RTÜK Tele1'e ekran karartma cezası vermek için toplanıyor: Merdan Yanardağ'dan 'Silivri soğuk değil' mesajı

Abone ol

Merdan Yanardağ'ın kullandığı ifadelerin montajlanarak çarpıtılmasıyla tutuklanmasının ardından RTÜK bugün görüntüler nedeniyle Tele1'e verilecek cezayı görüşecek. Kanala ekran karartma cezası verilmesi beklenirken Merdan Yanardağ, cezaevinden gönderdiği mesajda baskılara direnme mesajı verdi.

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın canlı yayında kullandığı ifadelerin montajlanarak tutuklanmasının ardından söz konusu yayın nedeniyle kanala verilecek cezayı bugün görüşecek.

Merdan Yanardağ, AKP'li Galip Ensarioğlu'nun çözüm süreci ve Abdullah Öcalan hakkında sözlerini değerlendirmiş ve yayına ait görüntülerin montajlanmasının ardından Tele1 Yayın Yönetmeni tutuklanmıştı. Merdan Yanardağ'ın avukatı Bilgitay Durna, Gerçek Gündem TV'de katıldığı yayında; çıplak gözle yaptığı incelemesine göre 10 dakikalık konuşmanın 4 ayrı yerinden parçalar toplanarak ortaya farklı konuşma çıkarıldığını ve konuşmanın bağlamının değiştirilerek tutuklamaya gerekçe gösterildiğini açıklamıştı.

Anka'nın aktardığına göre; Tele1 TV Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasına gerekçe olarak gösterilen açıklamalar; “Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz” yayın ilkesinin ihlali olduğu gerekçesiyle, Tele1 yayınının 10 güne kadar durdurulabileceği ve üst sınırdan para cezası talep edildiği öğrenildi.

RTÜK Kanunu’nun yayın ilkelerini içeren 8. maddesinin 1. fıkrasının iki ayrı bendi ile ilgili ihlal raporu hazırlandı. Söz konusu 8. maddenin 1. fıkrasının “b” bendi; yayınların "Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz" düzenlemesini içeriyor.

Aynı maddenin “d” bendine göre; “Yayınlar, terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz.”

Kanuna göre, söz konusu “b” ve “d” bentlerindeki yayın ilkelerine aykırı yayın yapanlara bir önceki aydaki brüt reklam gelirinin yüzde 2’sinden yüzde 5’ine kadar idari para cezası verilebiliyor. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde kanalın yayınının 10 güne kadar durdurulmasına, bir yıl içinde ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptali yönünde karar alınabiliyor.

Öte yandan, TELE1 programcısı Murat Taylan, dün akşam katıldığı yayında RTÜK’e AKP’li Galip Ensarioğlu’nun "Öcalan daha samimiydi" sözlerini hatırlatarak, “Eğer bir ceza verecekseniz. Galip Ensarioğlu’nun sözlerine yer verdiğimiz ceza verin" diye konuştu.

ÜÇÜNCÜ DEFA AYNI CEZA VERİLİRSE YAYIN LİSANSI İPTAL OLABİLİR

Son 1 yıl içinde, daha önce Tele1 hakkında; “b” bendindeki ilkeye aykırı yayın gerekçesiyle yaptırım kararının alındığına dikkat çekiliyor. İzleme uzmanlarının raporunda, Merdan Yanardağ’ın söz konusu ifadelerinin “b” bendi kapsamında değerlendirildiği için Tele1’in yayınlarının 10 güne kadar durdurulması talep ediliyor. Tele1 hakkında aynı maddeden verilebilecek üçüncü bir ceza kanalın yayın linsansının iptaline neden olabilecek.

MERDAN YANARDAĞ'DAN MEKTUP

Hukuksuz tutukluluğa tepkiler sürerken Merdan Yanardağ; Gerçek Gündem yazarı Muzaffer Ayhan Kara'nın Gerçek Gündem'de kaleme aldığı ve Merdan Yanardağ ile ortak fakülte arkadaşlarının süreçle ilgili tepkilerine de yer verdiği "Gazetecilik Suç Değildir; Yanardağ Serbest Bırakılmalıdır" başlıklı yazıyı Silivri Ceza ve Tutukevi'nde okudu. Yanardağ, avukatları aracılığıyla ilettiği bir mektupla fakülte arkadaşlarına ve kendisine desteklerini iletenlere teşekkür etti.

