Sol derginin yayın kurulu üyesi: Erdoğan'ın mevzisi mazlumların kurtuluş mevzisidir

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM konuşmasının tam metni Vatan Partisi'ne yakınlığıyla bilinen Teori dergisinde yayımlanmış ve tartışmalara neden olmuştu.

Sol derginin yayın kurulu üyesi: Erdoğan'ın mevzisi mazlumların kurtuluş mevzisidir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM konuşmasının tam metni Vatan Partisi'ne yakınlığıyla bilinen Teori dergisinde yayımlanmış ve tartışmalara neden olmuştu.

Derginin yazı kurulunda olan Gaffar Yakınca ise Aydınlık'taki köşesinde, "Erdoğan, Teori ve yeniden milli mücadele" başlıklı bir yazı kaleme alarak, konuya açıklık getirdi.

Erdoğan'ın konuşmasının yayımlanmasını eleştirenler için "Nedir bu bar solcularının asıl karın ağrısı biliyor musunuz? Ülkenin gerçek devrimcilerinin tarihsel olarak doğru pozisyonda durmasıdır. Milli güçlerin geçen yüzyılın başında olduğu gibi tekrar aynı çizgide buluşması zorlarına gitmektedir" diyen Yakınca, "O çizgi, Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki 'yeniden milli mücadele' çizgisidir. Tayyip Erdoğan imzalı metnin önemi de buradan ileri gelmektedir" dedi.

Erdoğan'ın BM'deki konuşmasının antiemperyalist bir duruşun ifadesi olduğunu ileri süren Yakınca, "Tayyip Erdoğan'ın BM konuşması, temas ettiği noktalar ve siyasi iddiası itibarı ile sadece Türkiye için değil, tüm dünya için devrim niteliğinde bir konuşmadır" dedi.

Yakınca, dergideki yazı için, "Erdoğan’ın durduğu mevzii Türkiye'nin de diğer tüm mazlumların da kurtuluş mevziidir. Teori’nin en başına Cumhurbaşkanımızın adının yazılmasının sebebi de budur" dedi.

Gaffar Yakınca'nın yazısı şu şekilde:

"Teori’nin Ekim sayısı dedikodu solcularının huzurunu fena halde kaçırmış. “Sonunda bu da oldu, Tayyip Erdoğan Teori’ye baş yazı yazdı” diye bas bas bağırıyorlar.

Önce, şunu açıklığa kavuşturalım: Sayın Cumhurbaşkanımız Teori’ye baş yazı yazmadı. Dergi, kendilerinin BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmayı iktibas etti. Bir yayını eleştirmeden önce hiç değilse içini açıp şöyle bir göz atmak gerekir. Tabii bu, en azından orta derecede okur yazar insanlar için geçerli; önlerindeki biranın etiketinden başka bir şey okumayanlardan böylesi bir düzey beklemek saflık olur.

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE

Nedir bu bar solcularının asıl karın ağrısı biliyor musunuz? Ülkenin gerçek devrimcilerinin tarihsel olarak doğru pozisyonda durmasıdır. Milli güçlerin geçen yüzyılın başında olduğu gibi tekrar aynı çizgide buluşması zorlarına gitmektedir. O çizgi, Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki “yeniden milli mücadele” çizgisidir. Tayyip Erdoğan imzalı metnin önemi de buradan ileri gelmektedir.

Bakın Erdoğan konuşmasında ne diyor, kısaca sıralayalım:

1 - İnsanlığın kaderi sınırlı sayıdaki ülkenin keyfine bırakılamaz. Dünya beşten büyüktür.

2 - İlaç ve aşıda kar hırsı ve rekabet olmamalı. Sağlık tüm insanlığın hakkıdır.

3 - Terör örgütlerinin karşısındayız, ülkelerin toprak bütünlüğünden ve mazlumlardan yanayız.

4 - Sığınmacılar ve göçmenler eziliyor. Batılı devletler Cenevre Sözleşmesi’ne uymalıdır.

