Filistinliler Mezarlıklara Sığındı: Gazze’de Yaşamla Ölüm Yan Yana

Abone ol

İsrail’in Gazze’de süren saldırıları, binlerce Filistinliyi yeniden göç yollarına düşürdü. Barınacak yer bulamayan bazı aileler, mezarlıklarda çadır kurarak yaşamaya çalışıyor. Han Yunus’taki Beyt Derras Mezarlığı, bu çaresizliğin sembolü haline geldi. Mezarlıkta hayata tutunmaya çalışanlar arasında yaşlılar, hastalar ve çocuklar da var. Gazze’de yaşam, ölümle iç içe bir hayatta kalma mücadelesine dönüştü.

İsrail’in Gazze’ye yönelik süren saldırıları, Filistinlileri bir kez daha göç yollarına sürükledi. Gittikleri yerlerde kendilerine yaşanacak alan bulmakta zorlanan Gazzeliler, çareyi mezarlıklarda yaşam kurmakta buldu. Han Yunus’taki Beyt Derras Mezarlığı, bu acı gerçeğin en çarpıcı sembollerinden biri haline geldi.

MEZARLIKTA KURULAN ÇADIRLAR…

Han Yunus’ta bulunan Beyt Derras Mezarlığı, artık sadece ölülerin değil, bombardımandan kaçan dirilerin de yaşam alanı oldu. Gazze'nin kuzeyinden güneye göç eden çok sayıda aile, yer bulamadıkları için mezarlığa çadır kurmak zorunda kaldı.

Bu ailelerden biri de Şati Mülteci Kampı’ndan gelen Halid ed-Dali’nin ailesi. "Bombardımanın yoğunluğundan ötürü göç ettik. Havadan bombardıman, karadan top ateşi, her yer ateş hattı gibi," diyen Halid ed-Dali, artık mezarlıkta yaşamaya çalışıyor. Halid, “Bunlar boş laflar. (İsrail) İnsanlara işkence etmeye bayılıyor. İnsanlar nasıl başlarının çaresine bakıyorsa biz de bakacağız. Bir su tankeri gelecek su dolduracağız. Böyle işte. Ölülerin yanında mezarlıkta yaşayacağız. Ailemle ancak burayı bulduk. Ölüler ve diriler yan yana kalacağız” dedi.

‘ÇADIRIMIZIN YANINA MI GÖMECEKLER BİLMİYORUZ’

Dali ailesinin çocuklarından Yusuf ed-Dali, göç yolunda yaşadıkları zorluklara dikkat çekti. Yorucu yürüyüşten sonra ayakta durmakta zorlandığını belirten Yusuf, " Mezarda kalacağız. Buraya ölüleri getiriyorlar. Çadırımızın yanına mı gömecekler yoksa başka yere mi bilmiyoruz” diyerek hayatta kalma ile ölüm arasındaki ince çizgide yaşadıklarını dile getirdi.

MEZARLIKTA HAYATA YENİDEN BAŞLAMAK ZORUNDA KALANLAR

Göç eden yalnızca Dali ailesi değil. Beyt Lahiya’dan gelen Muna Ebu Leyle de defalarca yer değiştirmek zorunda kalanlardan biri. Çadırlarına isabet eden şarapneller nedeniyle birçok eşyasını geride bırakmak zorunda kaldıklarını anlatan Muna, “Yatak, yorgan hiçbir şey alamadan yola düştük. Mezarlığa geldik,” sözleriyle yaşadıkları çaresizliği anlattı.

GÖÇ, YAŞLI VE HASTALARI DA VURUYOR

Mezarlık çadırlarında yaşamaya çalışanlardan biri de yaşlı, hasta ve yatağa mahkum Velid Hasan. Hayatının en kırılgan döneminde göçe zorlanan Velid dede, şeker, kalp ve kanser hastası.

"Göç çok zor. Evimiz gitti, bu topraklarda bize ait bir şey kalmadı," diyerek ne sağlık hizmeti ne de temel gıda ihtiyaçlarını karşılayabildiklerini ifade ediyor.

77 YILLIK SÜRGÜN DEVAM EDİYOR

1948'deki Nekbe (Büyük Felaket) ile başlayan ve bugün hâlâ devam eden Filistinlilerin göç hikayesi, artık mezarlıklarda yazılıyor. 2,3 milyon Gazzeli, "can korkusuyla" evlerini terk ediyor, her seferinde biraz daha yoksullaşıyor ve biraz daha yalnızlaşıyor.

İsrail'in Gazze'deki kara harekâtıyla birlikte yaşanan bu zorunlu göç, sadece fiziksel bir yer değiştirme değil; aynı zamanda bir halkın insanlık onuruyla sınandığı, en temel haklarından mahrum bırakıldığı bir hayatta kalma mücadelesine dönüştü.

Gazze'de Son 24 Saatte 75 Filistinli Daha Katledildi Dünya Tanıma Dalgası Büyüyor, Dünya İsrail’e ‘Dur’ Diyor Dünya İsrail'den Gazze'ye Yoğun Bombardıman! Çok Sayıda Ölü Var Dünya İsrail'de Muhalefet, Netanyahu'ya Karşı Birleşti! 'Safları Sıkılaştırıyoruz' Dünya