Hapishanede kalamaz denilmişti, 10 gün sonra 'hapishanede kalabilir' denildi

Tekirdağ Şehir Hastanesi ve Adli Tıp Kurumu, adil yargılanma hakkı için ölüm orucunda olan Gökhan Yıldırım'ın hapishanede kalamayacağına ilişkin rapor vermişti. Ancak hastane dün, Yıldırım’ın R Tipi Hapishanede kalabileceğine dair yeni bir rapor verdi.

Hapishanede kalamaz denilmişti, 10 gün sonra 'hapishanede kalabilir' denildi

FİLİZ GAZİ

Ölüm orucunun 8. ayını geride bırakan, 41 kilodan 38 kiloya düşen Gökhan Yıldırım hakkında Tekirdağ Şehir Hastanesi ve Adli Tıp Kurumu tarafından hapishanede kalamayacağına ilişkin rapor verilmişti ve bu nedenle Yıldırım Tekirdağ Şehir Hastanesi'nde tutulmaktaydı.

Ancak dün Tekirdağ Şehir hastanesi 10 gün önceki sağlık raporunun tam aksi bir şekilde Yıldırım’ın R Tipi Hapishanede kalabileceğine dair yeni bir rapor verdi. Tekirdağ Adli Tıp Şube Müdürlüğü olumlu görüş bildirirse Yıldırım, Metris R Tipi Hapishaneye götürülecek.

HASTANE GÖKHAN’IN SORUMLULUĞUNDAN KURTULMAK İSTİYOR

Halkın Hukuk Bürosu’ndan Avukat Seda Şaraldı, Gökhan Yıldırım’ın durumuna ilişkin şunları söyledi:

“Gökhan Yıldırım, aslında bu ülkede yaşayan herkesin anayasal hakkı olan ancak fiilen sağlanmayan adil yargılanma hakkı için direniş yapıyor. Direnişinin diğer talepleri ise yine anayasa ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde tutuklu/ hükümlülere tanınan hakların sağlanmasıyla ilgili. Örneğin hasta tutsakların serbest bırakılması. Bu taleplerle müvekkilimiz sekiz aydır ölüm orucunda. Son süreçte sağlık durumu hapishanede kalamayacağı hale geldi, infaz erteleme talebinde bulunduk fakat hastanelerin hapishanede kalamaz raporlarına rağmen bu talep reddedildi. Şimdiyse Tekirdağ Şehir Hastanesi Gökhan'ın sorumluluğundan kurtulmak istiyor. Bu nedenle kendi raporunun tersi şekilde Gökhan'ın R Tipi Hapishanede kalabileceğine ilişkin yeni bir rapor verdi.”

R TİPİ HAPİSHANELERDE HASTA VE ENGELLİ KİŞİLER BİRBİRİNE REFAKAT EDİYOR

Şaraldı, R Tipi Hapishaneleri için ise “R tipi Hapishanelerin kuruluşu ile ilgili Adalet Bakanlığı hangi süslü cümleleri kurarsa kursun bu hapishaneler hasta ve engelli tutuklular için adeta bir toplama kampına dönüştürüldü” diyerek şöyle devam etti:

"Ağır hastalığı ya da engeli olan bir tutuklu/ hükümlü tahliye edilmek yerine nasılsa R tipi hapishaneler var denilerek buralara gönderiliyor. Üstelik kapasite fazlası durum var ve tutuklu hükümlülere dışarıda ailesi refakat edebilecekken buralarda hasta ve engelli kişiler birbirlerine refakat etmek zorunda kalıyor. Gökhan tam da bu uygulamalara karşı direnişe başladı. Ancak şimdi Gökhan bu toplama kampı misali yerlere konulmak isteniyor. Gökhan direnişi ile siyasi bir kurum olan Adli tıp kurumunu ve toplama kampı haline gelen R Tipi Hapishaneleri teşhir etmeye devam ediyor."

R TİPİ HAPİSHANE NEDİR?

Türkiye’de şu an faaliyette olan 3 adet R Tipi Hapishane bulunmaktadır. Bunlar; Elazığ R Tipi Hapishanesi, İstanbul/Metris R Tipi Hapishanesi, İzmir/Menemen R Tipi Hapishanesidir.

