Tarım ve Orman Bakanlığı sürekli “şu kadar ayda şu kadar denetim yaptık” diyerek rakamlar açıklıyor ama bu süslü cümlelerin içi boş. Bir gıda işletmesinin standartlara uyup uymadığı önemli ama asıl soru şu: Bu standartları hangi oranda karşılayabiliyor?
Bu sorunun cevabını Türkiye’de kimse bilmiyor. Muhtemelen bakanlıkta bile bu bilgi yok. Avrupa Birliği’nden heyetler geldiğinde bakanlık standartların üstünde bir işletme göstermek için günlerce arıyor, yalnızca birkaç örnek bulabiliyor. Gerisini bilmiyoruz.
Bizler, satın aldığımız gıdayı üreten işletmenin gıda güvenliği standartlarını ne ölçüde karşıladığını ve hangi eksikleri olduğunu bilmek zorundayız. Bu, ihmal edilen ama çok önemli bir gıda hakkı meselesi. Restoranlardan kafelere, tüm işletmelerin derecelendirilmesi ve Türkiye’ye bir gıda güvenliği kültürü kazandırılması şart.
Gıdanın hammaddeden soframıza ulaşana kadar izlenebilir olması gerekiyor. Ancak bu kayıtlar hâlâ elle tutuluyor. Oysa bu sistemi dijitalleştirmemiz şart. Gıda sahtekarları, sistemin tüm açıklarını bilen, bilimsel gelişmeleri takip eden insanlar. Elle tutulan kayıtlar, sahtekarlığın zeminini oluşturuyor.
Yapay Zeka ve Makine Öğrenimiyle Önleyici Gıda Denetimi
Tarım ve Orman Bakanlığı, tüm işletmelerin entegre olacağı, zorunlu olarak kullanacağı bir blok zincir alt yapısını kurmak zorunda. Böylece gıda güvenliği kayıtları da dijitalleşir ve birkaç saniyede kontrol edilebilir hale gelir. Kayıt manipülasyonunun da önüne geçilmiş olur.
Gıda, üretimden tüketime kadar biyolojik, kimyasal ve fiziksel tehlikelere açık. Yaz aylarında sık yaşadığımız zehirlenmeler bunun açık göstergesi. Bu yüzden blok zincire ek olarak makine öğrenimini de entegre etmeliyiz. Yapay zekâ, gıda güvenliği tarihini ve risklerini okuyabilmeli, potansiyel tehlikeleri önceden tespit edebilmeli. Böylece denetim personelinin yükü de hafifler.
Türkiye'nin bu sistemi kuracak mühendislik alt yapısı var ama vizyon eksik. Bu zekâyı yalnızca silah üretiminde kullanıyoruz. Oysa gıda kimsenin aklına gelmiyor. Üstelik bu sistem kamusal olmalı. Özele devrederek değil, kamu eliyle kurulmalı.