Gürsel Tekin'den Çarpıcı Açıklamalar! 'Kılıçdaroğlu'yla Görüştüm'
Gürsel Tekin, çağrı heyetinin tarafsız olduğunu ve krizi parti lehine çevirmek için çalıştıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu'yla da görüştüğünü belirten Tekin, "Gerçek CHP’lilerle bu krizi aşacağız, mahkemenin tarafı değiliz" ifadelerini kullandı.
Mahkeme kararıyla CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyım olarak atanan Gürsel Tekin, Habertürk’te katıldığı canlı yayında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Parti içindeki krizin büyütülmemesi gerektiğini belirten Tekin, "Bu davanın tarafı değiliz, gerçek CHP’lilerle bu sorunu aşacağız" dedi. Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtlayan Tekin'in açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:
* (Gazeteci Ozan Gündoğdu'ya "Parti kuracağım, başında sen geç" dediği iddiası) İkili konuşmalar namus ve edep işidir. İkili konuşmaları benim iznim olmadan paylaşıyorsa benim gözümde sıfır insandır.
'DAVAYI CHP'LİLER AÇTI'
* Önce şunu söyleyeyim; kayyum muydu, çağrı heyeti miydi? Neydi ne değildi? Yalan yanlış bir sürü haberler oldu. Olağanüstü bir destek aldım. 2 yıl önce kongre oldu. Aslında konuşma gereği duymuyordum. Gerek Cemal Canpolat ve gerekse sayın Özgür Çelik ve onlara yakın insanların konuşmaları beni dehşete düşürdü. 'Biz bir ailenin parçalarıyız, tarihimizin birçok döneminde kongreleri izleyen insanım, yarın sokakta birbirinizin gözüne bakacak cümleler kullanın' dedim. Günün sonunda mahkemelik oldu. Mahkeme karar aldı. Bu mahkemenin hiçbir tarafında yokuz. Ne Özgür Çelik ne Cemal Canpolat tarafındayız. Bu davayı açan yine CHP delegeleridir.
'LİNÇLERE ALIŞIĞIM'
* CHP'liler bu konuda tarafsız olduklarına inandıkları 8 kişiye görev veriyorlar. Birisi ben ve 5 kişi. 2 arkadaşımız psikolojik baskı altında kaldıkları için ayrıldılar. Siyasetin içinde bir sürü sorunlar yaşamış insanım. Başörtüsü meselesinde yıllar önce "İnsanların eğitim hakkını kısıtlayamazsınız" dedim. Linçlere alışığım. Ellerinde o kadar aparatlar var ki. Dünyanın çeşitli ülkelerinde troller. Gazeteler, sosyal medya. Kesinlikle parti içinde hiçbir kimse yok. Dışarıda organize edilen şeyler. Dışarıdaki FETÖ'cüler dahil olmak üzere paylaşımlarını görürsünüz. Partimiz sorun yaşıyor, bu sorunu bir an önce partimizin lehine çevirebiliriz derken bir saldırının, yağmurun içinde gördük kendimizi.
İL BİNASI TARTIŞMASI
* Genel merkezimiz Sarıyer'e de başvuru yapmış. 'Buradaki binamızı Bahçelievler'e taşıdık' diye. Ayın 2'sinden itibaren bina Çağrı Heyeti'ne ait. İlçe seçim kurulu da bilmediği için biz başvurumuzu yaptık. Başvuruya cevap gelmeyince arkadaşlarımız ilgilendirdiler. Sonuçta buranın resmi olarak İstanbul İl binası olduğuna dair belgeler intikal edince karar defterlerimiz alındı. Delege, yönetici, ilçe, il başkanlarımızın bilgilerini almak için arkadaşlarımız başvuru apmı. 'Onlar da 'genel merkezden alın' demiş. Aslında ben bilgileri alabilirdim. Bina şu anda Çağrı Heyeti'ne aittir Bina hepimizin binasıdır. Genel başkanımız ve yöneticilerimiz binayı çok rahat kullanabilir.
