Metin Lokumcu davasında avukatların talebi kabul edildi: Sanıklar, ilk kez mahkemeye getirilecek

Avukatlar, sanıkların SEGBİS ile duruşmaya bağlanmasını reddetti ve mahkemede dinlenmeleri gerektiği yönünde talepte bulundu. Avukatların bu talebini kabul eden mahkeme, bir sonraki duruşmayı 6 Ocak'a erteledi.

3 Mayıs 2011'de Artvin Hopa'da, dönemin başbakanı Erdoğan'ı protestolar sırasında polisin attığı biber gazı nedeniyle kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümünden sorumlu polisler bugün ilk kez Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı.

Trabzon 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nin yetkisizlik kararının ardından Trabzon 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşınan davanın ilk duruşması bugün görüldü. İki gün sürmesi beklenen davada dönemin il ve ilçe emniyet müdürlerinin de aralarında bulunduğu 13 polis, Lokumcu ailesi ve avukatlarının ‘kasten öldürme’ suçlaması istemi yerine ‘taksirle ölüme neden olmak’ suçundan yargılanıyor.

9 sanığın SEGBİS ile katıldığı duruşmayı; Lokumcu ailesinin avukatları, baro başkanları, İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği, Eşit Haklar İzleme Derneği ve çok sayıda milletvekili takip etti.

BAROLARIN DAVAYA KATILMA TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Davaya katılma talebinde bulunan İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, "İnsan sadece kurşunla öldürülmez geç gelen adaletle de öldürülür. Biz burada olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullanırken diğer barı temsilcileri de duruşmaya katılma talebini yineledi. Baroların davaya katılma talepleri, 'suçtan zarar görmedikleri' gerekçesiyle reddedildi.

SANIKLARIN SEGBİS'LE DİNLENMESİNE İTİRAZ

Lokumcu'nun avukatlarından Sercan Aran, sanıkların SEGBİS'le bağlanmasına itiraz ederek, "Bu dosya kapsamında sanıklar SEGBİS’le dinlenemez. Yüz yüze ilkeleri gereği sanıkların huzurda olması gerekir. Bu duruşmanın adil yapılıyor olması gerekir" dedi.

'SANIKLARIN KİM OLDUĞUNU DÂHİ GÖREMİYORUZ, ADİL YARGILANMADAN SÖZ EDEMEYİZ'

"Biz buradan sanıkların kim olduğunu dâhi göremiyoruz" diyen Aran, "Burada adil bir yargılamadan söz edemeyiz. Sanıklara video, fotoğraf göstermek isteyeceğiz fakat teşhis yapamayacaklar. Kısmen buradan görebildiğimiz kadarıyla sanıkların kim olduğunu ne yaptıklarını da göremiyoruz. Bu sanıklar kolluk görevlileri ve dosyanın akıbeti gereği başka sanıklar da eklenebilir. Şu anda sanıklara soru da soramayacağız" dedi ve "Sanıkların huzura getirilmesini istiyoruz" talebinde bulundu.

SANIKLARIN MAHKEMEYE GETİRİLMESİ TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Mahkeme heyeti, sanıkların mahkemeye getirilmesi yönündeki talepleri reddetti.

DÖNEMİN EMNİYET MÜDÜRÜ BERAATİNİ TALEP ETTİ

Avukatların beyanlarının ardından sanık savunmalarına geçildi. Sanıklardan dönemin Arvtin Emniyet Müdürü Muhsin Armağan, Hopa'daki eylemler sırasında 'taşlı-sopalı saldırı' olduğu yönünde bilgi aldıklarını savunarak, "Beni ilçe merkezine gönderdiler. Ben oraya gittiğimde, bir kişinin yaralandığını ve kalp krizi geçirdiğinin bilgisini aldım. Ben şahsı görmedim, beraatimi talep ediyorum" dedi.

'GAZ ATMA TALİMATINI VERENİN ADINI BİLMİYORUM'

"Ben bilmiyorum. Gaz atma talimatını benim yardımcım verdi" diyen Armağan, yardımcısının ismini ise şu anda hatırlamadığını öne sürdü.

Avukatlar, sanıkların SEGBİS ile dinlenmesine karşı taleplerini yeniden dile getirdi ve "Siz burada yönetmen değilsiniz bizler de oyuncu değiliz. Sanığa ne söylemesi gerektiğini siz söylüyorsunuz" dedi. Avukatlar, ortak taleplerinin yüz yüze yargılama yapılması yönünde olduğunu belirtti.