Kartalkaya Faciasında İlk Hesaplaşma! 32 Sanık Hakim Karşısına Çıktı: Sorumluluk Bakanlıkta

Abone ol

Grand Kartal Otel'deki yangın faciasına ilişkin dava bugün başladı. 78 kişiye mezar olan otelin sahipleri dahil 32 kişi ilk kez hakim karşısına çıktı. Şüpheliler suçlamaları reddetti. Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli ve İl Özel İdaresi Ruhsat Müdürü Yeliz Erdoğan, sorumluluğun ve yetkinin Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda olduğunu belirtti. Duruşmaya sabah saat 09.15'e kadar ara verildi. İşte gün boyu yaşanan gelişmeler...

Bolu’nun Kartalkaya bölgesinde bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin ise yaralandığı yangın faciasına ilişkin açılan davanın ilk duruşması bugün Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davada, ihmaller zincirinin tüm yönleriyle ortaya konması bekleniyor.

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıkların “olası kastla öldürme” ve “olası kastla kasten yaralama” suçlarından ağır cezalara çarptırılmaları talep ediliyor. Sanıklar arasında Grand Kartal Otel’in sahipleri, yöneticileri ile Bolu Belediyesi ve İl Özel İdaresi yetkilileri de yer alıyor.

İddianamede, otel sahipleri Halit Ergül ve Emine Murtezaoğlu Ergül’ün de aralarında bulunduğu 13 sanık hakkında, 78 kez “olası kastla öldürme” ve “olası kastla kasten yaralama” suçlarından hapis cezası isteniyor. Bu isimler arasında şirket yöneticileri, itfaiye müdür vekili ve bir itfaiye eri de bulunuyor.

Ayrıca, otelin teknik kadrosu, mutfak çalışanları ve iş güvenliği uzmanlarının da yer aldığı 19 sanık hakkında ise “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis talep ediliyor. İddianamede, bu kişilerin otelin güvenlik açıklarını bilerek görmezden geldikleri ve önlem almadıkları öne sürülüyor.

Yoğun katılım beklenen duruşma için Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu geçici duruşma salonuna çevrildi. Adliyedeki mahkeme salonlarının yetersizliği nedeniyle 700 kişilik kapasiteye sahip spor salonu, teknolojik altyapı ile donatıldı ve duruşma için hazır hâle getirildi.

DURUŞMA GÜNLERCE SÜREBİLİR

Güvenlik kameraları, ses sistemleri ve UYAP bağlantıları ile güçlendirilen salonda, taraf avukatları, müştekiler ve sanıkların kalabalık olması nedeniyle ilk duruşmanın günlerce sürebileceği öngörülüyor. Bu dava, Türkiye’deki en büyük toplu ölüm yargılamalarından biri olarak kayıtlara geçecek.

Duruşmanın ilk günü tamamlandı. Duruşmaya sabah saat 09.15'e kadar ara verildi. Gazeteci Emrullah Erdinç, tarihi duruşmada dakika dakika yaşananları şöyle aktardı...

'BAKANLIK BİZİ HEDEFE OTURTTU'

İl Özel İdaresi Ruhsat Müdürü tutuklu sanık Yeliz Erdoğan’ın savunması alındı. Yeliz Erdoğan şunları söyledi:

“Burada olma sebebim Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bizi hedefe oturtması. Bilirkişi raporu, mevzuata ctrl +f (ara) yapıp yangın yazarak bize suç isnat etmeye çalışmaktadır. Biz madde 5’e göre ruhsat veririz. Biz belgenin denetimini yapmayız. Belgeler bana sunulur, biz de belgelere göre ruhsat düzenleriz. Kesinleştirme denetiminde bakılması gereken hususlar da 14'üncü maddede belirtilmiştir. 5’inci maddenin 2’nci fıkrasında der ki bu belgeler daha sonraki denetimlerde kontrol edilir. Umuma açık istirahat alanlarında bu belgeler yerinde kontrol edilir. Otel için ruhsat 2007 yılında düzeltme ruhsatı da 2008'de yapılmıştır. Ben o tarihte görevde yoktum. O ruhsatın itfaiye raporunda uygundur ibaresi bulunmaktadır.

