Ahmet Takan, Erdoğan'a geçmiş açıklamalarını hatırlattı: Dümenden Biden’a sallamalar...

Korkusuz yazarı Ahmet Takan, geçmişte Erdoğan'ın yaptığı 1915 olaylarıyla ilgili açıklamalarını hatırlattı.

Ahmet Takan, Erdoğan'a geçmiş açıklamalarını hatırlattı: Dümenden Biden’a sallamalar...

Korkusuz yazarı Ahmet Takan, ABD Başkanı Joe Biden'ın 'soykırım' kelimesini kullanmasıyla tekrar gün yüzüne çıkan 1915 olaylarıyla ilgili tartışmaları değerlendirdi. Takan, Erdoğan'ın geçmişte yaptığı açıklamaları hatırlattı.

Takan, "Dümenden Biden’a sallamalar ile Ermeni açılımınıza devam ediyorsunuz… Yok öyle değil de, tepkilerinizde çok samimi iseniz neden o telefon görüşmesinin ertesinde ve de anında NATO zirvesinde yapılacak ikili görüşmeyi iptal ettiğinizi duyurmadınız?.. Paçanız yemedi mi!" ifadelerini kullandı.

Takan, yazısında şunları kaydetti:

Gazcı kardeşler ülkesi olduk!..

Toplumsal hafıza zayıflığımız ve yakalandığımız idrak yolları iltihaplanması hastalığı ile durumumuz giderek daha da vahim bir hal alıyor…

Saray iktidarının uğruna Washington’u mesken tuttuğu, yalvar yakar istenen telefon görüşmesi 23 Nisan Cuma günü akşamının ilerleyen saatlerinde gerçekleşti. ABD Başkanı Biden, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ı aradı. Saraylardan karşılıklı açıklamalar yapıldı. Kamuoyu bilgilendirmelerinin tek ortak noktası ise; “ikili ve bölgesel konuları ele almak üzere haziran ayındaki NATO Zirvesi’nde ikili görüşme yapma konusunda anlaştılar”dı… Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olan görüşmenin içeriğini tahmin etmek için uzman emekli büyükelçi olmaya gerek yoktu. Her şey kabak gibi ortadaydı. Nitekim, Biden, 24 Nisan günü beklenen açıklamasını yaptı; “Ermeni soykırımı” dedi. Sosunu da ilave etti; İstanbul için, “Konstantinopolis” ifadesini kullandı.

Bir Allah’ın kulu da çıkıp da “Tayyip Erdoğan’ı aylardır telefonun başında bekleten Biden, neden Milli Egemenlik Bayramımızda telefon açıp da tebligatı yaptı” sorusunun peşine düşmedi!.. Biden’ın “soykırım” açıklamasına saray cenahından öyle sallamalar yapıldı ki; mehteran bölüğü eşliğinde savaşa gidiyoruz hissine kapıldık!..

★ ★ ★

Saray cenahından gelen karşı ataklarda en büyük argümanlarından biri ise Biden’ın kendisini tarihçi yerine koyamayacağıydı. İçerde, karşılıklı gazlamalar ortalığı kasıp kavururken, acaba hiç düşündünüz mü neden bu hale düştük diye?.. Çok değil, 7-8 yıl önce Ermenilerden özür dileme kuyruğuna girenleri hatırlayabildiniz mi?..

Eveet!.. Yine bir 23 Nisan günüydü… Takvim yaprağı, 23 Nisan 2014’ü gösteriyordu… Gündeme bomba düşmüştü;

“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1915 olaylarının 99’uncu yıldönümü vesilesiyle yazılı bir mesaj yayınladı. Erdoğan, hayatını kaybeden Ermenilerin torunlarına taziye dilekleri iletti.”

O mesaj, sadece Türkiye’de değil tüm dünyada “özür mektubu” olarak algılanıp kabul edilmişti. Şu günlerde Biden’a ne kadar zart zurt eden saray yalakası varsa o günlerde alayı Erdoğan’ın “cesur çıkışını” yağlayıp yıkıyordu.

Hafıza tazelemeye yüreğiniz var mı? Benim var!..

“Ermeni vatandaşlarımız ve dünyadaki tüm Ermeniler için özel bir anlam taşıyan 24 Nisan, tarihi bir meseleye ilişkin düşüncelerin özgürce paylaşılması için değerli bir fırsat sunmaktadır” sözleriyle başlayan mesaj, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan adına Başbakanlık Basın Merkezi’nin internet sitesinde yazılı olarak yayınlandı. Hem de Ermenice dahil 9 farklı dilde… Başbakanlık Kamu Diplomasi Koordinatörlüğü de açıklamayla ilgili Ermenice tweet attı. Tweet’te Erdoğan’ın 1915 olayları ile ilgili açıklaması duyuruldu ve Ermenice taziye metninin internet adresi paylaşıldı. Erdoğan’ın bu açıklamasıyla Türkiye tarihinde -üst düzey resmi ağızdan- ilk kez 1915 olaylarına ilişkin Ermenilere taziye mesajı iletilmiş oldu.

