Türkiye’nin Çözülemeyen Cinayeti! Çağla Tuğaltay’ı Kim Öldürdü? 25 Yıllık Sır Dosyada Zaman Aleyhe İşliyor

Henüz 15 yaşında bir lise öğrencisiyken, 2000 yılında İstanbul Fulya’daki evinde boğazı kesilerek öldürülen Çağla Tuğaltay’ın cinayeti aradan geçen 25 yıla rağmen hâlâ aydınlatılamadı. Türkiye'nin konuştuğu cinayet dosyası zamanla yarışan bir adalet mücadelesine dönüştü…
Çağla Tuğaltay'ın ölümü, aradan geçen 25 yıla rağmen hâlâ sır perdesini koruyor. 5 Haziran 2000 tarihinde, henüz lise öğrencisiyken Şişli’deki evinde kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce boğazı kesilerek öldürülen genç kızın katili ya da katilleri bugüne dek ortaya çıkmadı.
Olay günü okuldan dönen 15 yaşındaki Çağla, evine kendi anahtarıyla giriş yaptıktan kısa bir süre sonra bir şaşkınlık tepkisi olan "Aaaa" diye bağırdı. Bu, onun duyulan son sesi oldu. Ailesi tarafından, komşuların da yönlendirmesiyle, abisine ait odada kanlar içinde, boğazı kesilmiş halde bulundu. Evde herhangi bir zorlama izine rastlanmadı; apartmanda o saatlerde yalnızca Çağla’nın ayak sesleri duyulmuş, şüpheli bir kişinin görülmediği belirtilmişti. Hırsızlık ya da cinsel saldırı bulgusuna da ulaşılmadı.
SORUŞTURMADA İLERLEME SAĞLANAMADI
Olayın ardından çevredeki birçok kişi sorgulansa da, yapılan incelemeler ve soruşturmalar sonuç vermedi. Yıllar içinde ailenin bazı üyeleri çeşitli televizyon programlarına katıldı ve bu yayınlardaki çelişkili açıklamaları dikkat çekti. Avukat Ümit Altay, ailenin şüpheli beyanları üzerine dosya savcılığına bir dilekçe verdi.
17 YIL BOYUNCA ABİDEN İFADE ALINMADI
Soruşturma sürecinde çevredekilerin beyanlarına başvurulurken, bazı önemli boşluklar da öne çıktı. Olay günü abinin evde olmadığı ve bu durumun HTS kayıtlarıyla doğrulandığı belirtilmesine rağmen, 17 yıl boyunca kendisinden resmi bir ifade alınmaması tartışmalara neden oldu.
AİLEYE YÖNELİK ŞÜPHELER ARTIYOR
O dönemde baba, olay yeri delillerini karartmakla suçlanmıştı. Yıllar sonra ortaya çıkan yeni bir tanık ise soruşturmaya farklı bir boyut kazandırdı. R. isimli bir kadın tanık, olay günü baba N.’yi elleri bileklerine kadar kana bulanmış şekilde ve elinde bir bıçakla balkonda gördüğünü iddia etti.
YANITLANMAYAN SORULAR…
O döneme dair bir başka iddia da Çağla'nın sevgilisi olduğu belirtilen H. isimli kişiyle ilişkisinin aile tarafından onaylanmadığı yönünde oldu. Annesi, bu ilişkinin aile içinde gerginlik yarattığını ve kızına ayrılması yönünde baskı yapıldığını öne sürdü.
Şimdi ise akıllarda merak edilen birçok soru var: Çağla, sevgilisi yüzünden mi öldürüldü? Katil, kapıda zorlama olmadığına göre tanıdık biri miydi? Tecavüz ya da hırsızlık girişimi yokken, cinayetin sebebi neydi? Baba, olay yerindeki delilleri neden bozdu? Aile 25 yıl boyunca neden soruşturulmadı? Ve tanığın ifadesi soruşturmayı nasıl etkileyecek?
ADALET ARAYIŞI İÇİN SON 5 YIL
Çağla Tuğaltay dosyasında hâlâ büyük bir adalet arayışı var. Fakat zaman daralıyor. Türkiye'deki ceza hukukuna göre cinayet dosyalarının zaman aşımı süresi 30 yıl. Bu da geriye sadece 5 yıl kaldığını gösteriyor. Adaletin sağlanabilmesi için savcılığın hızla iddianame hazırlaması, yargı sürecinin başlaması ve kararın kesinleşmesi gerekiyor.