Türkiye İnsan Hakları Kurumunun Mayıs 2014 tarihli raporuna göre R Tipi Hapishaneler için şu ifadeler kullanılıyor:

“Hapsedilme ve diğer nedenlerden kaynaklanan akıl hastalığı dışında ruhsal rahatsızlıkları bulunup da ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde tutulmaları gerekli görülmeyerek infaz kurumlarına geri gönderilen mahkumların cezasının infazını sağlamak üzere Rehabilitasyon Tipi Hapishaneler kurulmuştur. 5275 Sayılı Kanun’un 18/1 maddesi kapsamında değerlendirilen hükümlü ve tutukluların bu rehabilitasyon hapishanelerinde uzman personelce takip edilerek tedavileri öngörülmüştür. Bu rehabilitasyon merkezlerinden Metris R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu; hastalığı nedeniyle Adli Tıp Kurumundan rapor bekleyen ya da tek başına öz bakımını gerçekleştiremeyen ve başkasının bakımına muhtaç olan hasta tutuklu ve hükümlülerin barındırılması, rehabilite ve tedavilerinin sağlanması amacıyla, 2 Nisan 2012 tarihinde faaliyete geçirilmiştir.”

MENEMEN R TİPİ CEZAEVİ'NDE 8 AYDA 14 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ

2019 yılından bu yana R Tipi Hapishanelere ve/ veya bu hapishanelerde bulunan tutuklu/hükümlülerin yaşadıkları sorunlara ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisine 25 yazılı soru önergesi verildi.

Bu hapishanelere ilişkin İzmir Milletvekili Atilla Sertel’in vermiş olduğu 4 Eylül 2019 tarihli soru önergesi oldukça dikkat çekici ve soru önergesi Adalet Bakanlığı tarafından yanıtlanmadı:

“Menemen R Tipi Cezaevi ile ilgili çok vahim bilgilere ulaştım. Kapasitesinin üç katı mahkûmun bulunduğu cezaevinde tutuklu ve hükümlüler tuvaletlerde, koridorlarda yatmak zorunda kalıyor. Kalabalıktan dolayı hijyenin sağlanamadığı, sağlıksız yemeklerin çıkarıldığı cezaevinde salgın hastalık görüldüğü iddialar arasında. Adalet Bakanlığı’nın derhal bu olaya el atması ve gerekli önlemleri alması gerekiyor. R Tipi yani Rehabilitasyon Merkezi olarak kabul edilen bu cezaevinde yatanların çoğunluğu hasta ve bakıma muhtaç. Kalabalıktan, sağlıksız koşullardan ve kötü yemeklerden dolayı bırakın hastaların iyileşmesini, rehabilite olmasını, sadece son 8 ayda 14 kişi yaşamını yitirmiş. Ayrıca bu cezaevimizde kısa bir süre önce ne olduğu açıklanmayan bir salgın başladığı, bir koğuşun karantinaya alındığı ancak kalabalıktan dolayı salgının yayılma riskinin fazla olduğu belirtiliyor. Adalet Bakanlığı ve cezaevi yönetimi bu olayları kamuoyundan gizlemek ve üzerini kapatmaya çalışmak yerine derhal müdahale etmeli ve mahkûm yakınlarına neler olup bittiğini açıklamalıdır. İnsanları göz göre göre hastalığa veya ölüme mahkûm etmek insanlık suçudur.”

HALKIN HUKUK BÜROSU: ADLİ TIP KURUMU, TEKİRDAĞ ŞEHİR HASTANESİ, TEKİRDAĞ SAVCLIĞI BU İŞKENCEYE SON VERMELİ

Halkın Hukuk Bürosu, “Sağlık Kuruluna soruyoruz, 10 günde ne değişti?” diyerek bir metin kaleme alarak kamuoyuyla paylaştı. Açıklamada şunlar söylendi:

“Müvekkilimiz Gökhan Yıldırım 25 Aralık 2021 tarihinden bu yana ölüm orucundadır ve ölüm orucunda 7 ayı geride bıraktıktan sonra sağlık durumu hapishanede kalamayacağı aşamaya gelmiştir. Bu nedenle tarafımızca Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na Gökhan Yıldırım’ın infazının ertelenmesi talebiyle başvuruda bulunulmuştur.