Turizm işletme belgesi işyeri açma ruhsatı yerine geçmiş ve halen aynı belge sahibi varsa, işyeri açma belgesi almak zorunda değil. Çünkü işyeri açma ruhsatı bir otelin faaliyete geçmesi için nihai belge değildir. Turizm işletme belgesi nihai belgedir. İşyeri açma ruhsatı aldıktan 6 ay içinde turizm işletme belgesi alınır, belge alınamazsa konaklama faaliyeti yapamaz. Biz 13’üncü maddedeki kesinleştirme denetimini yaparız. Bizim otellerde yaptığımız denetimler, ruhsatsızlık denetimidir.

İçkili restoran açılması için başvuruldu. Ben de istenmesi gereken belgeleri istedim. İtfaiye raporunu restoran otel içinde olduğu için Grand Kartal’ın tamamına itfaiye raporu istedim. 15 Ocak’ta bize teslim edilen rapor sadece lokanta içindi. Ben de ruhsat onayı vermedim. Binaların yangından korunması kanununda ruhsat veren sorumlu tutulmamıştır. Ayrıca benim hiçbir sorumluluğum yoktur. Turizm işletme belgesi kuruluşlar sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından denetlenir.

Bilirkişi raporunda yangının hızla büyümesinin asıl sebebi binanın yapısı, personelin bilgisizliği, içindeki malzemeler sayılıyor. İşyeri açma ruhsatı veren kapsamda sayılmıyor. 2023 yılında il kültür turizm müdürlüğünün isteğiyle vali yardımcısı oluruyla bir turizm tesisleri denetim komisyonu kuruldu ancak bu komisyonda itfaiyeden biri yok. Turizm Bakanlığı’nın 2008'den beri Grand Kartal otelde tam 14 denetim yaptığını gördüm. Bunlardan 3'ü CİMER’den şikayet üzerine yapılmış. Ama bu tarihe kadar hiçbir şikayet dilekçesi bana iletilmedi. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkinin bakanlıkta olduğu gerekçesiyle kontrolör gönderilmesini talep etmiş."

'YETKİ BAKANLIKTA'

İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli kürsüde.

Turizm işletme belgesi verilen tesislerde denetleme yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olduğunu vurgulayan Köstereli, şunları söyledi:

"Bu tür tesislerin denetlenmesi yerel idarelerin değil, doğrudan bakanlığın görev ve sorumluluğundadır. 2021 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, ilgili otelin Turizm İşletme Belgesi'nin yenilendiğini belirten bir yazı gönderdi. Aynı yazıda tarafımıza bu tesisin ruhsat durumu açısından herhangi bir sorun olup olmadığının bildirilmesi talep edildi. Ancak söz konusu yazı, yalnızca bir bilgilendirme niteliğindeydi; herhangi bir denetim talebi ya da zorunluluğu içermemekteydi. Buna rağmen yangın olayının ardından Bakanlık bu evraka neden cevap verilmediğini gerekçe göstererek araştırma başlatmıştır. Madem bu evrak bu kadar önemliydi neden 4 yıl boyunca hiçbir işlem yapılmadı? Eğer bu olay 10 yıl sonra yaşansaydı, Bakanlık o zaman mı bu evrakı gündeme getirecekti."

'YETKİM YOK'

Bünyamin Bal (Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı) Mağdur Avukatı: Ruhsat size mi bağlı?

Sanık Bünyamin Bal: Evet.

Mağdur Avukatı: Beş kez denetim yapılmış, haberiniz yok. Kapatmanız gereken otel yanmış. Bakanlıktan bu oteli denetleyin diye size yazı geldi mi?

Sanık Bünyamin Bal: 2021 yılında bana gösterilen evrakı ilk kez gördüm. Evrak, önceki genel sekretere gelmiş.

Mağdur Avukatı: Bakanlık, İl Özel İdaresi’ne bu otelin denetlenmesi için yazı gönderiyor. Genel sekreter yazıyı size değil, ruhsat müdürüne gönderiyor. Siz görevinizi yapmamışsınız.

Sanık Bünyamin Bal: Bana herhangi bir evrak gelmedi.

Mağdur Avukatı: "Yangına dair personel olmadığı için denetim yapılamadı” dediniz.

Sanık Bünyamin Bal: Ben, yangından anlayan denetim memuru olmadığını söyledim.

