Geçmişi hatırlatan iktisatçı Eğilmez: Bu kadar oynak kurlarla ne teklif verilebilir ne alınabilir

İhracat ve ithalatçıların bu kadar oynak kurlarla teklif verip, teklif alamayacağını söyleyen iktisatçı Mahfi Eğilmez, "Faiz ve kur üzerine ekonomi politikası kurulmaz" değerlendirmesinde bulundu.

Geçmişi hatırlatan iktisatçı Eğilmez: Bu kadar oynak kurlarla ne teklif verilebilir ne alınabilir

İktisatçı Mahfi Eğilmez, 'Hükümetin yeni ekonomi politikası üzerine görüşler' başlıklı yazısında; ekonomideki son gelişmeleri, geçmişi hatırlatarak değerlendirdi.

Eğilmez, blog sayfasında yayınladığı yazısında iktidarın bir süredir, faizleri düşürerek kuru yükseltmeye ve bu yolla ihracatı artırıp ithalatı düşürerek cari açığı kapatmaya dayalı yeni bir ekonomi programını uygulamaya başladıklarını anlattığını söyleyerek, "Bu uygulama sonucunda cari açığın düşeceğini, kurun yüksekliğinin bir çeşit ithal ikamesi yaratarak yerli üretimi artıracağını savunuyorlar" dedi.

"Kurgulanan bu gelişme gerçekleşirse enflasyon üzerindeki kur baskısı azalacak, sonuçta enflasyon düşecek. Kurun yükselişi ya da TL’nin dış değer kaybı hükümetin bu modelinde çözümün anahtarı olarak ortaya konuyor" diyen Eğilmez, piyasa temsilcilerinin ise aynı görüşte olmadığını belirtti.

GEÇMİŞTEN HATIRLATMALARDA BULUNDU

Eğilmez bu noktada "Kimin haklı olduğunu anlayabilmek için geçmişe bakmakta yarar var" diyerek geçmişten günümüze uygulanan kimi politikaları ele aldı.

Eğilmez'in yazısından ilgili bölüm şöyle oldu:

"Türkiye, 2000’lere gelinceye kadar enflasyonun üzerinde faiz (reel faiz) uyguladı. Aynı dönemde TL’nin yabancı paralara karşı enflasyonun birkaç puan üzerinde değer kaybetmesine dayalı bir kur politikası söz konusuydu. Bu politikanın hedefi büyümeyi yüzde 5 dolayındaki potansiyel büyüme oranı, işsizliği doğal işsizlik dolaylarında tutmaktı. Ortalamalara bakılırsa bu politika hedeflere yaklaştı diyebiliriz. Ne var ki bu politika cari açığı düşük (yüzde 2’ler) düzeyinde tutarken bütçe açığının yüzde 10’lar, enflasyonun da yüzde 70’ler dolayında oluşmasının önüne geçemedi. Bu dönemi eleştiren iktisatçıların bir bölümü bu olayın ardında yüksek faiz - düşük kur politikasının olduğunu ileri sürdüler.

2010 yılından 2021 yılına gelinceye kadar Türkiye, faiz konusunda kararsız politikalar izledi, bazen faizi yükseltti bazen düşürdü, bazen kurdaki yükselişten endişeye kapıldı, bazen gelişmelere aldırmadı. Bu değişikliklerin ardında bir ekonomi politikası ya da yaklaşım olduğuna ilişkin bir açıklama pek yapılmadı.

FAİZİ DÜŞÜREREK CARİ AÇIĞI GERİLETME POLİTİKASI

2021 yılının Eylül ayından başlayarak Merkez Bankası yüzde 19 olan politika faizini peş peşe önce 18’e sonra 16’ya ve son olarak da 15’e düşürdü. Önceleri bu düşüşü enflasyondaki baz etkili düşüş beklentisine bağlamış görünürken bu beklentinin gerçekleşmeyeceği anlaşıldığında bu kez çekirdek enflasyon vurgusunu ön plana çıkardı.

Çekirdek enflasyonda da beklenen düşüş gerçekleşmeyince Merkez Bankası Başkanı, bu kez faizi düşürerek kurun yükselmesine izin vereceklerini bunun cari açığı gerileteceğini ve bu yolla enflasyonda düşüş gerçekleşmesini beklediklerini açıkladı.

'KAMUOYU İLK KEZ BU AÇIKLAMADAN ÖĞRENDİ'

Aslında kamuoyu hükümetin yeni ekonomi politikasının bu şekilde olduğunu da ilk kez bu açıklamadan öğrendi. Merkez Bankası Başkanı'nın bu açıklamaları sonradan hükümet yetkilileri tarafından da dile getirilmeye başlandı. Ne var ki herhangi bir ekonomi politikası metninde yer almadığı için bu söylenenlerin gerçekten bilerek izlenen bir politika mı yoksa ortaya çıkan sonuçlara göre uyumlandırılmış bir söylem mi olduğu konusu aydınlanmadı.

Geçmişi hatırlatan iktisatçı Eğilmez: Bu kadar oynak kurlarla ne teklif verilebilir ne alınabilir - Resim : 1

"Uygulama başladığından bu yana TCMB politika faizi üç kez düşürüldü. Bu düşüşler sonrasında USD/TL kurundaki yükseliş hızlandı, TÜFE de artışını sürdürdü"

'BU OYNAK KURLARLA NE TEKLİF VERİLEBİLİR NE ALINABİLİR'

"Elimizdeki son cari denge verisi Eylül ayına ait olsa da bu kurlarla cari açığın düşmesini beklemek yanlış olmaz. Çünkü yükselen kurlar ihracatı artırırken ithalatı da düşürür. Ne var ki bu gelişme ihracatta daha fazla malı daha ucuza satarken ithalatta daha az malı daha pahalı almamızla sonuçlanır. Ticaret hadlerine bakınca öyle olduğu da görülüyor zaten. Öte yandan ihracatçı ve ithalatçı bu kadar oynak kurlarla ne teklif verebilir ne de teklif alabilir."

'FAİZ VE KUR ÜZERİNE EKONOMİ POLİTİKASI KURULMAZ'

Eğilmez'in bu veriler ışığında değerlendirmesi şöyle oldu:

"Faiz ve kur üzerine ekonomi politikası kurulmaz. Ekonomi politikasının amacı nedenleri düzeltmek ve sonuca gitmek olmalıdır. Faiz sonuçtur. Eğer faizi belirli bir noktaya indirmek istiyorsanız politikanızı riskleri düşürmek üzerine kurmanız gerekir."

Mahfi Eğilmez'in yazısının tamamına buradan ulaşılabilir.

Etiketler
Faiz Urla Mahfi Eğilmez