Hasta sayısını azaltmak istemeyen doktor açığa alındı: "Hastane bizi külfet olarak görüyor"

Prof. Dr. Özakbaş, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nin MS hasta sayısını azaltması yönündeki isteğini reddedince açığa alındı. Gerçek Gündem’e konuşan hastalar hastanenin kendilerini ‘külfet’ olarak gördüğünü söylerken, hastaların iddiaları üzerine aradığımız yönetim konuşmak istemedi.

Hasta sayısını azaltmak istemeyen doktor açığa alındı: "Hastane bizi külfet olarak görüyor"

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görevli ve Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serkan Özakbaş’ın, hastane yönetiminin, multipl skleroz (MS) hastalarının sayısının azaltılması isteğini yerine getirmeyince hakkında soruşturma başlatılarak açığa alındığı ileri sürüldü. Özakbaş, hastanede MS alanında uzman olan tek isimdi. Doktorsuz kaldığını ve hastanedeki tedavi ekibinin dağıtıldığını söyleyen hastalar, Özakbaş’ın hastaneye geri gelmesini istiyor.

HASTALARI DOKTORUN GERİ DÖNMESİNİ İSTİYOR

İddialara göre, 3 bin 700’den fazla MS hastasını tedavi eden Özakbaş’a, hastaneye yük olduğu gerekçesiyle hasta sayısının azaltması talep edildi. Özakbaş, bunu kabul etmeyince açığa alınarak görevinden uzaklaştırıldı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayetlerini ilettiklerini belirten MS hastaları, Prof. Dr. Serkan Özakbaş’ın göreve iadesini ve tedavi rutinlerini geri istediklerini söyledi. Gerçek Gündem’e konuşan MS hastaları, yönetimin kendilerini ‘zahmet’ olarak gördüğünü belirtirken, CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, YÖK ve Sağlık Bakanlığı’nın derhal bu konuyla ilgilenmesi gerektiğini söyledi.

Serkan Özakbaş’ın görevden neden uzaklaştırıldığına dair bilgi almak ve hastaların iddialarını sormak için aradığımız Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Caner Çavdar, olayın soruşturma aşamasında olduğu gerekçesiyle röportaj talebimizi geri çevirdi.

“HASTANE BİZİ KÜLFET OLARAK GÖRÜYOR”

Gerçek Gündem’e konuşan Mazlum Sarıgül, Serkan Özakbaş’ın kendisini 12 yıl boyunca tedavi ettiğini söyledi. Özakbaş’ın kendisine ve diğer hastalara çok iyi baktığını belirten Sarıgül, doktorun görevinden uzaklaştırılmasıyla tüm hastaların çaresiz durumda bırakıldıklarını ifade etti:

“Benim üçüncü ayda randevum vardı, ama ne yapacağımı bilmiyorum. Kime gideceğim? Serkan Bey çok iyi bir doktordu, bize çok iyi bakıyordu. Hastane ise bizi ‘külfet’ olarak görüyor. Örneğin Serkan Bey bizi fiziğe yönlendiriyor ve fizik tedavide yatmamızı sağlıyordu. Ama şu an hastane yönetimi fizik kısmını bile kapattı ve Serkan Bey’in ekibini de dağıttı.”

“TEK İSTEĞİMİZ DOKTORUMUZUN HASTANEYE GERİ DÖNMESİ”

Sarıgül, doktorun yurt içi ve yurt dışından pek çok hastası olduğunu belirterek, Özakbaş için Kahramanmaraş, Gaziantep gibi şehirlerden gelen hastaların da olduğunu söyledi. Tek isteğinin doktorun hastaneye geri dönmesi olduğunu belirten Sarıgül, Özakbaş’ın hasta sayısını azaltmak istemediği için hastaneden uzaklaştırıldığını söyledi:

“Hastane, Serkan Özakbaş’a ‘Bu kadar hastayı buraya yönlendirme, hasta sayını azalt, hasta sayın bize ‘külfetli’ oluyor, kullandığın ilaçlar pahalı ve hastaneye yük oluyor’ diyordu. Ne yapacağımızı bilmiyoruz, çaresiz durumdayız. Serkan Bey hastalarını birbirinden ayırmadığı ve seçmek istemediği için açığa alındı, o nereye giderse onun peşinden gideceğiz. Şimdi biz haber bekliyoruz. Tek isteğimiz doktorumuzun hastaneye geri dönmesi.”