Mağdur Avukatı: “Ruhsatlarda parmağım yok, o yüzden kusurlu değilim” dediniz. Peki, kim sorumlu?

Sanık Bünyamin Bal: Evrakta yazar. Şu an isim veremem.

Mağdur Avukatı: Hangi soruyu sorsak “yetkim yok, sorumluluğum yok” diyorsunuz. Size ne bağlı?

Sanık Bünyamin Bal: Benim görevim; şube müdürlüklerinin yaptığı işleri üst makama yönlendirmektir. Evrak bana gelirse iletirim.

Mağdur Avukatı: Hangi müdürler, teknik personel yok diye konuştu?

Sanık Bünyamin Bal: Bu konuları her hafta toplantılarda konuşuruz.

Mağdur Avukatı: Hangi müdürler?

Sanık Bünyamin Bal: Bilgi veremeyeceğim.

'SADECE VİDEO GÖNDERDİK'

Sanık kürsüsüne elektrikçi Hüseyin Özer geldi...

Mağdur Avukatı: Nerelerden sorumlusunuz?

Sanık Hüseyin Özer: Elektrik sisteminden.

Mağdur Avukatı: Kimden talimat alırsınız?

Sanık Hüseyin Özer: Emir Aras’tan.

Mağdur Avukatı: Beraber çalıştığınız personel iş güvenliği eğitimi aldı mı?

Sanık Hüseyin Özer: Hayır, almadım. Alan birine de şahit olmadım

Mağdur Avukatı: Yangın söndürme ve algılama sistemlerinin bakımları yapıldı mı?

Sanık Hüseyin Özer: Bilmiyorum.

Mağdur Avukatı: Işıklı yönlendirmelerin yetersiz olduğu size söylendi mi?

Sanık Hüseyin Özer: Hayır, hiç haberim olmadı. Üst yönetimden bu konuda talimat almadım.

Mağdur Avukatı: Herhangi bir eksiklik size bildirildi mi?

Sanık Hüseyin Özer: Hayır, hiçbir şey bildirilmedi.

Mağdur Avukatı: Daha önce yangın sistemiyle ilgili Tahsin Bey’le çalıştığınızı söylemişsiniz.

Sanık Hüseyin Özer: Yangın paneline bakım yapmadık, sadece video istendi. Biz de video çekip muhasebe birimine gönderdik.

Mağdur Avukatı: Kamera sistemiyle ilgili bilgi verebilir misiniz? 8. ve 9. kattaki kameralar nasıldı?

Sanık Hüseyin Özer: Bu konuda uzman değilim. İki ayrı sistem vardı. Emir Bey’in odasındaydı. Büyük ihtimalle yangında etkilendi.

'SUÇU BANA ATIYORLAR'

Elektrik teknisyeni Tahsin Pekcan kendini savundu.

Mahkeme Başkanı: Grand Kartal Otel’de yağmurlama sistemi var mı?

Sanık Tahsin Pekcan: Bildiğim kadarıyla yok.

Mahkeme Başkanı: Hüseyin, ifadesinde ‘Tahsin’in direktifleri doğrultusunda hareket ederdik’ diyor.

Sanık Tahsin Pekcan: Suçtan kurtulmak için suçu benim üzerime atıyor.

Mahkeme Başkanı: Herkes seni elektrik sorumlusu olarak gösteriyor. Ahmet Demir de öyle söyledi.

Sanık Tahsin Pekcan: Yönetim varken böyle bir şey olmaz.

Mahkeme Başkanı: Kadir Özdemir, yangın panelinin senin tarafından test edildiğini söyledi.

Sanık Tahsin Pekcan: Yok öyle bir şey. Herkes suçu üzerimden atmaya çalışıyor. Benim öyle bir vasfım yok. Sadece bir servis elemanıyım, kimseye talimat verme yetkim yok.

Mağdur Avukatı: İfadenizde Hüseyin’in emekli olduğunu söylemişsiniz. Yani ihtiyaç olduğunda çağırıyorsunuz, doğru mu?

Sanık Tahsin Pekcan: Sayın savcım yanlış yazmış, ben böyle bir şey demedim.

Mağdur Avukatı: Tüm odalarda yangın söndürme sistemi olduğunu söylediniz. Bu Gazelle Otel’de mi geçerli?