'BİZİ TARAFSIZIZ DİYE ÖNERMİŞLER'
* Sayın Özgür Özel'le uzun dönem çalıştık. Benim kişimi, karakterimi bilir. Vatandaşlarımızı, sağduyulu seçmenimizi partililerimizi yalan yanlış gaza getirmeyin. Bir polemik içine girmek istemiyorum dedim. Benim adım Gürsel Tekin. 40 yılımı bu partinin üstüne toz konmasın diye mücadele etmişim. Ben parti üyesi değil particiyim. CHP'nin önde olan isimleriyle, herkesle temasa girdim. Tam sorunlar çözülüyordu 24 saat sonra apayrı bir şey geldi. Partiyi biz mi mahkemeye düşürdük? Bu sorunları biz mi yarattık? Nerede bizim dahlimiz var? Arkadaşlarımız bizi tarafsız diye önermişler. Biz bir an önce partimizi adliye koridorlarından nasıl çıkarabiliriz diye çalışıyoruz. Bugün yüzlerce arkadaşımız tutuklu. Belediye başkanları, kamu yöneticileri. Tutuklu olmalarının temel sebebi iftiracılar ve itirafçılar. İtirafçı ve iftiracılara soruşturma açmıyorsunuz, Gürsel Tekin'i, Barış Yarkadaş'ı bir gece yarısı disipline verdik, attık diyorsunuz.
'KILIÇDAROĞLU'YLA GÖRÜŞTÜM'
* Geçen gün Bayrampaşa Belediye Başkanımız hakları gasp edildi, tutuklandı. Bize göstermiş olduğunuz bu şiddet, hiddet! Arkadaşımızı vermeseydiniz. Benim CHP'liliğimden şüpheniz var mı? Siz tutsak olan arkadaşlarımıza karşı göstermeniz gereken mücadeleyi niye bize gösteriyorsunuz? Ben makamlarda, mevkilerde istifa etmişim. Sayın Kılıçdaroğlu'yla ayrıştım istifa ettim. Ortada bir sorun var. Bu sorunu gelin elbirliğiyle kaldıralım. Sayın Kılıçdaroğlu'yla 2 gün önce görüştüm. Aradım kendisini, selamlaştık, o kadar. Öyle bir iklim yaratıldı ki. Burada kendimize destekçi arayışı içinde değiliz. Bir sorun, sıkıntı var. Her gün tartıştığınız Türkiye'nin gündemini meşgul eden mesele var. CHP Genel Merkezi yöneticilerine "Gelin üç biz üç siz oturun, siz ne diyorsanız onu yapacağız" dedim. "Tamam" dediler. Şimdi geldiğimiz duruma bakın. Bu sorunları çözelim.
* Sayın Kılıçdaroğlu'nun misyonu ile bizimki apayrı. Sayın Kılıçdaroğlu'nun son 1,5 yılda duyguların ne kadar incitildiğini, belki siz takip etmiyorsunuz. Şuna emin olun, sayın Kılıçdaroğlu'nu linç eden ekibin hiçbirisi CHP'li değil. CHP'liler kongre salonlarında bazen çok şiddetli tartışmalar yapabilir. Akşam biter el birliğiyle yemeklere gidilir. CHP'de böyle bir düşmanlaşma, ötekileştirme, birbirine tepeden bakma yoktu. 8 yıldır CHP'de mülteci muamelesi gördüm. Sayın Kılıçdaroğlu döneminde de böyleydi. Eleştiriye tahammül olmayan döneme girdik. Bir TV kanalında Sayın Kılıçdaroğlu'nun ekibine "Yanlış yapıyorsunuz?" dediğim için ekran yasağı gelmişti. Siyaset ve medyayı arındırmadığınız sürece Türkiye'nin meselelerini bitiremezsiniz.
'BU KİRİZİ GERÇEK CHP'LİLERLE AŞACAĞIZ'
* Bu krizi biz aşacağız. Gerçek CHP'lilerle bu krizi aşacağız. Genel başkanımızla, parti yöneticilerimizle oturacağız. Bu Gürsel Tekin'in, sayın Özgür Özel'in keyfiyle olacak iş değil. Koskoca savaşlar bitiyor da parti içinde sorunları aşabilecek durumda değilsek o zaman yazıklar olsun bize. Son söz herkese saygım var. Rica ediyorum üstenci, küçümseyen bir dille, geçmişiyle sorgulayan bir anlayıştan vazgeçin. Tabii ki eleştiri haktır. Bunu kışkırtanlar için söylüyorum. Tertemiziz, veremeyeceğimiz hesap yoktur. Öyle trollerinizle saldırılardan vazgeçin. 1 milyon değil 1 milyar saldırı da olsa bir adım geri adım atmayacağını bilmelerini istiyorum.