KAYDA GEÇSİN
Ekonomiden, siyasete, sanata hep sorunu başkalarında, başka ülkelerde aramaktan başta siyasetçiler sonra halk hep beraber birlik ve beraberlik içinde yorgun düştük .
Bizde hiç mi kabahat yok ?
Kabahat çok ve asıl sorun biziz .
Dünyaya ayak uyduramıyoruz, kafamıza göre takılma , kavramları evrensel anlamlarından kopartmaya hatta kelimelerin anlamını kendimize göre değiştirmeye dayandı iş .
Sahi ‘ fool ‘ ne demek ? Amma tartıştılar ekranlarda , tam bir komedi .
Bunca ABD okulundan mezun bilgelerimiz bir türlü söyleyemediler asıl hangi anlamda kullanıldığını , haa birde çok korkağız .
Sahte bir zenginlik ürettik, maddi manevi , bu zenginlik halka değil ama ciddi bir sayıya , seçimlere demokrasi süsü veren .
Elde ettikleri konforu terk edemiyor bunların kanaat önderleri , zenginleri, sanatçıları, aydınları , profu murofu , hepsi tırnak içi , tırnak yetmez bunlara .
Değişemiyoruz .
Değişen sadece Nil Hanım , kadın iken erkek oldu ,Rüzgar Bey , şimdi
baba bile olacak !
Sorunlarımız bitmiyor.
Hem batıya kabahat buluyor hem sonra onlara öykünüyoruz , en kralından yabancı markalar bizde, çakması dahil vaz geçemez haldeyiz .
Milliliğimiz de bir alem , Kore’de 5 bin kayıbımız var , bir tanesinin öyküsü akıllarından , kalplerinden geçmedi de hatıralarına hürmeten , gürbüz , şişman bir Koreli Kızın filmi yapıldı , hangi milliyetçilik be.
Hem batıya benzeme arzusu sonra benzeyemeyince eziklikten dalga geçme küçüklüğü de bizde.
Amma onlardan iltifat gelince ‘bakın onlar tebrik ediyor beni , adam bunlar adam ,bizde öyle mi ‘ diye utanmadan övünüyorlar , güya kıskanılıyor pislik.
Senle para ilişkisi olmayan neyini tebrik etsin , ‘Don’t Be Stupid’ .
Batı olmak istediğimiz ve sanki bir türlü olamadığımız masal kahramanı sanki , tembelliğimize mi geliyor ne .
Sonra kendimize bir de bok atıyoruz , hani o berbat diziler vardır bizim oğlan yabancı , Hristiyan bir kızla evlenir kız Müslüman olur , kapanır kaynanası dahil herkese nasıl Müslüman olunur öğretir sonra tüpçüye kaçar , tüpçü benim ilavem.
Bunu ekranlarda izliyebiliyoruz yahu . Dahası bu hikayeye muhafazakar sermaye para yatırıyor, yazıklar olsun bunlar neyi muhafaza edebilir ki kafayı muhafaza edememişler.
İnsanları durup duruken ve kerametleri kendinden menkul iken putlaştırma da bizde :
‘Hocam ‘ aşağı ‘Hocam’ yukarı herkes hoca, talebe kalmadı memlekette ,
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u kimlerden aldı sorusuna ‘Hitler’den ’ diyen üniversiteli gençler var , ne diyeyim bu hitaptan utanması gerekenler utansın yetişmiş gurur duyulan öğrencileri yoksa ‘Hoca’ olmanın ne tadı var ?
Son yıllardan bir de ‘ Hocaların Hocası ‘ çıktı , ‘Hocalar’ bir halt , bu onları yetiştiren oluyor herhalde !
Ortada ne yetişen var , ne yetişenin evveli , zaten sevimsiz bir tamlama ‘Hocaların Hocası’ , Gülben ‘Kocaların Kocası’ diyor mu , bitti mi hepsini bir kalem geçiyor , hakkını verelim tek gerçek feminist Gülben’dir hemde hiç belli etmeden iddiasız , hepsi kocalarına bağımlı , önce para sonra dayak yiyen cinsten , ama Gülben asla .
Lafın ucunu kaçırmayalım.
Teşbihte hata olmazsa ;
Belediye başkanları ziraat mühendisleriyle çalışıp ilaçlamayı larva zamanı yapmazsa böcekler yiyip bitirir halkı , başımıza gelen budur .
Belediye başkanı Çöp Kamyonu sürerken, Belediye başkanı Nikah Kıyarken , biz ne Çöp kamyonu Şöförü, ne Nikah memuru seçtik , oyumuz kıymetliyse soracağız niye bu soytarılıklar , ve kime .
Ve Aykut Erdoğdu’nun çabalarını boşa çıkarmayacağız , Vergi veriyorsak onun da hesabını soracağız , Anti- emperyalist olacağız diye ABD düşmanı olmak sığlığına düşmeden anlatacağız kimiz, neyiz , bravo Aykut Bey inatla anlattı hemde Halk Tv’de !
Tele 1 ‘de Namık Bey’in programında da Cem Toker’in Merdan Yanardağ’dan ricası ; Nagehan ve ROK’a bakıp liberalizmi yanlış anlamayın oldu , haklıdır, kavramların içini değiştirmek bunlar yüzünden kolay olmamalı , zaten liberal olduklarını en son yutturacakları adam Merdan Bey !
Dünya bütün hızıyla dönerken , ve insan zekasının aslında altın çağında sağa sola kabahat bulmak yerine bazı temel hataları kendimizde aramak zamanı gelmedi mi ?
Biz hala kurumsal hataları temelinden değiştirmek düzeltmek yerine adam değiştiriyoruz , İBBŞT’ye yeni atama olmuş Suha Uygur gitmiş yerine başkası gelmiş bu kaçıncı atama , güzelim kendi geleneği olan tiyatro ilk DT’larından dramaturg kökenlilerin sanat yönetmeni olarak atanmalarıyla bu noktaya geldi, yazık.
Soğuk savaş kültürünün ne olduğunu bu büyük istiladan dünyanın nasıl kurtulmaya çalıştığını , def ettiğini anlamadan bu kurumlar düze çıkabilir mi, kimi getirirseniz getirin yine Haldun Şahane Züğürtleri ya sahneye koyacak veya oynayacaktır ,
Bırakın sanat yönetmenini , daha çook Belediye Başkanı Gelir, gider.
Mesele bu filmi de çekilen komedi oyununun bal gibi değişmeyen Soğuk Savaş Kültürünün parçası olmasıyla da sınırlı değil , bunun gibi daha neler var , mesele değişmeyen bu zihniyeti bu güzelim ülkenin artık taşıyamıyacağı .
Şimdi kaldık mı Putin ile başbaşa, sakın adamı birde bu oyunun galasına çağırmayın , korktuğum hep başıma geldi , yaparlar vallahi çünkü dünyadan haberleri yok .
Asıl Sorun Biziz. Saygıyla Kayda Geçirelim.