Erdoğan iyi etrafı kötü

"Mahalle dedikoduları" siyasetin hiç de küçümsenmeyecek unsurlarıdır. AKP de mahalle toplantıları ile siyaset yaparak tek adam rejiminin ne kadar faydalı olduğunu anlatıyor.

Mahalle muhtarları da bu toplantıların gediklilerindendir.

Geçenlerde bir muhtar WhatsApp mesajı ile bana katıldığı toplantıyı şöyle anlattı:

"Siz deneyimli gazetecisiniz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da vaktiyle size 'abi' dediğini yazdınız.

Geçenlerde AKP mahalle toplantısına gittik, bir arkadaş 128 milyar doları sorunca başkan diye hitap ettikleri AKP'li şöyle dedi;

- 'Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan iyi ama etrafı kötü. Talimatlarını dinlemiyorlar. O da onları değiştiriyor. Bakın damadını, bakanları ve Merkez Bankası başkanını da değiştirdi. Düzelecek inşallah.'

Kuaför arkadaş, 10 bin dolar alan siyasetçi kim diye sordu.

Çok kızan başkan dedi ki;

- Siz CHP'liler bu toplantıyı sabote etmeye mi geldiniz?

Bizi tanıyan ilçe başkan yardımcısı ise hemen, "Yok başkanım o arkadaşlar bizden, muhtarımızla geldiler" dedi ama toplantıyı terk ettik."

* Koca Ragıp Paşa

Erdoğan TRT canlı yayınında milletin gözünün içine baka baka dedi ki;

- "Artık parlamenter demokrasi bizim için mazi oldu; millet için de mazi oldu…"

Bu itiraf bana "Tek Adam Rejimi" uygulamalarını eleştirirken 31 Temmuz 2019 ve 25 Aralık 2020 tarihli yazılarımda ısrarla attığım şu başlığı anımsattı:

- Demokrasi rafa bu nasıl kafa?

Deyim olarak dilimize yerleşen Koca Ragıp Paşa'ya ait şu beyit aklıma geldi.

- "Şecaat arz ederken merd-i kıptî sirkatin söyler"

Bu deyimi hepimiz biliriz değil mi?

Türkçeye çevrilmesi de şöyledir:

- Kıpti mertliğini anlatırken hırsızlığını söyler.

Anlamının da şöyle olduğunu biliriz:

- Olumsuz hasletleri olan kişinin kendi açısından övünülecek özelliği de aslında toplum tarafından doğru bulunmayan olumsuzluklardır.

Erdoğan parlamenter rejimi eleştirirken demokrasinin mazide kaldığı gerçeğini de ifade etmiş oldu.

* Çöküş

Evet, Erdoğan haklı…

16 Nisan referandumunda, "çağ atlayacağız" diye milletin kandırılması sonucunda kabul edilen anayasa değişikliği ile

- Parlamenter rejim de,

- Demokrasi de mazi oldu…

Erdoğan "Metal Yorgunu" diye itiraf etti.

"Tayyip'in partisi" denilen AKP hızla çöküyor.

Çöküş, AKP'nin 3 parçaya bölünmesi ile başladı.

Ahmet Davutoğlu Gelecek Partisi'ni, Ali Babacan DEVA Partisi'ni kurdu.

AKP'nin somut çöküş belirtileri şunlar;

- Damat Berat Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığını bırakıp kaçması ve kayıplara karışması,

- 4 ayda bir değiştirilen Merkez Bankası Başkanları,

- AKP ile kol kola yürüyen Erdoğan'ın Rize'de miting yaptırdığı organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'in itirafları,

- Süleyman Soylu'nun konuşmaları,

- Ahmet Davutoğlu'nun genel başkan ve başbakan olduğu dönemde Süleyman Soylu, Binali Yıldırım ve hatta Berat Albayrak'ın kendisine "kumpas" kurduklarını açıklaması,

- TBMM'de Mustafa Elitaş'ın AKP'li Meclis Başkan Vekili Sadi Bilgiç ile gerginlik yaşaması,

- Tuğrul Türkeş'in, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından açıklanan ve AKP'ye verilen 100 maddelik yeni anayasa teklifi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 128 maddelik yeni anayasa açıklamasına karşın, "Anayasa Dükkânı Talan Ediliyor" başlıklı bir makale ile sert tepki göstermesi,

- Siyasetçilere ve gazetecilere üst üste fiili saldırılar yapılması,

- İşsizliğin, enflasyonun, hayat pahalılığının ve Kovid belasının millette yarattığı dev ekonomik krize çözüm bulunamaması,

- Kayıp 128 milyar dolar,

- Siyasallaşan yargı,

- Çözüm üretemeyen bakanlar…

* Tek Parti Dönemi

Erdoğan 19 yıldır CHP'yi "tek parti dönemi" ile suçluyordu.

TRT'de ise bu kez yön değiştirerek dedi ki;

- "Türkiye çok partili sistemden huzur bulamıyor, netice de alamıyor. Koalisyonlar dönemine dönmeyi milletimiz asla istemiyor."

Haydaa…

Devlet Bahçeli gibi sorayım:

- Erdoğan, yeni anayasa ile "Tek Parti Dönemi" yaratmayı mı hedeflemektedir?

- "AKP ile MHP koalisyonu" yok mu sayılmaktadır?

Demokrasi de çok partili rejim de rafa kalkarsa "bu nasıl kafa" deme imkânımız da kalmaz bilesiniz…

Etrafı kötü de Erdoğan iyi mi?