Tarihi Kazıda Şok Keşif: 5 Bin Yıllık Pişmiş Ekmek Ortaya Çıktı! Bilim Dünyası Şaşkın
Eskişehir’de 5 bin yıl öncesine ait olduğu belirlenen Anadolu’nun en eski pişmiş ekmeği, orijinal tarifine sadık kalınarak yeniden üretildi. Küllüoba Ekmeği adıyla satışa sunulan bu özel ürün, hem damaklara hem tarihe hitap ediyor.
Eskişehir’de yürütülen arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkan ve yaklaşık 5 bin yıl öncesine, Erken Tunç Çağı’na ait olduğu belirlenen pişmiş ekmek örneği, günümüz teknolojisiyle yeniden üretildi. Anadolu'da pişmiş halde bulunmuş en eski ekmek örneği olma özelliği taşıyan bu tarihi lezzet, “Küllüoba Ekmeği” adıyla Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin girişimiyle halkla buluşturuldu.
TARİHİ BULUŞTAN TABAĞA UZANAN YOLCULUK
Eskişehir’in önemli kazı alanlarından biri olan Küllüoba Höyüğü’nde, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Türkteki’nin başkanlığında süren çalışmalar sırasında keşfedilen bu pişmiş ekmek kalıntısı, arkeolojik bulgular ışığında orijinal tarifine sadık kalınarak yeniden üretildi.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile belediyeye bağlı Halk Ekmek A.Ş.’nin ortak çalışması sonucu ortaya çıkan bu özel ürün, hem geçmişin izlerini taşıyor hem de bugünün sofralarına benzersiz bir kültürel değer sunuyor.
DOĞAL MALZEMELERLE, KATKISIZ ÜRETİM
Tamamen doğal malzemelerle hazırlanan Küllüoba Ekmeği, taş değirmende öğütülmüş Kavılca, Horasan ve Gacer buğdayları ile mercimek unundan yapılıyor. Çörek benzeri dokusuyla dikkat çeken bu özel ekmek, düşük glütenli yapısı ve katkı maddesi içermemesiyle de öne çıkıyor. Üretim sürecinde ekmeğin tarihi dokusuna ve yapısına sadık kalındığı vurgulanıyor.
Ürün, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Üretici Marketlerinde 50 TL’den satışa sunuldu. Ayrıca ambalajında Küllüoba Höyüğü’ne ve ekmeğin arkeolojik geçmişine dair bilgilendirici içeriklere de yer veriliyor.
"BİR GIDA DEĞİL, BİR KÜLTÜREL MİRAS"
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, bu özel üretimle ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Küllüoba Ekmeği sadece bir ekmek değil, geçmişten bugüne uzanan bir kültürel mirastır. Bilimsel değer taşıyan bu bulguyu, toplumsal hafızada da yaşatmak bizim sorumluluğumuz. Halkımızı bu benzersiz lezzetle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz.”