'Pandemide olduğu gibi aşı politikası da kötü yönetildi'

Çinli Sinovac firması tarafından üretilen CoronaVac'a ‘acil onay’ verilmesinin ardından başlayan koronavirüse karşı aşılanma süreci ‘bilinmezliklerle’ sürüyor.

'Pandemide olduğu gibi aşı politikası da kötü yönetildi'

Çinli Sinovac firması tarafından üretilen CoronaVac'a ‘acil onay’ verilmesinin ardından başlayan koronavirüse karşı aşılanma süreci ‘bilinmezliklerle’ sürüyor.

Üç milyon doz aşının risk grubunu aşılamaya bile yetmeyeceği dile getirilirken aşılamanın altıncı gününde, CoronaVac aşısı olanların sayısı 900 bini geçti.

Birgün'den Yaren Çolak'ın haberine göre, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı resmi ve özel huzurevleri, engelli bakım merkezleri ve korumaevleri gibi kuruluşlarda kalan kişiler ve personele de CoronaVac aşısının ilk dozu yapılıyor. Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Orhan Koç, huzurevlerinde ikinci doz aşılama ve 15 günlük bağışıklanma sürecinin ardından tedbirleri gevşeteceklerini duyurdu. 90 yaş ve üzerine aşılama başladı. Ülke genelinde bu yaş grubunda 198 bin kişi bulunuyor. Ancak uzmanlara göre salgında 10 ayı geride bırakan ülkede kısa vadede bağışıklık düzeyinin yakalanma ihtimali yok denecek kadar az.

AŞI SÜRECİ DE KÖTÜ YÖNETİLDİ

Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, ülkeye gelen üç milyon doz aşının oldukça yetersiz olduğuna dikkat çekti. “Bundan sonra ne kadar geleceği de belirsiz” diyen Doç. Dr. Ökten, şu ifadeleri kullandı: “İkinci doz aşıların yapılması da gerekiyor. Toplumsal koruyuculuk sağlayabilmek için en az 60 milyonun aşılanması lazım bu da 120 milyon doz aşı demek. Ülkemize gelen aşı ise 3 milyon. Pandemide olduğu gibi aşı politikası da kötü yönetildi. Tek bir firmaya bağlı kalınmaması gerekirdi. Birçok ülke en az birkaç firmayla anlaşma yaptı. Biz bu konuda da geç kaldık. En azından anlaşma yapılmalıydı.”

Sürecin hâlâ bilinmezliklerle dolu olduğunun altını çizen Doç. Dr. Ökten, şöyle devam etti: “Aşılanma konusunda da büyük belirsizlikler var. Mutlaka başka firmalardan da aşı alınmalı, üç milyon doz aşıdan sonra ne kadar ve ne zaman aşı gelecek ve bundan sonraki süreçte kimlere aşı yapılacak? Bunu belirtmek gerek.”

AŞIDA GÜVENE İHTİYAÇ VAR

TTB Etik Kurulu Üyesi Prof. Dr. Feride Aksu Tanık’a göre de tek aşıya bağımlı bir politika izlenmesi doğru değil. “Aşılamanın sağlık çalışanlarından başlanması doğru” diyen Prof. Dr. Tanık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha çok aşı temin edilmeli. Toplum bağışıklığı için toplumun tamamı aşılanmalı ama öncelikle dezavantajlı gruplar aşılanmalı. Dezavantajlı gruplar; yoksullar, işsizler, güvencesizler vb. Toplumun dezavantajlı kesimlerinin aşılaması konusunda bir güvenceye ihtiyaç var.”

Prof. Dr. Tanık, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bir bağışıklama programı olmalı. 3 milyon doz geldi. Ancak yeni aşı anlaşmalarını ve ne zaman temin edileceğini bilmiyoruz. Aşı temini konusunda adım atılmalı ve bunun şeffaf bir şekilde paylaşılmasını bekleriz. Elimizde aşı seçenekleri olması gerekir. Tek aşıya bağımlı olmak doğru değil. Ayrıca tek aşıya bağımlı olmak, o şirketin üretim kapasitesine de bağımlı olmak demektir. O nedenle farklı aşılarla bir B, C planı olması gerekir.”

SÖZLER TUTULURSA SORUN YAŞANMAZ

Bilim Kurulu Üyesi Serap Şimşek Yavuz ise şu açıklamayı yaptı: “Gelecek 50 milyon dozdan söz ediliyor ama bunu bakanlık biliyor, ben bilmiyorum. Bakan Bey’in söylediği, şubat sonu marta kadar geleceği yönünde. Eğer aşı gelirse, verilen sözler tutulursa aşılamada sorun olmayacaktır. Türkiye’nin en az 100-120 milyon doza ihtiyacı var. Kendi aşımızı üretmemize ne kadar ihtiyacımızın olduğunu gördük. Çünkü bu tarz problemlerde önce kendini düşünüyor ülkeler. Kendi nüfusundan çok fazla aşı stokladı ülkeler. Etik olmayan bir mücadele sürüyor aşıya ulaşmakta. Firmalar talebe yetişemiyor. Aşının bu vakitte bulunması bile sevindirici. Fransa günlerdir yapıyor ama komik rakamlarda kalındı.”

AŞILAR NEREDE?

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında “3 milyon doz aşının tümünü sağlık çalışanlarına ayırmazsan ve 28 gün sonra aşı gelmezse 3 milyon doz aşı da heba olur” dedi ve ekledi: “Sayın Bakan, aralık ayında 20, ocak ayında 20, şubat ayında ise 10 milyon doz toplam 50 milyon doz aşıyla ilgili kontratların yapıldığını söyledi. Orta yerde de 3 milyon doz aşı var. Şimdi sormak istiyorum; sizin attığınız imza muhataplarınız tarafından kayda değer mi bulunmadı, paranız mı yok, bir beceriksizlik mi var? 3 milyon doz aşının tümünü sağlık çalışanlarına ayırmazsan ve 28 gün sonra aşı gelmezse 3 milyon doz aşı da heba olur.”

GÖRMEZDEN GELİNDİK

Sağlık Bakanlığı’nın öncelikli aşılanacağı duyurduğu sağlık çalışanları arasında stajyer hemşireler yer almıyor. Hemşirelik öğrencileri ise güvenli çalışma koşulları için aşı önceliği talep ediyor. Türk Hemşireler Derneği Öğrenci Komisyonu’ndan Leyla Demir, pandemi sürecinde hemşirelik mesleğinin ne denli önemli olduğunun bir kez daha açığa çıktığını söyledi. Demir, hemşirelik öğrencilerinin eğitimlerine ve stajlarına devam edebilmeleri için aşı önceliğine sahip olmaları gerektiğini ifade etti: “Stajyer doktorlarda olduğu gibi hemşirelik öğrencilerinde de klinik uygulama sırasında Covid pozitif öğrenciler oldu. Bu da stajyer hemşirelerin neden aşı sıralamasında öncelik verilmesi gereken gruplar arasında olduğunu kanıtlar niteliktedir. Biz hemşirelik öğrencilerine de aşı önceliği verilmesi gerekiyor.”

Etiketler
Koronavirüs Türkiye