Bu talebimizin gereği olarak Gökhan Yıldırım 4 Ağustos 2022 tarihinde Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’ne sevk edilmiş ve burada müvekkile tetkikler yapılmıştır. Bu tetkikler sonucunda Tekirdağ Şehir Hastanesi Sağlık Kurulu 09/08/2022 tarihinde Gökhan Yıldırım hakkında “İnfazını geçiremez, resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde yerine getirilmesi hayati tehlike arz eder. CEZA İNFAZ KURUMU KOŞULLARINDA HAYATINI YALNIZ İDAME ETTİREMEZ. İNFAZIN 3(ÜÇ) AY SÜRE İLE ERTELENMESİ UYGUNDUR.” şeklinde bir rapor vermiştir.

Bu raporun akabinde, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishanesinde tutulan Gökhan Yıldırım, hakkında nihai raporu verecek olan Adli Tıp Kurumuna sevk edilmek üzere, 10/08/2022 tarihinde, Tekirdağ Şehir Hastanesi’ne getirilmiştir. Gökhan Yıldırım burada 1(bir) gün mahkûm koğuşunda tutulduktan sonra yoğun bakım ünitesine alınmıştır.

Gökhan Yıldırım Adli Tıp Kurumu'na sevki 12 Ağustos 2022 tarihinde gerçekleşmiştir. Adli Tıp Kurumu aynı tarihli raporunda Gökhan'ın 39 kg olduğunu, yürümekte zorlandığını, ellerinde yaralar olduğunu tespit etmiştir. Ancak Gökhan'ın "hastane şartlarında takip ve tedavisine devam edilmesi gerektiği, durumunun değişmesi durumunda son durumunu gösterir raporun gönderilmesi ile yeniden değerlendirilebileceği" şeklinde rapor hazırlamıştır.

Bu rapor üzerine Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı infaz erteleme talebimizi reddederek Gökhan'ın Tekirdağ Şehir Hastanesinde tutulmasına karar vermiştir.

Bizler bu hukuksuz karara karşı itirazlarımızı gerçekleştirip Gökhan’ın tahliyesini sağlamaya çalışırken Tekirdağ Şehir Hastanesi Sağlık Kurulu Gökhan’ın sorumluluğu başından atmak için 9 Ağustos 2022 tarihli raporunun tam tersi bir rapor düzenleme telaşına düşmüştür.

18 Ağustos 2022 tarihinde yeniden toplanan Tekirdağ Şehir Hastanesinde Sağlık Kurulu, Gökhan Yıldırım hakkında; “…hastanın iyilik halinin devamı açısından ceza infaz kurumları içerisinde Rehabilitasyon Tipi İnfaz ortamı sağlayabilen ve konuda tıbbi donanımlı personel ve teknik alt yapısı olan kurumda infazının devamının uygun olacağı mütalaa edilmekle birlikte infazının R tipi Ceza İnfaz kurumunda devam edilip, edilemeyeceği hususundaki bilimsel görüşün sunulması açısından tüm tıbbı tetkik, tahlil ve laboratuvar ve muayene bulguları ile beraber Tekirdağ Adli Tıp Şube Müdürlüğünün görüşünü alınması tıbben uygun görülmüştür.” şeklinde bir rapor düzenlemiştir.

Bu rapor Tekirdağ Şehir Hastanesi Sağlık Kurulu üyelerinin hiçbir etik kural tanımadıklarının, hekim sorumluluğundan kaçtıklarının ve siyasi korkuları nedeniyle kendi raporlarını dahi inkâr ettiklerinin en açık kanıtıdır!

R Tipi Hapishanede tutmak, Gökhan'ın sağlığını korumak isteği değildir, aksine bugün itibariyle ölüm orucunun 240. gününde olan yani ölüm orucunda 8 ayı geride bırakmış olan Gökhan'ın kalan günlerini ondan çalmak demektir. Gökhan’ı kendi ihtiyaçlarını göremeyeceği bir şekilde, ailesinden, sevdiklerinden yalıtılmış olarak tutmak işkencedir!

Adli Tıp Kurumu, Tekirdağ Şehir Hastanesi ve Tekirdağ Savcılığı bu işkenceye derhal son vermelidir!”

Etiketler
Tekirdağ Hastane