Büyük Gizem Çözülüyor! Bebeklik Anılarımız Neden Siliniyor?
Beynin en büyük sırlarından biri açığa çıkıyor. Bebeklik anılarımız gerçekten siliniyor mu, yoksa sadece ulaşamıyor muyuz? Bilim insanları, bu gizemi açıklığa kavuşturmaya çok yakın.
Doğduğumuz gün, ilk kelimelerimiz ya da ilk adımlarımız… Hayatımızın en önemli anları arasında sayılsa da hiçbirini hatırlamıyoruz. Bilim insanları bu duruma 'çocukluk amnezisi' adını veriyor ve nedenini anlamak için yıllardır farklı teoriler ortaya koyuyor. Uzun süre hâkim olan görüş, bebeklerin konuşma ve benlik duygusu gelişmediği için hafıza oluşturmadığı yönündeydi. Bir başka teori ise yeni anılar üretmekten sorumlu olan hipokampüsün 4 yaşına kadar yeterince gelişmediği için hatıraların kaydedilemediğini savunuyordu.
KLASİK GÖRÜŞLER SARSILDI
Ancak Yale Üniversitesi’nden Prof. Nick Turk-Browne’un yürüttüğü son araştırma bu görüşleri sarsıyor. Araştırmada 4–24 aylık bebeklerin beyin aktiviteleri incelendi ve hipokampüsün özellikle 12. aydan sonra anı oluşturabildiğine dair bulgular elde edildi. Yani bebekler aslında hatırlıyor, fakat bu anılar ilerleyen yıllarda erişilemez hale geliyor olabilir.
ANILAR NEREYE GİDİYOR?
Prof. Turk-Browne, ekibinin çalışmasının, bebeklerin hipokampüste gerçekten anı oluşturup oluşturmadığını tespit etmek için "bir ilk adım" teşkil ettiğini ve daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor: "Eğer anıları depolayabiliyorsak bu, onların nerede olduğuna dair soruları beraberinde getiriyor. Hâlâ oradalar mı? Onlara erişebilir miyiz?" 2023'te yayımlanan bir çalışma, bebekken labirentten çıkış yolunu öğrenen farelerin yetişkinlikte bildiklerini unuttuğunu ortaya koydu. Ancak hipokampüsün ilk deneyim sırasındaki faal kısımlarını yapay olarak aktive etmek, bu hafızayı geri getirebilir. İnsanların bebekken anıları kaydedip ilerleyen yaşlarda unutup unutmadıkları henüz belirlenebilmiş değil.
İngiltere'deki Westminster Üniversitesi'nde nöropsikoloji profesörü olan Catherine Loveday de bebeklerin en azından konuşabildikleri zaman anı oluşturma yeteneğine sahip olduklarını düşünüyor.
"Küçük çocukların kreşten döndüklerinde başlarından geçen bir olayı anlattıklarını ve birkaç yıl sonra bunu hatırlamadıklarını biliyoruz. Yani anılar orada. Sadece kalıcı değiller" diyor ve ekliyor: "Bence asıl soru, bu anıları zaman içinde ne ölçüde hafızamızın gerilerine attığımız, çok hızlı bir şekilde kaybolup kaybolmadıkları ve üzerlerinde düşünebileceğimiz bir tür bilinçli anılar olup olmadıkları."
HATIRLADIKLARIMIZI GERÇEKTEN YAŞADIK MI?
Prof. Loveday'e göre, çocukluk amnezisi anlayışımızı daha da karmaşık hale getiren şey, insanların ilk anıları olduğunu düşündükleri bir şeyin gerçekten öyle olup olmadığını tespit etmenin "neredeyse imkansız" olması. Örneğin bazılarımız bebekken yaşadığımız belirli bir olayı hatırlayabiliriz. Prof. Loveday, bu tür anıların gerçek deneyimlerin gerçek hatıraları olma ihtimalinin düşük olduğunu söylüyor. "Hafızayla ilgili olan şey, onun her zaman bir yeniden yapılandırma olmasıdır. Yani birisi size bir şey anlatırsa ve siz de bu konuda yeterli bilgiye sahipseniz, beyniniz kesinlikle gerçekmiş gibi hissettiren bir şeyi yeniden oluşturabilir" diye açıklıyor. "Burada gerçekten baktığımız şey bilinçtir ve bilinç, tespit edilmesi zor olan şeydir" diye ekliyor. Prof. Turk-Browne, çocukluk amnezisini çevreleyen gizemin, bizi biz yapan şeyle ilişkisi olduğunu düşünüyor: Ve hayatımızın ilk birkaç yılında bazı şeyleri hatırlamadığımız bir kör noktamız olduğu fikri, bence insanların kendileri hakkındaki düşüncelerini gerçekten zorluyor.