Irkçılığı protesto eden gruba silah doğrultan ABD'li çifte dava açıldı

ABD’nin St. Louis kentinde, George Floyd’un öldürülmesinin ardından gerçekleştirilen ırkçılık karşıtı protestolarda eylemcilere silah doğrultan Mark ve Patricia McCloskey çiftine ‘yasa dışı silah kullanmak’ ve ‘dördüncü dereceden saldırı’ suçlamalarıyla dava açıldı.

Missouri'nin St. Louis kentinde, barışçıl bir şekilde evlerinin önünden geçen protestoculara silah doğrultarak tehditler savuran Mark ve Patricia McCloskey çiftine karşı dava açıldı.

Avukat oldukları belirtilen çift, ‘yasa dışı silah kullanmak’ ve ‘dördüncü dereceden saldırı’ ile suçlanıyor.

Soruşturmayı takip eden ve St. Louis’nin ilk siyah savcısı olan Kim Gardner, çiftin bu davranışıyla ‘barışçıl bir ortamda şiddet yaratma riski doğurduğunu’ savundu.

Gardner, “St. Louis şehrinde tehdit amaçlı silah doğrultmak yasa dışıdır. Olay ölümcül bir meseleye dönüşmediği için şanslıyız. Bu tarz davranışları burada kabul edemeyiz" ifadelerini kullandı.

Barışçıl protesto hakkının güvence altına alınması gerektiğini savunan Gardner, eylemleri tehdit ya da yıldırma yoluyla durdurmanın hoş görülemeyeceğini de ekledi.

Çifte atfedilen suçlar yasalara göre dört yıla kadar hapis cezası öngörüyor ancak savcılık, cezaevi yerine rehabilitasyon programı seçeneğinin masada olabileceğini belirtti. Çift ise yöneltilen suçlamaları kabul etmedi.

Çift, 'Bastille baskını gibiydi' diye savunma yapmıştı

Geçen ay sonunda yaşanan skandalda, sayıları 500’ü geçen eylemciler, istifasını talep ettikleri Belediye Başkanı Lyda Krewson’un yaşadığı Forest Park semtine doğru yürüyüşe geçtikleri sırada Mark ve Patricia McCloskey gruba silah çekmişti.

Mark McCloskey’nin tüfek taşıması dikkat çekerken, eşi de göstericilere bir hayli yaklaşarak onlara silahını doğrultmuştu. Sosyal medyada paylaşılan videolar büyük tepki toplamıştı.

Eylemcileri ‘öfkeli çete’ olarak tanımlayan çift, “Bastille baskını gibiydi, kapı yıkıldı ve büyük bir öfkeli, saldırgan kalabalık içeri sökün etti. Saniyeler içinde öldürüleceğimizden korktum. Evimiz yakılıp kül edilebilir, hayvanlarımız öldürülebilirdi” sözleriyle olayı meşrulaştırmaya çalışmıştı.