Zaten artık o kadar kolaylaştı ki. Artık üniversite mezunu olmayanı dövüyorlar neredeyse. Çocuklar eksi puan ile yüzde 25 burs alıp parasıyla diploma sahibi oluyorlar zaten.
Olan ailelere oluyor. Dünyanın parasını ödüyorlar. Garibim ebeveynler. Bizim aile yapımız “Ben yapamadım evladım yapsın” mantığı üzerine kuruludur. Bir-iki önceki kuşak yani bizler okuyamadık veya çok zor şartlarda okuyabildik. Çocuklarımız sanki dahi olacakmış gibi okutmaya çabaladık.
Bir dostum babasına gidip, “Ben Amerika’da okumak istiyorum” demişti.
Babası sormuş: “Yıllık ne kadar?”
Oğlan: Yeme içme, konaklama dahil 40-50 bin dolar.
Babası: Yani yaklaşık 200 bin dolar. Pekiyi dönünce ayda ne kadar para kazanacaksın? Yaklaşık 1.000 dolar. 200 ayda kazanacağın bir para. Senin 200 ay ne kadar süre yapıyor haberin var mı? 16-17 yıl. Yani bütün ömrün boyunca kazanacağın parayı peşin ödeyeceğim öyle mi? Kusura bakma oğlum
Maalesef durumumuz bu. Eskiden demeyi sevmiyorum ama gerçekten “eskiden” diye başlanması gereken bir durum. Özel üniversiteler yoktu. Amiyane tabirle bu iş o kadar ayağa düşmemişti. Devlet üniversitelerine girmek çok zordu. Okumak daha da zor. Geçmişte iki dersten kalınca insanları üniversiteden atıyorlardı. Hiç gözünün yaşına bakmadan. Şimdi 7 yıldır aynı sınıfı okuyan arkadaşımın çocuğu var. Yeter ki para ver.
Çocuklarımızı prensesler gibi yetiştiriyoruz. (İki cins için de) Lütfedip sorumluluk alma yok. Biz aileler eğitemiyoruz. Hep gençliğimizden kalan eziklik duygusu yüzünden. Okullara para ödemekten kendi hayatımızı yaşayamıyoruz.
Sonra da ağlaşıyoruz. Yok eğitim sistemi kötü, yok düzen bozuldu. Yapan biziz. Üniversiteyi kazanamayan vasat çocuğumuza Einstein muamelesi yapıp parasıyla eğitim aldırmaya çalışıyoruz. Kuzguna yavrusu şahin görünürmüş. O hesap. Dahilik 10 milyonda bir görünür özelliklerdendir. Sanırsın bizim çocukların hepsi dahi.