“Ben zorbalığa boyun eğmeyeceğim. Sözlerimde ‘suç’ değil siyasal teşhir ve analiz vardır” diyen Yanardağ, “Bir dostumun dediği gibi kimse endişe etmesin, Silivri soğuk değil. Bana destek veren herkese selamlarımı, saygılarımı ve sevgilerimi iletiyorum” ifadesini kullandı.

MERDAN YANARDAĞ: KİMSE ENDİŞE ETMESİN, SİLİVRİ SOĞUK DEĞİL

Gazeteci Merdan Yanardağ’ın mektubu şöyle oldu:

Merdan Yanardağ'ın cezaevinden gönderdiği mektubunun tamamı şu şekilde:

ZOBALIĞA BOYUN EĞMEYECEĞİM

"Değerli arkadaşlar, sevgili yoldaşlar,
Öncelikle gösterdiğiniz dayanışma ve dostluk için çok teşekkür ediyorum.
Benim üzerimden yapılan operasyonun amacı bağımsız ve halktan yana medyaya gözdağı vermek ve toplumu sindirmektir. Ancak başarılı olamayacakları çok açıktır.

Karşımızda adil ve demokratik olmayan bir seçimle halkın iradesine elkoymuş, iftira, yalan, kara propaganda ve hile ile seçimleri çalan bir iktidar vardır. Bu iktidar tarihsel ve siyasal ömrünü doldurmuştur. Mevcut sonuçların bir an için doğru olduğunu kabul etsek bile toplumun yarısının direndiği ve teslim olmadığı bir islamofaşist bir rejim söz konusudur.

Bu rejim sürdürelebilir değildir. Ancak bu rejimden kurtulabilmenin bir şartı ve tek bir yolu vardır.

O yüzde 48'lik büyük direniş potansiyelini korumak, güçlendirmek ve geleceğe taşımaktır. Bu nedenle muhalefet güçlerinin kendi iç tartışmalarına gömülmeleri büyük bir hata olacak ve tarihsel fırsatın kaçırılmasına yol açacaktır. Yapılması gereken şey ilerici, demokratik, cumhuriyetçi ve sol güçlerin arasındaki birlik ve dayanışma ilişkilerini geliştirmektir. İktidarı sınırlayabilecek tek güç budur. Çünkü bu seçimlerin kaybedilmesiyle iktidarın önünde denge ve fren işlevi görebilecek hiçbir kurumsal yapı kalmamıştır.

Bana yapılan oparasyonun amaçlarından biri de muhalefet blokunun parçalanmasıdır. Kısmen başarılı oldukları da İYİ Parti'nin tutumundan anlaşılmaktadır. Belli ki ben yaptığım TV programıyla hem iktidar ve sistem içi muhalefet bu sessiz konsensüsü bozmuş oldum hem de iktidarın yaptığı yeni bir açılım hazırlığını “suçüstü” yakaladım. Çünkü iktidar alanı daralan gerici faşist koalisyon yeni dayanaklar arıyor. Bunlardan biri de İmralı üzerinden geliştirilebilecek yeni bir açılım siyasetidir.

Ben infaz hukukunun uygulanmasını isterken -ki bir devletin kendi yasasını uygulamasını istemektir bu- esas olarak bu oyunu açığa çıkardım. Öyle anlaşılıyor ki bu konu iktidar çevrelerini çok rahatsız etmiş. Yeni açılım hazırlığını gündeme getiren AKP milletvekili Galip Ensarioğlu'nun sözlerini eleştirmemin nedeni budur. Ensarioğlu'nun “Apocu” olduğu gibi ironi yaptığım betimleme dışında söylediğim her şey bana yönelik saldırı ile doğrulanmıştır.

Ben zorbalığa boyun eğmeyeceğim. Sözlerimde “suç” değil siyasal teşhir ve analiz vardır. Bu görüşlerimi savunmaya devam edeceğim. İnfaz hukuku herkese adil biçimde uygulanmak durumundadır. Eğer böyle yapılırsa iktidarın İmralıyı bir siyasal araç olarak kullanmasının da önüne geçilecektir.

Bir dostumun dediği gibi kimse endişe etmesin, Silivri soğuk değil.

Bana destek veren herkese selamlarımı, saygılarımı ve sevgilerimi iletiyorum"

TBMM'de RTÜK'e Tele1 için çağrı: 'Sarayın operasyonuna alet olmayın' Medya Show TV'de ayrılık: 25 yıllık isim kanala veda etti Medya '4 ayrı yerinden parçalar toplayarak yeni konuşma ürettiler' Medya Twitter'dan 'gönderi limiti'ne ilişkin açıklama: Önlem almalıyız Bilim - Teknoloji