Adalet Bakanı, adaletsizliklere kılıf aradı: Tolga Şardan'ın tutuklanmasını savundu, Can Atalay kararından AYM'yi eleştirdi

Abone ol

Adalet Bakanı Tunç, kamuoyunda tartışılan ve hukuksuz olarak nitelendirilen olayları aklamaya çalıştı. Tunç, Tolga Şardan'ın yazısının İletişim Başkanlığı tarafından yalanlandığını söyledi ve "Burada iyi niyetten bahsedebilir miyiz? Bunlara müsaade edelim mi?” dedi. Tunç ayrıca AYM'yi de eleştirdi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hürriyet gazetesinin etkinliğinde gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Yargıdaki rüşvet iddialarıyla ilgili, “Yanlışı olan herkesin üzerine gidilecek" diyen Tunç, Can Atalay hakkında verilen tahliye kararının uygulanmamasıyla ilgili ise, "Anayasa’nın 154. maddesine göre adliye mahkemelerinden verilen kararların son inceleme merci Yargıtay’dır. Kararları bu anlamda kesindir. AYM bu kararıyla, yorum farkıyla Anayasa’yı değiştirmiş gibi oluyor" dedi.

TOLGA ŞARDAN’IN TUTUKLANMASINA “AMA”LI YANIT: BUNLARA MÜSAADE EDELİM Mİ?

Gazeteci Tolga Şardan'ın tutuklanmasına yol açan haberde bahsi geçen MİT raporunun bulunmadığını söyleyen Tunç, gazetecilerin tutuklanmalarına gönüllerinin razı olmadığını iddia etti ve şunları söyledi:

“Gazeteci Tolga Şardan, ‘Yargıda çürümüşlüğe ilişkin MİT raporu Cumhurbaşkanlığı’na teslim edildi’ diye bir yazı yazdı. Soruşturma açıldı, gözaltına alınıp tutuklamaya sevk edildi. Burada yargının verdiği kararlara bizim müdahale etmemiz mümkün değil. Burada bir MİT raporundan bahsediliyor. Ancak, İletişim Başkanlığı’nca ortada böyle bir rapor olmadığı açıklandı. Ortada böyle bir rapor olmadığına göre bu bir dezenformasyon ve yalan haber. TCK’nın 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi öngören 217/a (Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu) maddesine göre soruşturma yapılıyor. Hep beraber soruşturmanın neticesini bekleyeceğiz. Hiçbir gazetecinin tutuklanmasına gönlümüz razı olmaz. Herkes istediğini yazabilir. Ama bunun da bir sınırı var. Kişilerin şeref ve haysiyetine dönük, eleştiri sınırını aşan konularda soruşturma açma mecburiyeti var. Olmayan bir MİT raporuna var demek doğru mu? TCK’da halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu var. Bir algı yaratılmak isteniyor. Aslı astarı olmayan haberleri yazanlar var. Her konuda ahkâm kesiyorlar. Ne olduğunu bilmeden, işin aslını sormadan haber yapıyorlar. Örneğin ‘Ceren Özdemir’i öldüren kişi açık cezaevine alındı’ diye yayın yapıyor. Açıp bir sor doğru mu? Ama dertleri haber değil algı oluşturmak. Burada iyi niyetten bahsedebilir miyiz? Bunlara müsaade edelim mi?”

ANADOLU ADLİYESİ’NDEKİ İHBAR DİLEKÇESİ: “MÜFETTİŞLER SORUŞTURUYOR, YARGIYI YIPRATMAYA YÖNELİK TUTUMLAR VAR”

Anadolu Adliyesi’nde Başsavcının ihbar mektubuyla ilgili üç müfettişin çalıştığını söyleyen Yılmaz Tunç, “İhbar mektubunda ismi geçenlerle ve verdikleri kararlarla ilgili soruşturmaya başladılar. Müfettişler daha raporlarını bitirmedi. Bahsedilen iddiaların doğru olup olmadığını bu raporda göreceğiz. Soruşturmayı da HSK’nın ilgili dairesi yapacak. Bu iddiaların doğruluğu ortaya çıkarsa; HSK gerekli işlemleri yapar” dedi.

“Yargıya yönelik rüşvet ve bunun gibi iddiaların gündeme gelmesinden herkes rahatsız olur. Özellikle yargının bu tür iddialara en uzak kurum olması gerekir” diyen Bakan Tunç, şöyle devam etti:

“En küçük iddia araştırılmalı ve üstüne de gidilmeli. 24 bin hâkim-savcı ve baktıkları milyonlarca dosya var. Bu durum evlerine dosya götürüp, gece gündüz dürüstçe çalışan hâkim ve savcıyı töhmet altında bırakacak bir kampanyaya dönüştürülmemeli. Yargı bağımsızdır ve kararlarını tarafsız olarak verir. Rüşvet çarkı varsa suçtur. Her iddiayı HSK zaten inceliyor. Ceza verilenler var. Son günlerde ‘yargıda çürümüşlük var, MİT raporu var, durum felaket’ diye yargıyı yıpratmaya ve adalete güveni sarsmaya yönelik birtakım tutumlar var. Yargı çetelerin, uyuşturucu suçlularının ve yanlış yapanların üzerine kararlılıkla gidiyor. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Geciken adalet, adalet değildir.”

AYM’Yİ ELEŞTİRDİ: ANAYASA'YI DEĞİŞTİRME YETKİSİ VAR MI

Adalet Bakanı Tunç, Gezi davasından tutuklu bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlali kararı ve kararın uygulanmamasını da değerlendirdi. Anayasa Mahkemesi’nin kararını eleştiren Tunç, şunları kaydetti:

“Can Atalay, Gezi davası hükümlüsü ve istinaf süreci devam ederken milletvekili değildi. Yargıtay, 18 yıllık mahkûmiyetini onadı. 29 Eylül’de bu karar Meclis’e geldi. Ama Meclis bekledi ve Atalay’ın milletvekilliğini düşürmedi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, bu suç seçimden önce işlendiği ve dokunulmazlık kapsamına girmediği için yargılamayı durdurmadı. AYM ise Anayasa’nın 14. maddesinde hangi suçların bu kapsamda olduğuna ilişkin belirsizlik olduğu için ihlal kararı verdi. Meclis’in düzenleme yapması gerektiğini söyledi. AYM ile Yargıtay’ın yorumu farklı. Herkes Anayasa’ya bağlıdır. Anayasa’nın 154. maddesine göre adliye mahkemelerinden verilen kararların son inceleme merci Yargıtay’dır. Kararları bu anlamda kesindir. AYM bu kararıyla, yorum farkıyla Anayasa’yı değiştirmiş gibi oluyor. AYM’nin Anayasa’yı değiştirme yetkisi var mı? Bu yetki Meclis’indir. Mahkemeler arasındaki çatışma hukuk devletine zarar verir. Yüksek mahkemeler arasında astlık-üstlük ilişkisi gibi bir kavram da hukuk devletine zarar verir. Buna kimsenin hakkı yoktur.”

100. YIL AFFI YOK

Bakan Tunç, Cumhuriyet’in 100. yılı için cezaevlerindekilere özel af çıkarılacağı yönündeki iddiaları, “100. yıl affı diye bir şey yok” sözleriyle cevapladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile görüştü Siyaset İYİ Parti'de 'istifa' krizi: Cumhur İttifakı'na vekil hediye ettik Siyaset CHP Genel Başkan adayı Özgür Özel, kadrosunu açıkladı Siyaset Akşener'in basın müşaviri istifa etti, 6 sekreter işten çıkarıldı Siyaset