★ ★ ★

Yerim daha geniş olsa da keşke o “özür mektubu”nun tümüne yer verebilsem. Kısa hatırlatmalarla devam edelim;

“Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı herkes gibi Ermenilerin de o dönemde yaşadıkları acıların hatıralarını anmalarını anlamak ve paylaşmak bir insanlık vazifesidir” denilen mesajda, 1915 olaylarına ilişkin farklı görüş ve düşüncelerin serbestçe ifade edilmesinin çoğulcu bir bakış açısının, demokrasi kültürü ve çağdaşlığın gereği olduğu vurgulanıyordu.


“Özür mektubu”nda Erdoğan, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarının milyonlarca Osmanlı vatandaşı için acılarla dolu zor bir dönem olduğunun yadsınamayacağını belirterek “Adil bir insani ve vicdani duruş, din ve etnik köken gözetmeden bu dönemde yaşanmış tüm acıları anlamayı gerekli kılar” ifadelerini kullanılıyordu. Kamuoyunda bomba etkisi yaratan taziye dileklerinin sunulduğu “özür mektubu”nun çarpıcı ve son bölümünde şu cümleler yer alıyordu;

“Kadim ve eşsiz bir coğrafyanın benzer gelenek ve göreneklere sahip halklarının, geçmişlerini olgunlukla konuşabileceklerine, kayıplarını kendilerine yakışır yöntemlerle ve birlikte anacaklarına dair umut ve inançla 20’inci yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz.”

★ ★ ★

O gece, akşam saatlerinde TBMM’de düzenlenen 23 Nisan resepsiyonunda ise;

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Tarih siyah beyaz değildir. Herkes acıları paylaşma erdemini göstermeli. Umarım uzattığımız el havada kalmaz” diye konuşuyordu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise ‘Bunun değerlendirecek bir tarafı yok, bu millete bu kadar eziyet fazla’ sözleriyle tepki gösteriyordu.

“Özür mektubu”na MHP adına o dönemde genel başkan yardımcılığı görevini yürüten Şefkat Çetin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı için Ermeni açılımı yaptığını söylüyordu.

★ ★ ★

Biraz daha hafıza tazelemesi yapalım;

– Erdoğan, hem de Fransa’da Türkiye’nin kullandığı “sözde soykırım” ifadesini soran bir gazeteciye, “sözde desek ne olur, demesek ne olur” cevabını verdi.


-1880’lerde Ermeni çetelerinin Doğu’daki katliamlarda üs olarak kullandığı Akdamar Kilisesi onarılıp, ibadete açıldı. Yerleşim yerlerine eski Ermeni isimleri verildi. Ermenilerin “bizim” dediği tüm mal mülkler “iade” edildi.

-Ders kitaplarına Ağrı Dağı için “yanlışlıkla”, “Ararat” yazıldı.

-“Türkiyeli aydınlar”ın başlattığı, Ermenilerden özür dileme kampanyasına en büyük desteği dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül verdi.

-Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki sorunların çözümüne dair şartlarımız Türk Dışişleri internet sitesinden kaldırıldı.

– Türk düşmanlarının ve terör örgütü PKK’nın “soykırım” dediği Dersim için devlet adına özür dilenerek, sonraki “özürlerin” yolu açıldı.

– Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan, Türkiye-Ermenistan maçı için Bursa’ya geldiğinde “İki devlet, bir millet” olduğumuz Azerbaycan’ın bayrakları çöpe atıldı. Azerbaycan bayrağı taşıyanlara polis dayak attı. Cumhurbaşkanı Gül, Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan’la Bursa’da bir araya geldiği görüşmede, “Tarih yapıyoruz” ifadesini kullandı.

İşte yaptığınız tarih bu!..

Dümenden Biden’a sallamalar ile Ermeni açılımınıza devam ediyorsunuz… Yok öyle değil de, tepkilerinizde çok samimi iseniz neden o telefon görüşmesinin ertesinde ve de anında NATO zirvesinde yapılacak ikili görüşmeyi iptal ettiğinizi duyurmadınız?.. Paçanız yemedi mi!..

Etiketler
1915 Ermeni Tehciri Ahmet Takan