Enver Demirel Yılmaz'ın yeni kitabı raflardaki yerini aldı

Dokuz Tip Mizaç Modeli Derneği Başkanı Dr. Enver Demirel Yılmaz'ın kaleme aldığı "Kaynak Benim - Liyakat Manifestosu" Mizmer Yayınları etiketiyle okurla buluştu.

Enver Demirel Yılmaz'ın yeni kitabı raflardaki yerini aldı

Dokuz Tip Mizaç Modeli Derneği Başkanı Dr. Enver Demirel Yılmaz'ın kaleme aldığı "Kaynak Benim - Liyakat Manifestosu" Mizmer Yayınları etiketiyle okurla buluştu.

Son yıllarda toplumun her kesiminin üzerinde ortaklaştığı bir başlık olan "liyakat" hakkında bugüne kadar net bir tanım yapılabildiğini söylemek zor. Dr. Yılmaz çalışmasıyla bu ihtiyaca yanıt üretmeyi amaçlıyor.


İlk kez Türk araştırmacılar tarafından Türkiye’de geliştirilen, ulusal ve uluslararası pek çok akademik çalışmaya konu edilen bir model olan Dokuz Tip Mizaç Modeli'ni geliştiren Psikiyatr Dr. Enver Demirel Yılmaz "Liyakat Manifestosu" altbaşlığını taşıyan çalışmasıyla "liyakat" konusunda uygulanabilir, bütünlüklü, pratik ve bilimsel bir model sunmayı amaç ediniyor.


Kitabın önsözünde çalışmanın amacı şöyle tarif ediliyor:


"Yaygınlaşan 'liyakat gerekli' söylemlerine, liyakatle ilgili halihazırda yapılmış tanımlara, bir yandan da liyakatle ilgili mevcut uygulama sorunlarına bakılacak olursa; bu kavramın kökten ele alınıp yeniden inşa edilme vakti geldi de geçiyor diyebiliriz. Elinizdeki kitap bu toplumsal talebe yanıt üretmeyi, liyakat mefhumuna işyeri düzeyinden ülke sathına, bireyden tüm toplumsal yapıya farklı ölçeklerde uygulanabilir, bütünlüklü, pratik ve bilimsel bir model sunmayı amaç ediniyor.


İnsan doğasının ihtiyaçlarını ve motivasyonlarını tanıyıp anlayabilen, bireysel farklılıkları eğitimle organize edip bireye, doğru bir akademik ve mesleki danışmanlıkla yol gösteren bir eğitim sistemi ve bu eğitim sistemiyle göbek bağıyla bağlantı kurabilen bir İnsan Kaynakları anlayışının geliştirilmesi, aslında 'yok' gibi görünenden 'var' edebilmenin yol haritasını oluşturuyor."


İşte Liyakat Manifestosu'ndan öne çıkan bazı bölümler:


"İNSAN VARLIĞININ LİYAKATİ"

"Bir insanın herhangi bir işle ilgili ‘liyakat sahibi’olarak değerlendirilebilmesi için; hem fiziksel, duygusal ve bilişsel işlevleri itibariyle o işte yeterli ve yetkin hem de temsil ettiği pozisyonun gerektirdiği davranışsal olgunluk değerlerine sahip olması bir gerekliliktir. Kimi mesleklerde öncelik sıralaması değişse de, her meslek dalı bu üç özelliğin ‘yerli yerinde’, ‘dengeli’ ve ‘kıvamında’ temsilini gerektirir. Örneğin, bir öğretmen ya da hekimin yetkinlik ve yeterliliklerinin yanında davranışsal olgunluk değerlerini ne seviyede sergilediği, öncelikli bir öneme sahiptir. Bir fabrikada oto lastiği üreten bir işçinin her ne kadar işlevsel açıdan yeterlilik ve yetkinlikleri daha ön planda görünse de çevresine saygılı ve dürüst olmak gibi temel değerlere de sahip olması beklenir.


