Louvre Müzesi’ni Soyanlar Umarım Mısırlıdır

Nasıl oluyormuş sevgili kibirli Fransızlar. Bir başkasının zorla ve gizlice tarihinizi çalması nasıl oluyormuş?

Hatice Turhan Yazar info@gercekgundem.com.tr

Bu yazı ağır ironi taşır. Asla ve asla bir hırsızlığı makul gösterme amacı taşımaz. Ve yazarı da bir sanat dostudur. Özellikle Louvre Müzesi'ni de çok sever.

Duvara merdiven dayayıp iş makineleri ile kurşun geçirmez camları kırarak Napolyon’un mücevherlerini çaldılar. Büyük mü büyük bir soygun. Ancak bunun haberini televizyonda izlerken daha önce birkaç kez dolaşma şansına eriştiğim Louvre geldi aklıma. Bu müze adeta yeryüzü coğrafyasının talan haritası gibidir. Tıpkı Londra’daki British Museum gibi. Berlin’deki Pergamon Müzesi gibi.

Niye hırsızlar Mısırlı çıksın diye umutlandığımı da anlatmak isterim. Çünkü Louvre’un içindeki eserlerin çok büyük bir kısmı antik Mısır eserleridir. Ve bizzat Napolyon’un Mısır’ı işgali sırasında yağmalanmıştır.

Olmaları gereken yer Kahire Müzesi iken talanın bir nişanesi gibi Paris’in göbeğinde dururlar. Ayrıca müzede Mezopotamya ve çevresinden önemli sayıda eser Hammurabi Kanunları, İran Pers eserleri de yer alır.

Haa bakın hırsızlar Yunanlı çıkarsa da şaşırmam. Çünkü Louvre’daki binlerce eser antik Yunan'dan göstere göstere çalınmıştır. Hele o Milo Venüsü. O bile başlı başına bir müze eder.

Dileğim bu barbar hırsızların yakalanması. Ancak bu sayede Louvre’u dolduran eserlerin nereden geldiğinin de bir nebze olsun tartışılması. Böylece 'Uygar Batı'nın ne derece iyi giyinmiş bir hırsız olduğunun görülmesi.

Tüm yazılarını göster