Son 30 saatte 4 polis intihar etti: 'Sistem, amire zulüm yetkisi veriyor'

MELİSA GÜLBAŞ / GERÇEK GÜNDEM

İstanbul Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Enes Sayhan, İl Emniyet Müdürlüğü binasındaki Personel Şube Müdürlüğü'nde kafasına ateş ederek intihar etti. Sayhan’ın yazdığı intihar mektubunda "Mobbinglerle sürgünlerle suçsuz olmama rağmen haksız soruşturmalarla beni intihara sürüklediler. Adalete inancım kalmadı başka çıkış yolu bırakmadılar" ifadesi yer aldı.

Sayhan’ın intiharının ardından Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) tarafından yapılan açıklamada, “Tüm teşkilat mensuplarımızı derinden üzen intihar olayında varsa ihmali olanların tespit edilmesi için de soruşturma açılmıştır" dendi.

Faruk Sezer ise kişisel Twitter hesabında yaptığı paylaşımla Emniyet Genel Müdürlüğü’nün mesajına "Alelacele hazırlanmış, yalan yanlış kelimeler, o kadar korkakça bir açıklama ki, bir sürü kelime hataları ve 'ne de olsa ölmüş, konuşamaz' bir kişiye 'deli' yaftası... Yazıklar olsun size" tepkisini gösterdi.

SON 30 SAATTE İNTİHARA KALKIŞAN 5 POLİSTEN 4'Ü YAŞAMINI YİTİRDİ

Son 30 saat içerisinde 5 polisin canına kıydığını belirten Sezer, 4'ünün hayatını kaybettiğini söyledi:

"Son 30 saat içerisinde 5 polis canına kıydı, bir meslektaşımız hayatta ancak 4’ü hayatını kaybetti. Ne yazık ki bu teşkilatımızda dün de bugün de çok büyük bir sorundu. Eğer bizim söylediğimiz önlemler alınamazsa yarın da çok büyük bir sorun olmaya devam edecek. Çünkü bu teşkilatın sorunları intihara sürükleyecek kadar büyük sorunlar."

'AMİRLERE SINIRSIZ YETKİLER VERİLİYOR'

Sezer, teşkilatın amirlere yoğun ve sınırsız yetkiler verdiği kanunların bulunduğunu belirterek "Bunu baskı ve mobbing aracı olarak kullanıyorlar. Gerek çalışma saatleri gerek çalışma sistemi polisler üzerinde büyük bir baskı. Amirler özel işlerini polislere yaptırıyorlar. Bu kadar yorucu mesaiden sonra ek mesainin ve ek görevlerin yoğunluğu da cabası. 76 çeşit ek görevi olan bir teşkilattan bahsediyoruz" diye konuştu.

'GÖZÜNÜN ÜSTÜNDE KAŞ VAR DİYEREK SORUŞTURMALAR AÇILIYOR'

Kurum içindeki mobbing ve şikâyetlere hiçbir soruşturmanın açılmadığını söyleyen Sezer, “Mobbing için kurum içinde şikayete gerek yok, direkt savcılığa gidip de şikayette bulunabilirsiniz. Ancak şikayet edenin canını burnundan getiriyorlar” dedi; ardından şunları kaydetti:

"En ufak şeyde bile soruşturma açılıyor. 'Gözünün üstünde kaş var' diyerek soruşturma açıyorlar, sürgün tayinleri yapıyorlar. Dava açıp kazansan bile kazandığın davayı yok sayıyorlar. Bütün bunlar yıldırma suçunun karşılığı. Asıl sorun ise dava açan kişi sayısının çok az olması. Bana ulaşıp emniyet müdürünün, amirin yapmış olduğu haksızlıkları, zulmü, sorunları paylaşmak isteyen çok oluyor ama bunu paylaşsam hiçbir sonuca ulaşamayacağımızı ve dava açmaları gerektiğini söylüyorum. Korktukları için hiç kimse dava da açamıyor. Korku imparatorluğu kurdular."

'SON 10 YILDA 10 BİNDEN FAZLA BU DURUM YAŞANDI'

'Emniyet teşkilatının sisteminin amire zulüm yapma yetkisi verdiğini' savunan Sezer, son zamanlarda özellikle ev kiralarının artmasıyla sıklıkla karşılaştığı bir durumu paylaştı:

“Eğer ev sahibi kiracısı olan polisi evden çıkaramıyorsa polisi müdürüne şikâyet ediyor. Müdür de polisi arayıp evden çıkması gerektiğini söylüyor. Bunların hepsi yaşanmış olaylar. Bu olay, Türkiye’de son 10 yılda 10 binden fazla yaşanmıştır. Kiraların fahiş bir şekilde arttığı bu dönemde bile bana gelen şikâyet sayısı 50’den fazla."

'DÜZELMENİN BAŞLANGICI KANUNLARIN DÜZENLENMESİNDEN GEÇİYOR'

Sezer, teşkilatın karar verme yetisinin tamamen elinden alındığını belirterek, bu durumun düzeltilmesi için emniyet teşkilatı kanunlarının günümüz şartlarına göre değiştirilmesi gerektiğini anlattı:

“Bu işin çözülebilmesi için Emniyet Teşkilatının 1934 ve 1937 yılından kalan kanunlarının günümüz şartlarına göre değiştirilmesi ve düzenlenmesi gerekiyor çünkü bunlar düzeltildiği zaman her şey kanunla belirlendiği zaman kanunun dışına çıkamayacaklar. Düzelmenin başlangıcı da kanunların düzenlenmesinden geçiyor.”