Bizce liyakat; 'insan varlığının doğasıyla' ilişkili bir kavramdır. Ya da bir insanın bir şeye 'layık' olması için önce kendi varlığının kaynağına layık olması gerekir diyebiliriz. Yani insanın öncelikle varlığının kaynağının liyakatine ulaşması lazım gelir... Liyakat bize göre, bireyin 'yapı' ve 'işlev' olarak bireysel olgunluğunu ortaya koyabilmesi durumu demektir. Biraz daha açarsak: Liyakat, kişinin kendi bireysel farklılığını keşfetmesi, o bireysel farklılığı meydana getiren kendindeki fiziksel, duygusal, bilişsel ya da manevi yapı ve işlevlerin ne olduğunun farkına varması, sonra da bu unsurları hem olgunlaştırması hem de birbirleri arasında dengeleyebilme yetisi kazanması demektir.


'Denge' burada bir anahtar kavram olarak pekâla kullanılabilir çünkü çoğu insan, duygulanacağı yerde düşünen, düşüneceği yerde eyleme geçen, eyleme geçeceği yerde de düşünüp harekete geçemeyen bir davranış profili sergilemeye eğilimlidir ve insanlığın bugünkü en önemli problemlerinden biri de budur. Dolayısıyla bizce önce insan varlığını bilip onun liyakatine ermek öncelikli bir öneme sahiptir.


'İnsan varlığının liyakatine ermek' diye tarif ettiğimiz mottonun gerçekleşme unsurlarını açmak gerekirse: Bireysel farklılıkları meydana getiren mizaç yapısı ve yetenek/zekâ alanı analizleri; liyakatin parametreleri olan yeterlilik, yetkinlik ve davranışsal olgunlukla ilgili alanların tespiti ve tespit edilenlerin performansa ne kadar dönüşebildiğinin ölçülüp değerlendirilmesi, süreç içinde değişim ve gelişimin takip edilmesi, bu değerlendirmelere dayalı yatay ve dikey terfi sistemleri oluşturulmasından söz edilebilir."


"ÜLKESİNE BAĞLI AMA DEVLETİNE KÜSKÜN BİREYLER..."

"Ülkemizdeki eğitim sisteminin maalesef bireyleri talim-terbiye anlamında bütüncül bir biçimde 'layığıyla' olgunlaştırdığını söyleyemiyoruz. Organize edici siyaset üstü devlet aklının burada çekinik kaldığını ve bunun bizlere ciddi maliyetleri olduğunu belirtmek gerekiyor. Toplumda liyakat sahibi insanlar öne çıkamadığında; ya beyin göçü olgusuyla karşılaşıyoruz ya da göç etmeyen ama ülkesine bağlı olup devletine küskün, pasif agresif ya da agresif bireylerin ortaya çıktığını görüyoruz. Bu küskünlük maalesef yer yer organize suç örgütlerinin av sahasına dönüşüyor. Ülkede layığıyla bir gelecek inşa etmekten umudunu kesmiş, kendine sistem içinde yer bulamayacağını düşünen insanlar, doktriner ideolojik sistemler içinde mekanize ediliyor ve bu durum insan kaynağı bağlamında çok önemli enerji kaçaklarına ve israflara neden oluyor."


BİLİMSEL, YERLİ VE ÖZGÜN BİR LİYAKAT MODELİ

"İnsanın psikolojik organizasyonunu mizaç, karakter ve kişilik kavramlarından yola çıkarak açıklayan bilimsel ve özgün bir model geliştirildi: Dokuz Tip Mizaç Modeli. İlk kez Türk araştırmacılar tarafından, Türkiye’de geliştirilen, ulusal ve uluslararası pek çok akademik çalışmaya konu olan model, bireysel farklılıkları okumanın anahtarını oluşturan mizaç kavramını temel alan ve liyakat esaslı bir web yazılım olan Mizaç Temelli Liyakate Dayalı İnsan Kaynakları Modeli (MİTELİK) uygulamasına da temel oluşturuyor. MİTELİK, bireysel farklılıkların mizaç temelli tespitinden işe alım uygulamalarına, liyakat değerlendirmelerine, terfi ve pozisyon değişikliklerinden uyum-risk değerlendirmelerine ve liderlik gelişim programlarına kadar çeşitli alanlarda stratejik bir bakış açısı ve etkili karar destek mekanizmaları sağlamak üzere geliştirilmiştir.


Liyakatin mizaç ve bilimle buluşmasıyla doğan MİTELİK, çölleşen bir toprağa benzeyen dünyamızda Büyük Türkiye'nin evrensel ve milli modeli olarak yeşermeye aday!"

Etiketler
Urla