Tuğba Anlak cinayeti davasında skandal karar!

Tuğba Anlak cinayetine ilişkin davada, olay yerinde keşif yapılması ve uzmanların cinayete ilişkin görüşlerinin dinlenmesi talebi reddedildi.

Tuğba Anlak cinayeti davasında skandal karar!

İstanbul Arnavutköy’de tutuklu Murat Uslu tarafından 6 yaşındaki kızının gözü önünde öldürülen Tuğba Anlak cinayetine ilişkin davada, olay yerinde keşif yapılması ve uzmanların cinayete ilişkin görüşlerinin dinlenmesi talebi reddedildi.

Savcı mütalaasında, ölüme neden olan mermi çekirdeğinin yerden sekerek isabet ettiği belirtilirken, mahkemenin dinlenmeyi reddettiği uzmanlar ise “Tuğba’nın kazara öldürülmesinin bilimsel bir izahı yoktur” dedi.

Cumhuriyet'ten Kübra Köklü'nün haberine göre, Tuğba Anlak’ın öldürülmesine ilişkin 1'i tutuklu 3 sanıklı dava 25 Mayıs günü İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, tutuklu sanık Murat Uslu ile maktüle Tuğba Anlak arasında tartışma yaşandığı, sanığın bir el ateş ederek maktüleyi öldürdüğünü ifade etti.

Mütalaada, ölüme neden olan mermi çekirdeğinin yerden sekerek isabet ettiği, ardından sanıkların olay yerinden kaçtıkları anlatıldı. Mütalaada, sanık Uslu’nun “Tehdit” ve “Hakaret” suçlarından beraati talep edilirken, maktüle karşı "kasten öldürme" suçunu işlediği gerekçesiyle müebbet hapis cezası istendi.

"KAZARA ÖLDÜRÜLMESİNİN BİLİMSEL İZAHI YOK"

Duruşmaya katılan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin avukatları, cinayete ilişkin rapor hazırlayan Erciyes Üniversitesi Adli tıp ABD üyesi Prof. Dr. Çağlar Özdemir ile İstanbul Üniversitesi Adli tıp ABD üyesi Prof. Dr. Nadir Arıcan’ın dinlenmesini ve olay yerinde keşif yapılmasını talep etti. Ancak mahkeme heyeti talepleri reddetti.

Mahkeme heyeti tarafından dinlenmeyen uzmanların hazırladığı raporda, “Tuğba’nın kazara öldürülmesinin bilimsel bir izahı yoktur” görüşüne yer veriliyor. Mahkeme heyeti duruşmayı 28 Eylül tarihine erteledi.

"AKLA BİLEME AYKIRI"

Cumhuriyet'e konuşan Anlak ailesinin avukatı ve Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği'nin avukatı Nilda Baltalı, dosyanın akla ve bilime uygun bir şekilde yürütülmediğini dile getirerek, şöyle konuştu: “İddia makamı esas hakkındaki mütalaasında cinayetin kasten işlendiğini beyan ederek biraz içimizi rahatlatsa da, olayın yerden sekme ile meydana geldiği görüşünde. Zira sekme ile kaza meydana geldiyse bir insan nasıl kasten cinayet işleyebilir dedik. Bu durumda olası kast ile ceza alması mümkün oluyor.

Fakat bilime ve akla uygun bir şekilde dosya yönetilseydi, sanığın müebbet hapis cezasına hükmedilmesi gerekmekteydi. Bu gidişle taksirle öldürmeden 2-6 yıl arası ceza alacak. Bu da hiçbir şekilde yatmadan çıkması anlamına geliyor.

Covid dönemi Nisan 2020'de getirilen infaz düzenlemesi ile bu suçun hiç yatarı yok. Bu anlayışla kadın katillerinin aklanması mümkün oluyor. Artık hiçbir kadın katili siciline işleyen cinayet damgasından korkmuyor. ‘Aslanlar gibi’ hapis yatıp ‘paşalar gibi’ elini kolunu sallayarak dışarı çıkacaklarını söylüyor. Anlak cinayeti kamuoyunda kadın cinayetlerinin politik olduğunu gösteren bir dosyadır” diye konuştu.