Tahsin Pekcan: Evet, Gazelle Otel’deki her odada ve her noktada yangın söndürme sistemi çalışıyordu. Sanık Ahmet Demir yalan söylüyor.

Mağdur Avukatı: Görevlendirmeleri kim yapıyor?

Pekcan: Görevlendirmeleri Emir Aras yapıyor.

Mağdur Avukatı: Yangını nasıl öğrendiniz?

Tahsin Pekcan: Yatarken arkadaşım aradı, yangın çıktığını öyle öğrendim. Hemen otele gittim.

Mağdur Avukatı: Kameraları siz mi taktınız?

Tahsin Pekcan: Evet, ben taktım.

Mağdur Avukatı: 8. ve 9. kattaki kameralar nerede?

Pekcan: Ben analog kameralar taktım. 8. ve 9. kattakiler hakkında bilgim yok. Sadece uygun gördüğüm yerlere koydum; çocuk oyun alanı ve lobiye taktım.

Mağdur Avukatı: Elektrik konusunda yetkilisiniz, Gazelle Otel’de çalışıyorsunuz ama Grand Kartal Otel’de bulunuyorsunuz. Yetkili servisler aynı mı?

Tahsin Pekcan: Evet, aynıdır.

'OTEL YANIYOR, MUTFAK YANIYOR' DİYE BAĞIRIŞMALAR DUYDUM

Otel çalışanlarından Bayram Ütkü'nün ifadesine geçildi.

Sanık Bayram Ütkü: “Çok üzgün olduğumu söyleyerek başlamak istiyorum. Ben teleskilerin bakım ve arızalarıyla ilgileniyorum. Kartal A.Ş. çalışanıyım, otellerle ilgili bir sorumluluğum yoktur.”

Mahkeme Başkanı: Yangının çıktığı cihazda daha önce arıza oldu mu?

Sanık Bayram Ütkü: Günüm teleskilerde geçiyor. Yangın kontrol panelinin nerede olduğunu bile bilmiyorum. Ben Grand Kartal Otel çalışanı değilim, olayla ilgili hiçbir bilgim yok.

Mahkeme Başkanı: Yangın sırasında neredeydin?

Sanık Bayram Ütkü: Yangın sırasında Grand Kartal Otel’deydim. Üçüncü katta bulunan odadaydım.

Mahkeme Başkanı: Yangından nasıl haberin oldu?

Sanık Bayram Ütkü: “Otel yanıyor, mutfak yanıyor” şeklinde bağrışmalar duydum. Mutfağa girmeye çalıştım ama dumandan etkilendim ve merdivenden düştüm. Sonra garaja geçtim. Ne olduğunu anlayamadım. İçeri girip gaz vanasını kapattım.

DENETİM ŞİRKETİNİN SAHİBİ SANIK KÜRSÜSÜNDE

Denetim şirketi sahibi Ali Ağaoğlu sanık kürsüsüne geldi. Ağaoğlu’na mahkeme başkanı tarafından sorulan bazı sorular ve yanıtları şöyle:

Mahkeme Başkanı: Aleyna Beşinci’nin düzenlediği raporu onaylıyor musunuz?

Sanık Ali Ağaoğlu: Birçok aşamada bizim onayımız olmakta.

Mahkeme Başkanı: Her şeye bakıyor musunuz?

Sanık Ali Ağaoğlu: İçeriğine bakmıyoruz.

Mahkeme Başkanı: Grand Kartal Otel’i kaç yıldır denetliyorsunuz? Sanık Ali Ağaoğlu: 2 yıldır.

SANIK İLE MAĞDUR AVULATI ARASINDA GERİLİMLİ DİYALOG

Duruşmada sanık Aleyna Beşinci’nin savunması sürerken, Beşinci ile mağdur avukatı arasında dikkat çeken bir diyalog yaşandı. Gerilimli geçen diyalog ise şöyle:

Mağdur Avukatı: Sizin ücretinizi kim ödüyor? Denetim yaptığınız otel mi size para veriyor?

Sanık Aleyna Beşinci: Denetimini yaptığımız otel, bizim denetim şirketimize ödeme yapıyor. Ben de bu şirketin çalışanı olduğum için maaşımı oradan alıyorum.

Mağdur Avukatı: Evrakta ne olduğunu bilmeden mi onay verdiniz?