“HASTANE İLAÇLARIMIZI MASRAF OLARAK GÖRÜYOR”

Özakbaş’ın hastaneden gönderilmesinin en büyük sebeplerinden birisinin de ilaç masrafları olduğunu söyleyen Sarıgül, bir hastanın yaklaşık 4-5 ilaç kullandığı için hastanenin ilaçları ‘masraf’ olarak gördüğünü söyledi.

“SERKAN ÖZAKBAŞ VE EKİBİNİN OLUŞTURDUĞU TEDAVİ BÖLÜMLERİ KAPATILDI”

Oya İmrek Yazkan, 2005 Temmuz’dan beri Serkan Özakbaş’ın hastasıydı. Gerçek Gündem’e konuşan Yazkan, Özakbaş’ın uyguladığı tedavinin kendisinin yaşam kalitesini büyük ölçüde artırdığını belirterek, doktorun ve ekibinin MS hastaları için oluşturduğu tedavi bölümlerinin kapatıldığını söyledi. Yazkan, yönetimin yarattığı karışıklık yüzünden kaygısının arttığını ve kaygının kendisini atak geçirme riskine maruz bıraktığını ifade etti:

“Serkan Özakbaş, uzaklaştırma aldığı günden itibaren hastanede kendisinin ve ekibinin biz MS hastaları için oluşturduğu tüm tedavi bölümleri kapatıldı. Hocamız ve ekibi hastaları birebir tanıyordu. Hastaların şikayetleri sonrası yönetimin açıklamaları işleyişin devam ettiği yönünde olsa da durum dedikleri gibi değil. MS belirli bir rutin isteyen hastalıktır ve bu yaratılan karmaşık durum biz hastalarda duygu-durum bozukluğu yaratıyor. Bu hastalıkta duygu değişimleri yaşamak bizim için çok tehlikeli.”

İLAÇ RAPORU SORUNU

Yazkan, MS hastalığında tedavinin her hastanın durumuna göre değişkenlik gösterdiğini belirterek, kendisinin ara ara ataklar geçirdiğini söyledi. Bedensel engeli olmamasına karşın genellikle yorgun hissettiğini söyleyen Yazkan, son iki yıldır 6 ayda bir Ocrevus adlı ilacı kullandığını ifade etti. Hocanın hastalarının büyük çoğunluğunun bu ilacı kullandığını söyleyen Yazkan, 15 Şubat tarihinde 6 ayının dolmak üzere olduğunu söyledi:

“15 Şubat tarihinde 6 ayımı tamamlayıp yeni ilaç alacağım. Daha sonra bir sene olacağı için kan tahlili verip uygun bulunduğu takdirde raporumu yeniletip 6 ay sonraki tedavimi bekleyeceğim. Fakat tedavi ekibi dağıtılıp yerine getirilen tecrübesiz ve bilgisiz ekip nedeniyle belki de rapor yenileyemeyeceğim.”

“BİZE HİSSETTİRDİKLERİ ŞU: ZAHMETLİ BELKİ DE GEREKSİZ HASTALARIZ”

Hastanenin, kendisini ve diğer MS hastalarını ‘zahmet’ olarak gördüğünü söyleyen Yazkan, “Biz hastalara hissettirdikleri şey şu; biz onlar için külfetli, zahmetli belki de gereksiz hastalarız. Bu kanıya varma sebebim hocamıza hastaların hastaneye külfet olduklarının söylenmesi. Bizim ilaçlarımız çok pahalı ve SGK ödemeleri çok geç geliyor. ‘Külfet’ olarak görülen binlerce hasta doktoru tarafından ‘elenip’ eksiltilemediği için yönetim bizleri bezdirip başka hastanelere göndermeye çalışıyor gibi hissediyorum” diye konuştu.

