Seçim Sonuçlarını Tartışmaya Açacak Vahim İddia! Sahte E-İmza Skandalı YSK'ya Uzandı

Abone ol

Sahte diploma skandalı e-imza güvenilirliğini tartışmaya açarken, iddianamedeki bir şüpheli, devlete ait verilere ilk sızmanın 2009 ve 2015 yılında YSK’dan bilgisayarlara sızmayla muhtemel alındığını anlattı.

Sahte e-imzalarla oluşturulan diplomalarla 400 kadar kişinin akademisyen olduğu iddiası Türkiye gündeminden düşmezken, e-imza sistemi de tartışmaya açıldı. Birçok alanda kullanılan e-imza, avukatlık başta olmak üzere bir çok meslek grubu için tehlike söz konusu.

T24'ten Çiğdem Toker'in haberine göre; Türkiye’nin veri güvenliği konusunda ne kadar endişelenmesi gerek bir tabloda olduğu gösteren tek gösterge, e-imza sahtekarlığı ve bunun soruşturma ve yargılama süreceği değil. Bu yılın başlarında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan; MİT’in şikayetçi, 17 kurum ve kuruluşun da mağdur olarak yer aldığı veri sızıntısı konusunda hazırlanan iddianame de devletin bu konudaki zafiyetini gösteriyor.

VERİLERİ ELE GEÇİRİP SATTILAR

Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği iddianame; Türkiye'nin ulusal veri güvenliğinin nasıl ihlal edildiğini ayrıntılı şekilde işaret ediyor. İddianame, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının başta E-Devlet, MERNİS, Tapu ve Kadastro, TCKN/GSM, Öğrenci Okul Bilgileri gibi kamuya ait sistemlerdeki kişisel bilgilerinin hukuka aykırı şekilde ele geçilip illegal sorgu sistemleri (panelle) aracılığıyla paylaşılıp satılması üzerine yazıldı.

16 şüphelinin yargılandığı dosyada, “mağdur” kuruluşlar; Adana Yüreğir Belediyesi, Altınbaş Üniversitesi Rektörlüğü, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı, Ankara Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Dumlupınar Üniversitesi, İzmir Tınaztepe Üniversitesi, Milli Eğitim Bakanlığı, Nişantaşı Üniversitesi Rektörlüğü, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörlüğü, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmesi oldu.

'2009 VE 2015'İ İŞARET ETTİ'

İddianamedeki anlatımıyla “organize suç şebekesi” olan bu yapının unsurlarından şüpheli Muhammet Eşitmez (“Hackerdede” nickname’li) ifadesinde dikkat çeken bir bölüm var. Eşitmez, “Nexcity” isimli illegal sorgu sistemini (paneli) kiminle ve nasıl kurduklarıyla ilgili "İlk önce benim bildiğim devlete ait verilere sızma 2009 yılı ve 2015 yılı Yüksek Seçim Kurulu’ndan bilgisayarlara sızmayla muhtemel alındığını ancak bunun kim tarafından ve ne şekilde yapıldığını bilmiyorum" dedi.

Eşitmez, ifadesinin devamında da "Daha sonra ise 101.000.000 kadar verinin Sağlık Bakanlığının sistemlerine girilerek bilgisayara çeşitli oyun veya iyi niyetli programlar içerisine yerleştirilen virüsler aracılığı ile sistemin çalışmasını engellemeyen ancak sistem içerisindeki verilerin uzak kullanıcıda görülmesini sağlayarak bu veriler çekilmiş. Bunlarla ilgili de kimin yaptığı konusunda bilgim yoktur" diye konuştu.

İsrail'in 'Gazze'yi İşgal' Kararına Türkiye'den Peş Peşe Tepkiler Güncel LGS Birinci Nakil Sonuçları Açıklandı Güncel