Sosyal medya insanları yanlış beslenmeye itiyor

Ualbert’in yayımladığı verilere göre kadınların yaklaşık yüzde 90’ı kendilerini diğer sosyal medya kullanıcılarıyla karşılaştırdıklarını belirtirken, bu oran erkeklerde yüzde 65 olarak kaydediliyor.

Sosyal medya insanları yanlış beslenmeye itiyor

Ualbert tarafından yayımlanan ve çoğunluğu İngiltere merkezli olarak gerçekleştirilen araştırma verilerine göre, kadınların yaklaşık yüzde 90’ı kendilerini diğer sosyal medya kullanıcılarıyla karşılaştırdıklarını belirtirken, bu oran erkeklerde yüzde 65 olarak kaydediliyor. Bu kişilerin yüzde 40’a yakını ise karşılaştırdıktan sonra kendisi hakkında daha olumsuz bir algıya kapılıyor. Çeşitli fotoğraf, video gibi içeriklerin efektler aracılığıyla güzelleştirildiği sosyal medya gönderilerinin ise insanların benlik duygusuna zarar vermesinin yanı sıra, vücut imajına da olumsuz yönde etki ettiği belirtiliyor.

Sosyal medyanın tamamen gerçeği yansıtmadığını, kişilerin en formda oldukları anı, en iyi ışıkla çektikleri fotoğraflarla paylaştıklarını söyleyen spor ve beslenme bilgi platformu Güç ve Fitness Kurucusu Yankı Tansuğ, konuyu şu sözlerle değerlendirdi:

“Sosyal medyadaki kişilerin birçoğu, tıpkı televizyonda olduğu gibi şov dünyasının bir parçasını temsil ediyor. Bu platformlarda paylaşılan gönderilerin çoğu takip edenlerin kendi bedenlerini dışlamalarına neden olurken, bedenlerinden beklentilerini de değiştiriyor. Sosyal medyadaki bilimle temellenmeyen paylaşımlar da büyük bir yanlış bilgi havuzunun oluşmasına yol açıyor ve insanlar ideal vücut formuna kavuşmak için sağlıksız beslenme yöntemleri uyguluyor. Oysa spor ya da egzersiz yaparak ve sağlıklı gıdalar tüketerek fit bir görünüme ve sağlıklı, dinç bir bedene kavuşmak mümkün.”

ZAYIFLAMANIN İLK KURALI: HAYATA BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRMEK

Zayıflamak için önce hayata bakış açısının değişmesi gerektiğine dikkat çeken Yankı Tansuğ, “İnsanlar yaşamlarındaki olumsuz fikir ve duyguları kalıcı olarak değiştirmediği sürece kilo verse de alsa da nihayetinde başa dönüyor. Bu yüzden bireylerin önce neden değişmek istediklerini, bu durumun onlar için ne kadar önemli olduğunu saptamaları gerekiyor. Bu sorulara cevap bulduktan sonra başlatılan süreç, sosyal medyanın olumsuz etkisini en aza indiriyor. Takipçilerimle sürekli olarak paylaştığım bu yol haritası, ne yazık ki hâlâ ufak bir azınlık tarafından reddedilse de programlarıma kaydolan insanların çoğunluğu tarafından benimseniyor ve hatırı sayılır bilinçli bir kitle, daha sağlıklı ve güçlü olmak için platformuma başvuruyor” dedi.

"Türkiye’de bilimsel kanıta dayalı sosyal medya kanallarının az sayıda olduğunu öne süren Güç ve Fitness Kurucusu Yankı Tansuğ, “Sağlıklı ve dinç bir vücut yapısına ulaşmak için destek istenen sosyal medya sayfalarının hangisinin seçileceği çok kritik bir aşamayı oluşturuyor. Çünkü her sayfa doğru bilgi ve pratikler sunmuyor. Türkiye’de bilimsel kanıta dayalı sosyal medya kanallarının az sayıda olduğunu öne süren Yankı Tansuğ, “Sağlıklı ve dinç bir vücut yapısına ulaşmak için destek istenen sosyal medya sayfalarının hangisinin seçileceği çok kritik bir aşamayı oluşturuyor. Çünkü her sayfa doğru bilgi ve pratikler sunmuyor. "