KAYDA GEÇSİN
Ne zaman memlekette işler yolunda gitmese malum şüpheliler belli , hepsi dışarıdan , içeride üstüne alınan yok .
ABD, İNGİLTERE , CFR , BİLDENBERG , TAVİSTOCK , YEŞİLLER , CIA , FBI , Global ÇETE , hani biraz daha gayret Dolce Gabbana, Tommy Hilfger , filan gidecek yahu hiç mi bizde kabahat yok dedirten cinsten bir durum .
Peki bunlar yalan mı ? Hayır değil bunlar ve dahası da var çok etkinler , parmaklarında oynatıyorlar dünyayı ama bu durumu bilip ona göre tavır, önlem almak diye bir şey var , buna politik zeka diyorlar.
Sadece Gülen Hareketi yerel onunda kökü dışarıda deniliyor !
Yani bizde , içeride hiiiç kabahat yok !
Bütün bu gerçeklerle ekranlarda elini beline koyup kavga etmek bu devirde olacak iş mi . Bu yolla para kazanılır mı ? Medyada büyük ölçüde olan bu , yavaş yavaş da tüyenler var.
Birde aynı kişiler sorunu tavan yaptı , her gece değişik kanaldalar , bari ortak yayın yapın masraf azalır sonra alacak yeni patron aramazsınız.
Diziler ise fikirsiz halbuki çok önemli . dizilerin anlatım özelliği vardır dolaylı , dolaysız .
İzlediğim 10 bölümlük ‘The Looming Towers ‘ dizisi 11 Eylül World Trade Center , Pentagon binasının askeri bölümünü biçip geçen uçakların bin türlü güvenliği aşıp böyle bir şeyi nasıl yapabildiklerini izah ediyor .
Elbette devletin çıkarları doğrultusunda bir izahat olduğuna şüphe yok ama bir izahat var ortada .
Halkın bir beklentisini karşılıyorlar , öyle üstüne şal geçirdik sen halksın otur aşağı demiyorlar .
Dizide zamanın CIA , FBI İstihbarat servislerinin birbirlerinden bilgi saklaması sonucu bu felaketin nedeni olarak işlenmiş .
Dizi gerçek olaylardan esinlendiğini ve dramatik kurgu için luzumlu eklemeler yapıldığını her bölümünde belirtiyor
Buna da dramatik , dizi zekası deniyor.
Olayların öncesi ve anı , sonrası Clinton’un Monica olayıyla başı dertte olması , Bush’un faturayı ABD’nin kadim dostu Suudi’ler yerine Saddam Hüseyin’e çıkartmak istediğini Condelasa Rice’ın açıkça istihbarat toplantısında söylemesi , Senato ifadelerinde İstihbarat birimlerinin başındakilerin ‘evet istihbarat vardı teröristlerin topraklarımızda olduğuna dair ama okunmamış’ tarzı ipe sapa gelmez yanıtları ve sonunda ‘ABD halkından özür dileriz, bizi affetsinler’ mealinde itirafları , Yemen’den , Kenya Afganistan’ a gayet açık net ABD’nin faaliyetleri , El Kaide bağlantıları güzel güzel anlatılmış , inkar yok bu noktalarda .
En önemli nokta dizinin halkına hesap veren bir ABD portresi çizmiş olması , aslında hesabı soran da veren de dizi , ama demokrasi artık TV ve dramalar olmadan olmuyor !
Bunu anlatamadık , maalesef .
Diziler fikirsiz olunca durum ortada .
Medya dünyası canlı dizi haline geldi her gece kafasına göre Cumhurbaşkanı arıyor , didişmek için adam arayışındalar , CHP bu fırsatı vermediği için de çok kızıyorlar . Mızıkçılık olarak görüyorlar .
Velhasıl CHP gündemi buna kilitledi çok zekice bir strateji , Cumhurbaşkanı Adayı Kim Olacak ‘ sorusu peşinde sürü gibi gidiyorlar !
Cumhurbaşkanı ‘Beklenen Şarkı , İstek Parçası’ gibi oldu , CHP Parti Meclisi kararını verecek neticede , onlarında usulü böyle .
Parlamenter rejime dönecek miyiz, başkanlık sistemi kalacak mı , hangisi hayrımıza bunu anlatan dizi var mı mesela aydınlanalım , yok .
Niye yok , ne mani var ?
El değiştiren medyaya Ciner gurubundan kim geçecek dışında medya haberi de yok , muhalefetin medyası yok , ama iktidarın da elde patlayan bir medyası olması daha beter bir durum değil mi ? Saygıyla Kayda Geçirelim , elimizden gelen budur .