“FARZ EDİN Kİ SERKAN ÖZAKBAŞ ÖLDÜ”

Yönetimin Serkan Özakbaş’ın hastaneye geri dönüp dönmeyeceğiyle ilgili hastalara hiçbir açıklama yapmadığını belirten Yazkan, yönetimin hastane içinde değişiklik yapmak istediği iddiasını ileri sürerek, Özakbaş gibi pek çok doktora soruşturma açıldığını söyledi:

“Hastanede değişiklik yapmak istiyorlar ve yapıyorlar. Bir düzen kurmaya çalışıyorlar. Şu anki atanan rektör de içeriden değil dışarıdan atanmış bir rektör. Serkan Hoca’nın durumunu sorduğumuzda ‘Serkan Hoca artık yok, farz edin ki öldü’ dendi.

Karşında durumu ciddi bir hasta varken böyle bir açıklama yapılamaz, biz hastalığımızdan dolayı duygu durum bozukluğu yaşamamalıyız. Duygu-durum bozukluğu yaşamak böyle bir hastalık için iyi bir şey değil.”

“TEK AMACI BİZİ KORUMAK VE TÜM HASTALARINA SAHİP ÇIKMAKTI”

Gerçek Gündem’e konuşan ve 2016 yılında kendisine MS tanısı konan Demet Öztürk, teşhis konduktan bir buçuk yıl sonra Serkan Özakbaş’ın tedaviye başladığını söyledi. Öztürk, Özakbaş’ın tedavi sürecinde kendisi ve diğer hastaları için elinden gelen her şeyi yaptığını ve tüm hastalarına sahip çıktığını belirtti. Geçirdiği üç ataktan ikisini kurtararak Özakbaş’ın kendisini birçok hasardan kurtardığını söyleyen Öztürk, doktora haksızlık yapıldığını ifade etti:

“Serkan Özakbaş’la tanıştığım ilk günden beri tedavim için elinden gelen her şeyi yaptı. Tek amacı bizi korumaktı. Tedavi ettiği tüm hastalarına sahip çıktığı için başına bunlar geldi. MS hastalığında, Türkiye için çok önemli bir isim Serkan Özakbaş.”

“YENİ DOKTOR DEMANS DOKTORU, MS HASTALIĞIYLA İLGİSİ YOK”

Hastanenin verdiği uzaklaştırma kararının durdurulmasını isteyen Öztürk, şu an kendisiyle ilgilenen doktorun MS hastalığıyla hiçbir ilgisinin olmadığını ve demans doktoru olduğunu söyledi. Öztürk, kontrol için 2 Ocak’ta hastaneye gittiğini, ancak poliklinikteki sistemin çok karıştığını şu sözlerle anlattı:

“Kontrol için 2 Ocak’ta hastaneye gittim. Benim randevum 15.00’te olmasına rağmen 16.30’da girebildim. Yeni doktor haliyle herkesi tek tek tanımaya çalışıyor ama sistem çok karıştı. Ben 7 yıldır MS hastasıyım ve doktor değişimini kaldırabilecek bir durumum yok. MS böyle bir şeyi asla kabul edemez çünkü. Biz hastalığımızın öyküsünü bilen, vücudumuzu tanıyan, hangi ilacın hangi dozda reaksyion göstereceğimizi bilen doktorlarla devam etmeliyiz. Tüm bunlar haksızlık, rektör keyfine göre doktordan hasta sayılarının azaltmasını istediği için hakkımızı elimizden alıyor. Ben hiçbir şekilde tedavi değişikliğini onaylamadım. Sonrası için Serkan Bey’i bekleyeceğim.”