Sanık Aleyna Beşinci: Evrakları inceleyerek değerlendiriyorum.

Mağdur Avukatı: Yangınla ilgili denetimi bakmadan mı yaptınız?

Sanık Aleyna Beşinci: Yangınla ilgili herhangi bir yetkim veya bilgim yok. Ben sürdürülebilir turizm denetçisiyim.

Mağdur Avukatı: Araştırma yetkinizin olmadığını söylüyorsunuz ama bu denetimi neden kabul ettiniz? İş güvenliği uzmanı yok ama siz varmış gibi göstermişsiniz.

Sanık Aleyna Beşinci: Belgeyi incelerim, varsa vardır, yoksa yoktur diye karar veririm.

Mağdur Avukatı: Peki, neden bilirkişilerin ulaştığı tespitlere siz ulaşamadınız?

Sanık Aleyna Beşinci: Ben gittiğimde belgeler geçerliydi ve tarihler günceldi.

SANIK ALEYNA BEŞİNCİ KÜRSÜDE

Mahkeme Başkanı, sanık Aleyna Beşinci’yi kürsüye çağırdı.

Beşinci savunmasında, Grand Kartal Otel’de sürdürülebilir turizm kriterlerine yönelik 14 maddelik bir denetim gerçekleştirdiğini söyledi. Beşinci, “Ben çevresel ve sürdürülebilirlik alanında denetim yaptım. Yasal Uyum kriteri çok geniş bir madde. Bizden istenen, belge ve planların var olup olmadığını kontrol etmek. Ben ‘var mı, yok mu’ şeklinde belgeleri raporladım. Ancak belgelerin içeriği doğru mu, uygulanabilir mi, yeterli mi… bunları değerlendirme yetkim yok." dedi.

ACILI AİLELER SANIKLARA SESLENDİ

Bolu Kartalkaya yangını davasında verilen arada, acılı aileler, sanıklara seslendi: “Evlatlarımız yandı, torunlarımız yandı, Sizin yüzünüzden öldüler."

DURUŞMA YENİDEN BAŞLADI

Mahkeme Başkanı salona döndü ve duruşma yeniden başladı. Sanık Ahmet Demir kürsüye çıktı, çapraz sorgu devam etti.

Müşteki avukatı sordu: “Kendisi sadece belediye ile ilgili işlerde mi devreye giriyor?”

Sanık Ahmet Demir: “Belediye ile ilgili başka bir iş şu an aklıma gelmiyor.”

Sanık Kadir Özdemir’in avukatı: “Bu eksiklikler, yönetim kurulu kararı olmadan yalnızca Kadir tarafından mı yapılabilir?”

Sanık Ahmet Demir: “Çok net değil. Bu işleri tek başına yapabileceğini düşünmüyorum.”

Sanık avukatı: “Turizm Bakanlığı’ndan denetim için gelenler oldu mu?”

Sanık Ahmet Demir: “Gazelle Otel’de kaldılar, karda mahsur kalmışlardı.”

Bir diğer sanık avukatı: “Çalıştığınız şirketin bir aile şirketi olduğunu söylediniz. Ancak yönetimsel olarak talimatları Emir Aras’tan aldığınızı belirttiniz. Peki Ceyda ve Elif hakkında talimat verdiğine dair bir tanıklığınız var mı?”

Sanık Ahmet Demir: “Ceyda Hanım ve Elif Hanım benim sorumluluk alanımda değildir. Bana talimat vermezler.”

DURUŞMA SAATİ ERTELENDİ

Müşteki avukatı, sanık Ahmet Demir’e sordu: “Siz daha evrak itfaiyeye gitmeden, neden itfaiye müdürünü aradınız?”

Sanık Ahmet Demir: “Kadir Özdemir istediği için, yardım amaçlı aradım.”

Müşteki avukatı: “Peki, neden Kadir Özdemir’e ‘iptal dilekçesi verin’ dediniz? Kendisi böyle söylüyor.”

Sanık Ahmet Demir: “Ben Kadir Özdemir’e böyle bir bilgi vermedim.”

Müşteki avukatı: “Halit Bey (Ergül)’den bir şey sakladınız mı?”

Sanık Ahmet Demir’in çapraz sorgusu sürerken, mahkeme başkanı teknik bir aksaklık nedeniyle duruşmaya ara verdi.