5 - Dünyanın her yerinde kaynakların adil bir şekilde paylaşılmasından yanayız.

6 - Irkçılık, yabancı düşmanlığı, İslamofobi ve nefret söylemine taviz vermemeliyiz.

7 - Tarihin sarkacı yeniden Doğu’ya kayıyor. Doğu-Batı arasında köprü olan Türkiye, yeniden Asya girişimini başlatmıştır.

Bu başlıkların her biri anlamlı bir anti-emperyalist duruşun parçası. Ama hepsinden önemlisi Erdoğan, “yeniden Asya girişimi” sözleri ile Türkiye’nin 75 yıllık Batı bloku macerasının sonuna gelindiğini, ülkemizin artık ‘tam bağımsız’ bir ülke olacağını ilan ediyor.

Bu ilan, Türkiye’nin Batı blokundan kopmaması için çırpınanlar açısından hezimettir. Sağcısı ile, solcusu ile Batıcı blok kaybetmiştir. Milliyetçi kılığındaki NATO fedaileri, devrimci kılığındaki PKK acenteleri, Atatürkçü kılığındaki Avrupa muhipleri, İslamcı kılığındaki ABD askerleri… hepsi kaybetmiş, -yine her siyasi kanattan- bağımsız Türkiye sevdalıları kazanmıştır.

ASYA ÇAĞININ ÖNCÜSÜ TÜRKİYE

Türkiye'de Atatürk'ten beri hiçbir devlet başkanı emperyalizme karşı bu denli açık bir tavır almamış, bunu dünyanın en önemli kürsüsünden cesurca dillendirmemiştir. Tayyip Erdoğan'ın BM konuşması, temas ettiği noktalar ve siyasi iddiası itibarı ile sadece Türkiye için değil, tüm dünya için devrim niteliğinde bir konuşmadır. İleride tarih kitaplarına girecek, Türkiye'nin emperyalizmle yüzleşmesi ve Asya çağının başlangıcı konusunda temel belgelerden biri olarak okutulacaktır.

Şimdi PKK kuyruğunda gezen zavallılar bilmez ama, Che Guevara'nın 11 Aralık 1964 tarihli BM konuşması, sol literatürde önemli bir yere sahiptir. Che, bu konuşmasında gayet sert bir üslupla emperyalizme karşı açık tavır almıştı. Anti-emperyalist mücadele açısından bakıldığında, Erdoğan’ın konuşması işte bu konuşmadan bile değerlidir. Çünkü, Che nihayetinde dünyanın çeperinde kalmış küçük bir ülkeyi temsil ediyordu ve iddiaları büyük oranda Sovyet tezlerinin bir adım öteye götürülmesi çabası idi. Zamanın gerçekleri göz önüne alındığında Che’nin konuşmasının hamaset kısmı ağır basıyordu. Nitekim, iddialarının somut durumla örtüşmediği kısa süre içinde acı bir şekilde görülmüştür.

Erdoğan’ın konuşması ise “somut durumun somut tahliline” dayanıyor ve Asya çağının nasıl şekilleneceğinin ipuçlarını veriyor. Çünkü, bugün Türkiye, dünyadaki dengeleri değiştirecek bir konuma gelmiştir. Bağımsız Türkiye demek, Asya çağının öncüsü olan bir ülke demektir.

Erdoğan'ı artık hiçbir geçerliliği kalmamış, köhne "sol" ezberlerle değerlendirirsek konunun esasını kaçırırız. Devrimcilik en önce bilimsel yöntem gerektirir. Günümüzde emperyalizm gerçeği kavranmadan devrimci bir siyaset üretilemez. Bu bakımdan Erdoğan’ın durduğu mevzii Türkiye'nin de diğer tüm mazlumların da kurtuluş mevziidir. Teori’nin en başına Cumhurbaşkanımızın adının yazılmasının sebebi de budur. Aklını kiraya vermiş işbirlikçilerin ayarlarının bozulması ne kadar doğalsa, vatanseverlerin gururlanması da o kadar yerindedir."

Etiketler
Muş Vatan Partisi