“ORTADA BIRAKILDIK”

Kendisinin ve diğer hastaların ortada bırakıldığını söyleyen Öztürk, doktorun tüm hastalarına sahip çıkmak istediği için hastaneden uzaklaştırıldığını ifade etti. Öztürk, başka bir doktorla yeni bir tedavi sürecine başlamak istemediğini belirterek, tedaviye kendisini en iyi bilen doktorla tedavisine devam etmek istediğini ifade etti:

“Tedavi sürecimi yeniden başka bir doktorla devam ettirmek en başa almak demek. Biz hastalığımızla yeniden tanışmak istemiyoruz. Biz tedavimize devam eden, bizi en iyi bilen doktorumuzla devam etmek istiyoruz. Serkan Bey psikolojik olarak da bizi rahatlatıyordu çünkü. Bizim her an sakin kalmamızı sağlayan bir doktordu. MS hastaları için bu çok önemli.”

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ BAŞHEKİMİ RÖPORTAJ TALEBİMİZİ REDDETTİ

Hastaların şikâyet ile iddiaları ve Serkan Özakbaş’ın görevden neden uzaklaştırıldığına dair bilgi almak için hastane yönetimini aradığımızda görüşme talebimiz reddedildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Caner Çavdar, olay soruşturma aşamasında olduğu için bilgi veremeyeceğini söyleyerek röportaj talebimizi geri çevirdi.

SORUŞTURMA SONRASI AÇIKLAMA YAPACAK

Hakkında hukuksal süreç devam ettiği için röportaj vermediğini söyleyen Prof. Dr. Serkan Özakbaş, bu süreçte röportaj vermenin doğru olmayacağını ifade etti. Özakbaş, konunun yargıya intikal etmesinden dolayı konuşmak istemediğini belirterek, süreç sonuçlandıktan sonra açıklama yapacağını söyledi.

“HASTALARINI TEDAVİ ETMEK İSTEDİĞİ İÇİN GÖREVİNDEN UZAKLAŞTIRILDI”

Gerçek Gündem’e konuşan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Serkan Özakbaş’ın hastaları iyileştirmek için büyük bir çaba sarf ettiğini belirterek, Özakbaş’a soruşturma açılarak cezalandırılmasının akıllara durgunluk veren bir durum olduğunu söyledi. Sertel, Özakbaş’ın son derece dürüst, düzgün ve mesleğine sadık bir doktor olduğunu ifade ederek, hastane yönetiminin hastalarını tedavi etmek istediği için Özakbaş’ı görevinden uzaklaştırmasına tepki gösterdi:

“Özakbaş, hastane tarafından uyarıldı. Özakbaş’a ‘ilaçlar çok pahalı, siz fazla ilaç yazıyorsunuz, bunu yazmaktan vazgeçin’ dendi. Özakbaş, ilaçları yazmakla mükellef olduğunu belirterek hastaların başka türlü iyileşmesinin imkanının olmadığını söyledi ve bunun üzerine kendisine soruşturma açıldı. Hastayı tedavi etmek istediği için doktora soruşturma açan ilk hastane Dokuz Eylül olur herhalde.”

“YÖK VE SAĞLIK BAKANLIĞI DERHAL BU KONUYA EL ATMALI”

YÖK ve Sağlık Bakanlığı’nın derhal konuyla ilgilenip gereğini yapmaları konusunda adım atmalarının gerektiğini söyleyen Sertel, MS hastalarının tedavi süreçleri ve durumları hakkındaki endişesini dile getirdi:

“YÖK ve Sağlık Bakanlığı derhal bu duruma el atmalı. Olur mu böyle bir şey? Bir doktor sadece hastalarını tedavi ediyor diye görevinden uzaklaştırılıp soruşturma açılabilir mi? Bu hastalara ne olacak, kim düşünecek MS hastalarını?”

MS HASTALIĞI NEDİR?

Merkezi bir sinir sistemi hastalığı olan Multiple Skleroz yani MS, ömür boyu kontrol ve ciddi takip gerektiren bir hastalıktır. Bilinen bir tedavi yöntemi bulunmayan MS hastalığında, tedavi ve ilaçlar sayesinde hastaların yaşam kalitesinin artırılması amaçlanır. Hastaların stres veya duygu-durum bozukluğu gibi durumlardan uzak durması hedeflenirken, tedavilerin belli rutin içinde yapılması gerekir.

Kaynak: Gerçek Gündem

Etiketler
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastane Üniversite