Elektrik kesintisi nedeniyle duruşma 13.45’e ertelendi.

TELEFON HATTI SORUSU

Duruşmada müşteki avukatı, sanık Ahmet Demir’e, “Kullandığınız telefon hattı Grand Kartal Otel’e kayıtlı.” sorusunu yöneltti.

Sanık Ahmet Demir: “Şirket hattı olduğu için ben kullanıyorum.”

Müşteki avukatı: “Peki neden kullanıyorsunuz? Hani siz Gazelle Otel’in müdürüydünüz?”

Sanık Demir: “Şirket hattıydı.”

Avukat: “Bu hatla Sedat Gülener’le konuşmuşsunuz. Kendisi, sizinle itfaiye ruhsatının iptali konusunda görüştüğünü söyledi. Ne diyeceksiniz?”

Sanık Ahmet Demir: “Ben sadece işlerin hızlanması için destek istedim. Başka bir şey talep etmedim.”

Müşteki avukatı: “Kadir sizden istediğinde ‘Ben Grand Kartal’da çalışmıyorum’ diyerek reddettiniz. Peki şimdi neden yardımcı oluyorsunuz?”

Sanık Demir: “Bu bir inisiyatif almak değil, sadece bir evrakın hızlandırılmasıdır.”

'TUTUKSUZ YARGILANSIN' TALEBİ

Sanık Ahmet Demir’in avukatı, müvekkilinin beraat etmesi mümkün değilse, tutuksuz yargılanmasını talep etti.

'BU BİR KAZADIR'

Ahmet Demir ifadesinde şunları söyledi:

“Kadir Özdemir beni telefonla arayıp Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nde halledilmesi gereken bir evrak olduğunu söyledi. Ben evrakın içeriğini bilmiyorum. İtfaiye Müdürü Sedat’ı aradım, ‘Hafta içi gerekli arkadaşlara ileteceğim’ dedi. Yılbaşına doğru beni tekrar aradı ve ‘İşlem tamamlandı’ dedi. Ama yine de evrakın ne olduğunu bilmiyorum.”

Sanık avukatı araya girerek sordu: “Bu işlemin tamamlandığını kim söyledi, Sedat mı Kadir mi?” Ahmet Demir: “Net olarak hatırlayamıyorum,” yanıtını verdi.

Sanık Ahmet Demir’in avukatı, duruşmada “Bu bir kazadır, olası kast burada yoktur” ifadelerini kullandı. Bu sözler üzerine mağdur aileler sert tepki gösterdi.

SANIK ÖZÜR DİLEDİ, AİLELER TEPKİ GÖSTERDİ

Gazelle otel müdürü Sanık Ahmet Demir, duruşmada kürsüye çıktı. Demir, savunmasına, “İddialara geçmeden önce, yaşanan bu elim olay nedeniyle çok samimi duygularımla özür diliyorum. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. O gün yaşananlar hâlâ aklımdan çıkmıyor. O insanların yaşadığı tarifsiz acıları unutamıyorum.” sözleriyle başladı.

Bu sözler üzerine, acılı aileler araya girerek tepki gösterdi. Tepkiler yükselirken sanık Ahmet Demir, “Ben Gazelle Otel’in müdürüyüm. Olayla ilgili resmi bir yetkim veya yönetsel sorumluluğum yok.” dedi.

OTEL SAHİBİ GELİRİNİ AÇIKLADI

Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül, duruşmada aylık gelirinin 100 bin TL olduğunu söylediğinde salonda sesler yükseldi. Yakınlarını kaybeden aileler tepki gösterdi.

DURUŞMA DEVAM EDİYOR

Hakim, duruşma savcısına söz verdi. Savcı, görüntülerin USB ile taraflara ve avukatlara, talep edilmesi halinde verildiğini belirtti. Mahkeme başkanı ise usule aykırı talepleri reddetti ve duruşmanın kaldığı yerden devam edeceğini, sanıkların ifadesine geçileceğini söyledi.

Avukat Ömer Kavili, “Duruşma savcısı durumu geçiştiriyor. Mahkeme başkanının kararını dinledik, ancak evrakları göremiyoruz. Verdiğiniz karar kanuna aykırıdır.” dedi.

