunun devamına karar vererek duruşmayı 28 Mayıs'a erteledi.

BALKONDAN 'DÜŞEREK' ÖLDÜ
Nevşehir'de ise 35 yaşındaki İpek Öncül, şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Olay, 15 Mayıs akşam saatlerinde 350 Evler Mahallesi Ali Dirikoç Bulvarı’ndaki bir apartmanda meydana geldi. 1 çocuk annesi İpek Öncül 4’üncü kattaki evlerinin balkonundan düştü. Komşularının ihbarı üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yaptığı kontrolde, Öncül’ün yaşamını yitirdiği belirlendi. İpek Öncül’ün cenazesi, yapılan incelemenin ardından otopsi için Nevşehir Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
BIÇAKLANDIĞI ORTAYA ÇIKTI
Olayla ilgili çalışma başlatan polis ekipleri, İpek Öncül’ün bıçaklandığını belirledi. Ekipler bunun üzerine Öncül’ün eşi Mustafa Öncül’ü gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Mustafa Öncül, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. İpek Öncül’ün eşi Mustafa Öncül tarafından bıçaklandığı, kaçmaya çalışırken de balkondan düşüp yaşamını yitirdiği üzerinde durulduğu belirtildi.
Bu arada Mustafa Öncül ile İpek Öncül çifti arasında son zamanlarda tartışmalar yaşandığı bildirildi. Mustafa Öncül’ün intihar edeceğini söyleyerek silah temin etmeye çalıştığı iddia edildi.

Kaynak: DHA