DURUŞMAYA ARA VERİLDİ

Müşteki avukatı Ömer Kavili, kendilerine görüntülerin verilmediğini, bu nedenle dosyanın eksik olduğunu belirterek davanın ertelenmesini talep etti. Mahkeme başkanı, talebi değerlendirmek üzere duruşmaya iki dakika ara verdi.

DURUŞMA BAŞLADI

Bolu Grand Kartal Otel'de 78 kişi yaşamını yitirdiği, 133 kişinin ise yaralandığı yangın faciasına ilişkin 32 sanığın yargılanacağı davanın duruşması başladı.

Yoğun katılımın gerçekleştiği duruşma için Bolu Adliyesi'nin yetersizliği sebebiyle günler öncesinden Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu hazırlanmıştı. Dört tarafının bariyerlerle kapatıldığı spor salonuna, katılımcılar geniş güvenlik önlemleri ile alındı. Sanıkların salona alınmasının ardından duruşma başladı.

ESKİ AKP'Lİ VEKİL: TURİZM BAKANI DA YARGILANMALI

Yangın faciasında 8 yakınını kaybeden eski AKP Bolu Milletvekili Mehmet Güner, duruşma başlamadan söz istedi. Hakimin söz vermesi üzerine Güner, "Ben avukat olarak konuşmayacağım o yüzden cübbemi çıkartıyorum. Bu davanın siyasileştirilmesini istemiyorum. Bir avukat olarak suçun şahsiliğine inanıyorum. Bu davada suçlu olanlar en üst cezayı almalı. 78 canın 8'i benim canımdı. Benim oğlum Boğaziçi mezunuydu. Her bir can kıymetliydi. Kendi evladınızı kurtarırken 78 canın yanmasına nasıl razı oldunuz? Biz elbette sizin en ağır şekilde cezalandırılmanız için çaba göstereceğiz ama diğer dünyada da iki elimiz yakamızda olacak. Mahkeme önüne getirilen sanıklar suçluların bir bölümüdür. Ama bu olayda en az suçlu olan insanlar kadar Turizm Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri de suçludur. Onların yargılanması için de elimizden geleni yapacağız" dedi.

ACILI ANNE FENALAŞTI

Duruşma salonuna tutuklu sanıklar getirildikten sonra yangın faciasında oğlu ve iki torununu kaybeden Gülizar Sarıtaş, fenalaştı. Salona sağlık görevlileri getirilirken ilk müdaheleyi CHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz yaptı. Sarıtaş, kısa süre sonra sağlık görevlileriyle birlikte tedavi için salondan çıkarıldı.

MÜŞTEKİ VE MAĞDURLAR GİRİŞ YAPMAYA BAŞLADI

78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı otel yangınına ilişkin 32 sanığın hakim karşısına çıkacağı duruşma salonu çevresinde ekipler kuş uçurtmuyor. Bir cadde ve 4 sokağın araç trafiğine kapatıldığı alana müşteki ve mağdurlar güvenlik kontrollerinden geçirilerek giriş yapmaya başladı.

Yoğun katılım beklenen duruşma, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonuna kurulan geçici mahkeme salonunda yapılacak. Güvenliğin sağlanması gayesiyle bin polisin görevlendirildiği bölgede dün saat 21.00'den itibaren, duruşmaların sona ereceği tarihe kadar Karadere Caddesi, Sadıklar Sokak, Kemençe Sokak, 4322. Sokak ve Dedeyanı Sokak taşıt trafiğine kapatılmıştı.

32 sanığın hakim karşısına çıkacağı duruşma salonu çevresinde ise ekipler adeta kuş uçurtmuyor. Duruşma saatinin yaklaşmasıyla bir cadde ve 4 sokağın araç trafiğine kapatıldığı alana müşteki ve mağdurlar güvenlik kontrollerinden geçirilerek giriş yapmaya başladı.

İçişleri Bakanlığı Harekete Geçti! 81 İle 'Evlilik' Genelgesi Gündem Prof. Dr. Naci Görür İstanbul İçin Uyardı Gündem CHP'li Belediyelere Yönelik Operasyonlarda Sırasıyla Neler Yaşandı? Gündem Kartalkaya Faciası Davası Başlıyor: 78 Kişinin Ölüm Nedeni Tek Tek Belirlendi Gündem